Hello bacımsular:) Nasılsınız?
Gizem ve aksiyon dolu bir bölümle daha sizlerleyim.
Sizden tek isteğim küçük yıldıza dokunarak oy vermeniz ve satır altlarına yorum bırakmanız.
İyi okumalar<33
Son sözleri bunlar oldu.
Beni öpmeden önceki son sözleri.
Alt dudağımı, dudaklarının arasında hissettiğimde gözlerimi kapattım. İçimdeki hisler resmen takla atıyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sanki ilk kez biriyle öpüşüyormuş gibi hissediyordum.
Dudakları öylece dudaklarımın üzerinde durdu. Hareket etmedi. Bir kaç dakika sonra ne yaptığının farkına vardı ve dudaklarını hareket ettirdi.
Alt dudağımı yavaşca dudakları arasında ezerken ben durmuş, onun hareketlerini inceliyordum. Dudakları bir tüy kadar hafif bir şekilde dudaklarımın üzerinde gezindi.
Ellerini iki yanımdan yasladığı korkuluktan çekti ve bir eli belime, diğer eli yanağıma gitti. Yanağımı kavrarken belimdeki eliyle beni kendine bastırıyordu. İsteyip istemediğimde kararsızken, sağ elim esesine gitti. Dudaklarımı yavaşca hareket ettirerek karşılık verdim.
Kendimi çok garip hissediyorum. Dudakları yumuşacıktı. Yanağımdaki eliyle daha çok baskı uyguluyordu. Bedeni çok sert, dudaklarıysa bir o kadar narindi. Yanağımdaki eli ilerleyerek saç diplerimde acıtmayacak bir şekilde gezindi.
Bir süre sonra dudaklarının hareketi durdu ve benim onu öpmeme izin verdi. Bu sefer ben de öpmedim. Dudaklarım dudaklarına sürtündü sadece. Ben gözlerimi açmış onu izlerken, belimdeki eli sıkılaşmış, gözleri hâlâ kapalıydı.
Gözlerini yavaşca araladı. Bu gün yeterince göremediğim koyu yeşil gözlerle karşılaştım. Gözleri gülüyordu. Şu ana kadar gözleri hiç görmediğim bir şekilde ışıldamıştı. Dudakları hâlâ dudaklarımın üzerindeydi ama hareket etmiyorduk ikimizde. İlk kez öptüğüm dudaklara hiç yabancılık çekmiyordum.
Görüş açımda sadece gözleri vardı. Gerçi memnundum. Bu gün koyu yeşil gözlere bakamamıştım. Şimdi sabaha kardar böyle kalabilirdim. Beni öpmüştü. Ve bundan çok memnun görünüyordu. Ne diyeceğimi bilmiyordum.
Doğrusu beklemiyordum böyle bir şeyi.Kafasını yavaşca geri çekti ve dudaklarımızı ayırdı. Yüzünün tamamı görüş açıma girdi. Elini belimden çekmemişti. Saçlarımın arasındaki eli narince saçlarımı okşuyordu. Yüzünde hem şaşkın, hem de memnun bir gülümseme vardı. Alnını yavaşca alnıma yasladı.
Benim arkamda İstanbul'un ışıklı manzarası, onun önündeyse dediğine göre kendi seçtiği manzara vardı.
'Zamanla kendi manzarasını seçmez mi insan?'
Gülümemeye devam etti ve gözlerini kapattı. Konuşmayacağını anladığımda, alnını alnımdan çekmeden dudaklarımı araladım. "Seçtiğin manzaradan memnun musun peki?" Sesim her zamanki gibi fısıltı halinde çıkmıştı. Bu adam sesimi bile kesiyordu.
Gülümsemesi daha da büyüdü. Kafasını ağırca salladı. "Çok. Çok memnunum. Hayatımda verdiğim en doğru karar." Sesi ve kelimeleri ruhuma bir nakış gibi işlendi. Onun da sesi kısıktı. Bakışlarım kaşının üzerindeki yara izine takıldı.
Gülümsedim. O yara izi onun ayrıcalığıydı. Herkesten farklı kılan, sadece görünen bir fiziksel özellikti. Onu herkesten farklı kılan duygularıydı, düşünceleri, fikirleri. Herkesten farklıydı. Bunu şimdi daha iyi anlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...