Bölüm 4 | Sıcak Bir Yuva Özlemi / PART - 4

237 10 0
                                    




Bölüm 4 | Sıcak Bir Yuva Özlemi / PART - 4



"Hele bir halana ya da dayına anlat olanları o zaman görürsün sen!" dedi ama dedi de ne oldu?

Hiçbir şey çünkü zaten halam biliyordu. Bildiği için beni götürüyordu ama onun haberi yoktu, hiçbir şey söylemeden o gün halamla gittim. Benim gittiğimin ertesinde de ablam geldi, halam enişte sıfatını kazanmış cibilliyetsize o gün hem laf sayıp, hem de ablamın yüzüne pansuman yapmıştı. Halamda kalmaya başlayalı iki gün olmuştu ve biz halam dinlensin diye akşam yemeğini yapıyorduk ablamla, halamın bağırtısını duyunca merakla ablam ile mutfakta çıkıp salona geçmiştik. Halam kaşı yarılan Akka ağabeyime hem pansuman yapıyor hem de bir ton azar çekiyordu. Ne olduğunu anlamak için ikimiz onlara yaklaşmıştık.

"Yarın öbür gün bu kız evine gidecek, kocası laf söz söylemez mi? Kızın huzurunu bozacak şeyler niye yapıyorsun evlâdım?" diyerek Akka ağabeyimi azarlıyordu.

"Hak etmeseydi anne!" diyen Akka ağabeyim ile ne oluyor tarzında bakışlar attım ablama. Bilmem tarzda omzunu silkince bende kaşlarımı kaldırdım.

"Ya şikayetçi olursa? Araya aileler girip ortalık karışırsa? Oğlum sen niye düşünmeden hareket ediyorsun?"

"Olamaz! Ağzını yüzünü dağıttım itin, o kalkan elini kırdım! Sahipsiz mi sandı bizim kızımızı? O it kim ki, bizim ailenin kızına el kaldırıyor? Böyle kalkan eli indirirler işte! Hele bir şikayet etsin, ortalığı karıştırsın daha beterini yaparım dedim! Götü korktu tabi, bir daha yaparsa biliyor daha beterini yapacağımı, ufacık bir tokatta acımayıp bu hâle getiren ben, daha büyüğünde daha azını mı yaparım? Aklı varsa bir daha Efil ablama bulaşmaz!" derken sesi alaycı çıkıyordu, halam bizi fark edince sessiz kalıp, bir şey söylemedi. O zaman anladım kimin ağzını yüzünü dağıttığını, halamın niye kızdığını.

"İyi yapmışsın ağabey! Ellerine kollarına sağlık, hak etmişti o pislik!" deyince ablam hızlı adımlarla gidip Akka ağabeyime sıkıca sarıldı. Akka ağabeyim de karşılık verince sıcacık, sevgi dolu bir ortam oldu.

Neyse, enişte sıfatını kazanmış cibiliyetsizin Akka ağabeyimden korkmasının sebebi buydu işte. O günden sonra Akka ağabeyim ara ara ablamı yokluyor, evlerine gelip misafir olarak kalıyordu, enişte sıfatını kazanmış o cibiliyetsiz de ablamın yalnız bırakılmadığını görünce tabi korkuyordu. Şu an Akka ağabeyim burada değil diye rahat atıyordu o bakışları ama biz buradaydık ve ona haddini gayet iyi bildirdik.

"Ben üzerimi değiştirip çıkacağım!" diye bir sinirle söylenip odadan ayrılınca ablam odanın kapısını kapattı ve bize döndü.

O bize dönünce bende Mesud'a döndüm ve birkaç kez nefes alıp verdikten sonra konuşmaya başladım.

"Dini nikâh esnasında bana vekillik yap, mehri muaccel olarak; 300 gram 10 bilezik, 20.000 nakit ve 3 tane beşi bir yerde iste! Mehri muaccel olarak da; 50.000 euro ve 3 tane Trabzon seti! Talak hakkını alıp almama konusunda kararsızım, bunu düşüneyim o gün söylerim ben sana." deyince hem ablam hem o şok olmuş gözlerle bana bakıyordu.

"Kızım sen manyak mısın? Hiç bu kadar şey istenir mi? Arsız ya da görmemiş mi dedirtmek istiyorsun bizim arkamızdan!" diyen ablama boş gözlerle baktım.

"Oha, Hazen oha! Bu ne lan? Adamları soymaya karar mı verdin kızım sen? Benden bu kadarını isteseler vermem, git babanın evine derim! Bu adam da vermez ben sana diyeyim! Sen de evde kalırsın!" deyip bir de kahkaha patlatınca gözlerimi kısarak baktım ona. Şaka mı yapıyordu aklı sıra?

HülleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin