Bölüm 21| Hayatımızdaki Fazlalık / PART - 3

110 10 0
                                    

Selamlar bugün günlerden Çarşamba ve yeni bölüm ile ben geldim ☺ Bugğn bölüm günü olduğu gün içinde aklımdayken akşam olunca ne yazık ki unutverdim 🙈🤦‍♀️ Yeni bir kurgu üzerinde çalıştığım için yeni bölüm tamamen aklımdan çıktı 🤦‍♀️ Neyse ki çok geç olmadan hatırladım ve sizi yeni bölüm ile kavuşturuyorum ☺ Kurgum ile ilgili bilgileri, kurgu mu istediğim şekle soktuğum zaman paylaşacağım ☺ Sadece şunu söyleyebilirim ilk defa demediğim tür, umarım istediğim gibi ilerler ☺ Çok uzatmıyorum ve sizi bölüm ile başbaşa bırakıp kaçıyorum ☺👋


...&...&...&...

Devam Eden Hikâyelerim;

• Duhâ

• 3300


...&...&...&...

Tamamlanan Hikâyelerim;

• Heyvbanû

• Son Klan


...&...&...&...


Keyifli Okumalar 🌺


Oy Vermeyi ve Yorum Yapmayı Unutmayın 🌺


...&...&...&...



Bölüm 21| Hayatımızdaki Fazlalık / PART - 3


Zemin kata indiğimiz de yine kol kola asansörden çıktık, binanın çıkış kapısına ilerledik biz çıkarken içeri görümcem Sezen giriyordu bizi kol kola girmiş bir yere giderken görünce suratında bir asılma oldu, Sultan ile samimi olmamıza aşırı uyuz oluyordu, ona soğuk davranmam aslında soğuk davranıyorum denemez bana nasıl davranıyorsa ben de ona öyle davranıyorum diyebilirim, bu yüzden de aramızda soğuk rüzgarlar esiyor.

Sezen teyzesinin yanından buraya geldiği zamandan beri bana hiçbir zaman sıcak davranmamıştı hiçbir zaman da aramız iyi olmamıştı zaten bu eve gelin geldiğim ilk günden onunla olan tartışma tarzı o konuşmadan sonra bana hiç de sıcak davranmamıştı o davranmayınca elbette ben de ona sıcak davranmamıştım. Aslında ilk benim ona karşı atak yaptığım söylenebilir ama öyle değil, ilk atağı o gözleriyle bana yapmıştı ve ben de daha sonrasında sözlerim ile karşılık vermiştim. Gelin alma olup ben eve giriş yaptığım da bakışları resmen alay eder gibi bakıyor, gözleriyle beni küçümsüyordu ben de sözlerimle ona atak yaptım ve o ataktan sonra aramız hiç iyi olmadı. Aslında ortamda birileri varken gayet bana iyi ve samimi olurken, birileri yokken küçümseyen, alay eden bir üslubu vardı bunu bildiğim için ben her zaman ona aynı davrandım; soğuk.

"Hayırdır kol kola nereye?" diyen Sezen ile ne cevap vereceğimi düşündüm, ben ne dersem diyeyim ya peşime takılacaktı ya da peşime takmadığım için ailesine yetiştirecekti. Peki bu benim umurumda mıydı? Kesinlikle değil, istediği kişiye söyleyebilirdi ama benim peşime takılamazdı. Zaten onun ağzına laf vermeye gelmezdi, ömür billah onun dilinden kurtulamaz ve sürekli yüzüne kakardı.

"İşimiz var." dedim kısaca, asık suratının yeniden asıldığını görünce gülmemek için kendimi zor tuttum, onun bu hâlini nedensizce bana zevk veriyordu.

"Ne işiniz var? Hem de ikinizin?" deyince sabırla gülümsedim. Hemen sabırsız olmaya gerek yoktu değil mi? Sabreden derviş muradına ermiş demişler o yüzden sabretmek önemli.

"Var işte bir işimiz." dedim yine ne olduğunu söylemeyerek. Onu ilgilendirmiyordu, söylememe de gerek yok zaten.

"Söylemeyecek misin ne işin olduğunu?" diyen Sezen ile bakışlarımı devirdim, söylemek isteseydim bu zamana kadar söylerdim öyle değil mi? Söylemiyorsam neden zorluyorsun ki? Neden sınırını bilmiyorsun?

HülleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin