BAYAN DEDEKTİF (+18)

-3-

Merhaba millet:)

Küçük yıldıza dokunarak oy verirseniz ve satır altlarına yorum bırakırsanız çok mutlu olurum.

İyi okumalar<33

Savaş'la ifadesiz bir şekilde bir-birimize bakıyorduk. Gizemli olayların içerisindeyim demişti. Ne tür gizemli olaylar? Cinayet? Dolandırıcılık? Aklımdan bin türlü düşünce geçiyordu. Şimdiye kadar kimseyle birlikte çalışmamıştık. Hakkında araştırma da yapmamıştık. Elimizde sadece Baran'ın anlattıkları vardı. Hem ilk önce bir kendini tanıtsındı.

Bakışlarımı Savaş'tan çekerek karşımda, bize meraklı gözlerle bakan Alaz'a çevirdim. Dilimle dudaklarımı ıslattım. "Evet,biz şimdiye kadar kimseyle çalışmadık. Hatta 6 yıldır sadece ikimiz vardık. Üçüncü bir kişiyi düşünmedik bile. Hakkınızda az çok bir şeyler biliyoruz. KYD'nın bir parçası olduğunuzu. Silah ticaretiyle uğraştığınızı. En önemlisi de Avni Çağıran cinayetini sizin işlediğinizi."

Kısık sesle güldü. "Çözeceğinden emindim Alev. Hatta o geçide gireceğinden de. Başka neler biliyorsun?"

Kaşlarımı çattım. "Buraya benim neler bildiğimi konuşmaya gelmediğini umuyorum." Gülümsemesi hala bozulmamıştı.

"Evet. Sizden ne istediğimi söyledim. Benimle çalışmanızı istiyorum. Tabii ki benden ayrı bir şekilde kendi işinize devam edeceksiniz. Tekstil işiyle uğraşıyorum. Diğer işimi biliyorsunuzdur. Babamın kurduğu çok büyük bir kuruluş var. Sizin deyimizile KYD üyelerinden oluşan büyükce bir masa diyelim. Babam bu masanın lideriydi. Herkesi o yönetiyordu. Ama şu sıralar çok yaşlandı. Ve o masanın yeni bir lidere ihtiyacı var."

Sonlara doğru ifadesi ciddileşmişti. Babası, KYD üyelerinden oluşan bir masanın lideriydi. Baran bana bundan bahsetmemişti. Peki bunun bizimle çalışmasıyla ne ilgisi vardı?

Savaş konuşmaya başladı. "Babanızın varisi olarak sizin lider olmanız gerekiyor?"

Alaz'ın bakışları Savaş'ı buldu. "Haklısın. Ama büyük bir sorunumuz var." dedi ve duraksadı. "Abim. Tuğsan Altınışık. O da bu masanın üyelerinden, yaşı benden büyük, daha deneyimli ve ilk varis." Yavaş yavaş anlamaya başlıyordum. "2 hafta sonra masa yine toplanacak ve yeni liderin kim olmasını tartışacağız. Orada güçlü bir duruş sergilememiz lazım. Kimin imkanları daha iyiyse liderlik koltuğu o kişi için daha görünür. O masadaki herkes sizi tanır. Sizinle çalışmam Tuğsanı yenebilmem için büyük bir avantaj."

Tuğsan Altınışık. Bu ismi daha önce duymamıştım. Bu liderlik Alaz için önemli olmalıydı. Tuğsanı yenebilmesi için bize ihtiyacı vardı. Kabuledilebilir bir istekti.

"Bakın Alaz bey-" derken sözümü kesti.

"Alaz. Alaz diyebilirsin."

Sıkıntılı bir nefes verdim "Alaz. İsteğini değerlendireceğim." Gülümsemesi büyüdü. Cebinden bir kart çıkardı ve bana uzattı.

"Bu benim kartım. Üzerinde numaram yazıyor. İstediğin zaman arayabilirsin." dedi ve yerinden kalktı. Bakışları Savaş'ın sargılı bileğine gitti. "Kusura bakmayın bir az ani bir giriş yaptım ama."

Kafamı iki yana salladım. Savaş ters ters bakmakla yetindi. Birlikte kapıya doğru ilerledik. Savaş "Ben bunun yüzünü görmeye daha fazla dayanamayacağım!" dedi ve kapıyı çarparak odasına girdi. Kapıya vardığımızda Alaz "Beni pek sevmedi sanırım."

Ona inanmazca baktım. "Beni kaçıran ve evimize izinsizce giren birini seveceğini sanmıyorum." Alt dudağını dişledi. Aklıma gelen şeyle duraksadım. "Ben seni döverken bana niye karşılık vermedin?" Sırıttı. "Yanlız 'Bizim kitabımızda kadına el kalkmaz.' gibi şeyler geveleyeceksen hiç konuşma."