Bölüm 34 | Özgürüm - Part 1
"Anaaa kız sen bir şey yapmamışsın ki adam kendi isteğiyle yapmış tüm bunları." diyen ablama umursamazca omuz silktim.
"Sonuç olarak benim sözlerimin tesiriyle yaptı mı yaptı abla oraya bakmak lazım öyle değil mi?" diye sordum sırıtarak.
"Peki Sezen ne yaptı? Yani bu kadar iyi ise aranız, Uğur bu kadar değişti ise Sezen nasıl bozdu aranızı?" diye sordu halam merakla.
Halamın sorusuna acı bir tebessümle karşılık verdim, aramız bu kadar mı iyi değilmiş, sadece ben iyi olacağını sanmışım, Uğur bu kadar değişmemiş sadece benim onu terk etmemem için değişmiş gibi yapmış...
"Hiç değişmemiş ki? Hatta daha beter bile olmuş." dedim dudaklarımı büzerek üzgün gözlerle.
"Nasıl? Ne olmuş?" diyen ablam ile derin bir nefes alarak bir ay önce yaşananları getirdim gözümün önüne.
Tüm yaşananlar gözümün önünde canlanması ile bir anda Westeros'un muhteşem koruyucusu olan Sur'u n tepesinde kalmış gibi titredim ve gözlerim uzaklara dalmış bir şekilde birkaç saniye baktım.
"Nasılını bilmiyorum ama çok berbattı, üstelik..." dedim ve sustum bunu söylemeye dilim varmıyordu.
"Üstelik ne?" dedi halam uzanıp elimi tutarak.
"Bunu bilmelerine rağmen annemler bir kere bile sahip çıkmadı bana." dedim kırgın bir ses tonuyla.
"Ne demek sahip çıkmadı?" dedi ablam yerinden kalkıp yanıma gelerek.
"Hazen bizim bilmediğimiz annenlerin bildiği ne oldu söyler misin bana?" dedi halam iyice meraklanarak.
"Abla o boşanma olayı annemlerin yanında yaşandı, boşanmaya sebep olan olayda annemlerin yanında yaşandı ve annemler bana sahip çıkıp yanlarına almak yerine beni o adam ile beraber gönderdiler o evde yaşadıklarımı bilmiyorlar belki ama tahmin edilebilir değil mi ya?" dedim ağlamaklı bir ses tonumla.
"Bir insan nasıl kendi evladına sahip çıkmaz? Nasıl kendi evladını umursamaz? Ya kızın neler yaşayacak tahmin edemez mi?" dedim ve hıçkırdım.
O kadar birikmişti ki içimde tüm bu yaşananlar kendimi tutamadım ve hıçkıra hıçkıra içimdeki irinin boşalması için ağladım, yeteri kadar beni zehirlemişti bu zehir artık daha fazla zehirlemesine izin vermemeliyim, vermeyeceğim.
"Hazen o evde neler oldu? Annenler neden bize bir şey anlatmadı?" dedi halam iyice bana yaklaşarak.
"Annem normalde arar beni dert yanardı bana bile anlatmadı neden?" dediğinde omuzlarımı silktim.
"Kızının herkesin önünde kocası tarafından boşanmasını söylemek gururuna ağır gelmiş olmalı belki o yüzden." dedim ve yeniden ağlamaya başladım.
Uzunca bir süre ağladıktan sonra onların bir şey sormasına izin vermeden geri kalan her şeyi de artık anlatmamın ve bundan kurtulmamın zamanı geldi.
BOŞANMA GÜNÜ
Sabah her yerim ağrıyarak uyandım, yatış şeklimi tespit ettiğim de bacağım koltuğun tepesinde, sol kolum geriye doğru uzanmış koltuğun yan kolçağında, sağ kolum belimin altında kaldığı için uyuşmuş üstelik dar koltuğun rahatsızlığı da hem vücudumu hem belimi de ağrıtmıştı. Zorlayarak kendimi koltuktan kaldırdığım da ağrılarımın geçmesi için derin derin nefesler alıp verdim, uyuşan elimin sızısı geçtikten sonra yavaş yavaş ağrıyan yerlerimi oynatarak kalktım ve banyoya doğru yol aldım. Sıcak bir duş sanırım gevşemem için yeterli olacak, sıcak suyu açtım ve soyunup altına girdim yaklaşıp yarım saatlik aldığım rahatlatma duşunun ardından havluma sarınıp çıktım banyodan. Şu an üzerimi giyinmek istememeni yanı sıra evde Uğur'un olmaması beni bu kadar rahat hissettiriyordu, o evde olsaydı kesinlikle banyoda giyinir öyle çıkardım nedense böyle dolaşırsam evde üzerime atlayacakmış gibi bir hissiyat mevcuttu içimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hülle
Ficção Geral|YETİŞKİN İÇERİK| "Her son bir başlangıçtır, her başlangıç bir sondur!" hayatımın özeti bu cümlede. Her insanın dönüm noktası vardır benim dönüm noktam ise sonumun başladığı gün oldu. 'Tamam işte, tüm hayatım bitti! Her şey mahvoldu; tıpkı hayatım...