Bölüm 6 | Neredesin Ey Vicdan? / PART - 3

183 10 0
                                    

Herkese tünaydın,bugün günlerden Çarşamba ve ben geldim ☺️ Hikaye ile ilgili duyuruları öğrenmek için beni takip edebilirsiniz ☺️

İnstagram;
Official hesap; Ekncoglusema
Hikaye hesabı; ladynoktahikayeleri

Devam eden hikayelerim;
Duha & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atabilirsiniz ☺️

Keyifli Okumalar 🌺

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺

Bölüm 6 | Neredesin Ey Vicdan? / PART - 3

"Sezen!" dedi. Derken de sesi biraz işveli mi çıkmıştı ne?

Kaşlarımı kaldırmış bir şekilde kafamı halama çevirdiğimde benimle aynı mimiği yapmış olan Enfal ile göz göze gelince birbirimize sırıttık. O da fark etmişti kızın tavrını. Alayla sırıtırken kafasını iki yana salladı. Ağabeyi ile bakışmamızı ve neye güldüğümüzü anlamayan Mesud, kafasını hayırdır manasında iki yana salladıktan sonra dudaklarını oynatarak ne oldu dedi. Bende kaşlarımla Uğur'un kardeşini işaret ettim. Kızı birkaç saniye baştan aşağı süzdükten sonra, bana döndü. Gözlerini kocaman açmış, gülmekle şaşırmak arasında kalmıştı. Yüzündeki o ifadeyi hızla sildikten sonra bana doğru yaklaştı ve elini ağzına kapatarak önce kayınvalidem ile konuşan halama, ardından da kaçamak gözlerle Sezen'e baktı ve bana döndü.

"Bu kız ağabeyime iş mi atıyor?" deyince ayıplar bir şekilde ona baktım.

"Lan, kız orospu mu da kıza öyle diyorsun?" deyince gözleri istihzayla parladı, dudaklarında da alaylı bir gülümseme oluştu.

"Hiçbir şey bilmiyorsun, safım benim!" derken elini kafama koymuş saçlarımı okşuyordu aynı zamanda benimle dalga da geçiyordu. Kaşlarımı çatarak ona bakınca, kızı işaret etti ve konuşmaya başladı.

"Her önüme gelen kıza ben orospu, fahişe, kaşar demem! Ama işveli, cilveli, ona, buna boncuk dağıtan, o yolun yolcusu olan birini de nerede görsem tanırım. Bir kuzenine bak, bir de Sultan'a, sen de az evvel gördün bana bakarken kıpkırmızı kesildi, gözlerini kaçırdı. Bir de o kıza bak, Sezen'e! Ağabeyime bakarken yüzünde bir gıdım kızarma, utanma yok! Üstelik annesi ve ağabeyinin yanındaki tavırlarına bak, utanması olan, arlanması olan biri annesinin, ağabeyinin yanında daha ilk defa tanıştığı bir adama böyle bakmaz, böyle de kırıtmaz." ağzım açık Mesud'a bakarken o bir kahkaha patlattı, herkes bize döndü.

Ben hâlâ şaşkınca bakarken, Mesud benim yüz ifademe kahkaha atıyordu.

"Oğlum ne oluyor?"

"An..ne Ha..ze..n-" derken Enfal sözünü kesti.

"Tamam Mesud, tamam!"

Annemin gözleri ile birlikte yüzü de kızarmaya başlamıştı. Anlaşılan bu muhabbet ve samimi halimiz onu sinirlendirmişti. Annemin, halamın çocukları ile samimi olmamıza bu kadar sinir olmasına gerçekten anlam veremiyorum. Kuter ağabey ve Akka ağabey ile olan samimiyetimize, sohbetlerimize ve şakalaşmamıza hep surat asarak, küçümseyerek bakardı. Kuter ağabey buraya gelmediği sürece asla onlara gitmeme izin vermemişti. Evlilik meselesi çıkmadan önce çıkan olaydan sonra, annem iyice halama ve çocuklarına düşman olmuştu.

Kuter ağabeyim Seyran'ın doğum günü için hepimizi Ankara'ya davet ettiğinde çok mutlu olmuştum. Daha önce Ankara'ya hiç gitmemiştim ve Kuter ağabeyimin yaşadığı yeri de çok merak ediyordum. Anıtkabir'e yakın oturduğunu söylemişti, arabayla yirmi dakikada oraya gidilebiliyormuş. Küçüklüğümden beri Anıtkabir'e gitmek istediğimi çok iyi biliyordu, okulun birkaç kez Ankara gezisi olmuştu, Anıtkabir de elbette rotaların arasındaydı ve ben bu geziye gitmeyi canı gönülden istiyordum. Ama ne yazık ki annemin azizliğine uğradım, yine her zamanki gibi hiçbir şeye izin vermeyen, bizi her şeyden mahrum bırakan annem; bu hayalimi samuray kılıcıyla kesip, atmıştı. O zamandan beri hep içimde bir ukde kalmıştı Ankara'ya gidememiş olmak.

HülleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin