Bölüm 17 | Huzurlu, Mutlu Bir Yuva / PART - 1

133 6 0
                                    


Tünaydın herkese ᥬ🥰᭄ Yeni bir hafta ve yeni bir gün ile ben geldim ᥬ🥰᭄ Umarım haftanız güzel geçer ᥬ🥰᭄


...&...&...&...


Devam Eden Hikâyelerim;

• Duhâ

• 3300


...&...&...&...


Tamamlanan Hikâyelerim;

• Heyvbanû


...&...&...&...


Keyifli Okumalar 🌺


Oy Vermeyi ve Yorum Yapmayı Unutmayın 🌺


...&...&...&...

Bölüm 17 | Huzurlu, Mutlu Bir Yuva / PART - 1 

Odanın içini kaplayan sessizlik beni mahvediyordu, geçen her saniye ve her dakika aleyhime işliyor gibi hissediyorum, idam sehpasına çıkmış idam mahkûmu gibiydim, boynuma ip geçirilmişti ya altımdaki sehpa çekilecekti ya da ben o sehpadan sağ salim inecektim. Sabırsızlıkla Sırma'nın cevap vermesini beklerken artık beklemeye dayanamayacağımı anlayarak konuştum ve ortamdaki keskin sessizliği bir bıçak gibi kestim.

"Sırma bana bir cevap verecek misin artık?" dediğim de sabırsız bir ses tonuyla Sırma'dan önce bir ses çıkmadı ardından ise yeniden az önce söylediğini söyledi.

"Kapıyı açar mısın?"

Sinirle gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım, sürekli aynı cümleyi kurmaktan bıkmamış mıydı ya? İnsan gibi bir şey soruyoruz araya 'Kapıyı aç' diye sokuşturuyor, hiç cevap vermek, yanıtlama isteği duymak yok! Ben de insanım, benim de sabrım var yahu! Yeter artık bu kadar naza niyaza çektiği, adam gibi konuşmayacaksa da bırakır giderim! Kapattığım gözlerimi açtıktan sonra tüm hırsımla ayağa kalktım ve gittim kapıyı açtım. Kırarcasına açtığım ve sertçe bıraktığım için kapı arkasındaki duvara çarptı ve yüksek bir ses çıkardı lâkin ben bunu umursamadım.

"Al, açtık!" derken sesimin yüksek çıkmasına engel olamadım. "Mutlusundur inşallah?!" diye bağırdım yine Sırma'ya bakarak.

"Uğur ne oluyor?" diyen ablama cevap vermedim ve az önce oturduğum koltuğa yeniden oturdum.

"Uğur dedim! Ne oluyor? Ne bu kapı çarpmalar, sinirli sinirli hareketler, bağırmalar?" diye sesini yükseltti o da az önce benim yükselttiğim sesim gibi.

"Abla bir şey soruyorum cevap vermiyorum, konuşalım diyorum konuşmuyor! Tek dediği şey kapıyı aç!" diye ablama bağırdıktan sonra bu defa Sırma'ya döndüm.

"Al, açtım kapıyı!" diye bağırdım ona da!

"Bana bak Uğur, benim kızıma bağırmayı kes! Sen kendini ne sanıyorsun? Kimsin de benim kızıma bağırıyorsun! Önce yediğin halt için adam gibi özür dilemesini bil! Özür dilediğinde de kabul edilmiyorsa, adam gibi çık git! Sessiz kalıyorsa anlamı nedir? Özrünü kabul etmiyorum, seninle konuşmak istemiyorumdur! Sen ise bunu anlamayıp üzerine bir de hâlâ kızıma bağırmaya mı kalkıyorsun! Senin o bağıran ses tellerini koparırım! Adam gibi dile özrünü sonra da çek git! Annenin ve annenin arkadaşım dediği o kadının sözlerini duymazdan geldiysem bunun sebebi kızımın sağlığından endişe etmemdi, ama kızım şu an iyi! Hem de o kadar iyi ki, o sözleri hiç sineye çekip susmaya niyetim yok! Senin davranışlarını da unutmadık, anlamadan dinlemeden kızımı itham ettiğini de unutmadık! Daha adam gibi özür bile dileyemeyen senden ne bekliyorsam ben de?!" diye bağırdı Çiğdem anne bana. Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecektim ki araya ablam girdi.

HülleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin