Hello bacımlar:) Nasılsınız?
İyi olun, çünkü ben iyi değilim. Ağır bir psikolojik çöküş yaşıyorum nedense:/
Tüm sosyal medyaya ara verdim. Hiç birine girmeyeceğim bu aralar. Ama sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Böyle de iyi kalpli bir yazar.
Bu bölümü bu aralar bana çok destek olan bir okuyucuma ithaf edeceğim.
Bakın kendimi iyi hissetmiyorum diye çok konuşmayacağım. Size yaradı gine. Ha bu arada oy ve yorum atmayı unutmayın.
İyi okumalar<33
Dışarıdan gelen seslerle gözlerimi araladım. Boynum feci şekilde ağrıyordu. Bu yatların yatakları neden bu kadar rahatsız ki? Elimi boynuma götürerek yüzümü buruşturdum. Hareket ettirmeye çalıştım ama başaramadım. Ellerimi yatağın iki yanına koyarak destek aldım ve doğruldum. Bakışlarımı yanıma çevirdiğimde Alaz'ın yanımda olmadığını gördüm. Sabahın köründe neredeydi bu?Yataktan kalkarak ellerimi saçlarımda gezdirdim. Çok kötü kırışmıştı. Yatağın yanındaki komodinin üzerinde gördüğüm tarağı aldım ve aynanın karşısına geçerek şekil verdim. Gözlerim bileğimdeki dövmeye takılınca yüzümde beliren gülümsemeye engel olamadım. Sonra bakışlarımı dövmeden çekerek odanın penceresine çevirdim. Yağmur yağıyordu. O kadar güçlüydü ki, fırtına bile çıkabilirdi.
Hemen odadan çıkarak Alaz'ı aramaya başladım. Büyük ihtimal kıyıya yaklaşıyordum. Bu yağmurda denizde kalmak çok riskliydi. Kullanma kabinine gidince Alaz'ı gördüm. Yatı döndürmeye çalışıyordu. Bir süre dikkatini dağıtmamak için kapının pervazına yaslanarak onu izledim.
En sonunda yatı kıyıya doğru döndürünce otomatiğe aldı ve yerinden kalktı. Arkasını dönünce göz göze geldik. Gülümsedi ve yanıma gelerek ellerini belime yerleştirdi. Saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. "Günaydın meleğim."
Gülümsedim ve kollarımı gövdesine doladım. "Günaydın." Bir süre öyle kaldık. Sonra burnunu saçlarımın arasına gömerek derin bir nefes aldı. Kendini geri çekerek yüzüme baktı. "Bir azdan kıyıya varırız. Kahvaltı edelim. Sonra bir toplantı daha var."
Kafamı salladım. Mutfağa ilerledik ve dolaptan hazır atıştırmalıkları çıkararak masaya oturduk. Tabağımdaki salamdan bir parça koparıp ağzıma atarken Alaz'a döndüm. "Toplantı yine frazsızlarla mı olacak?"
Bakışlarını yemeğinden çekmeden. "Evet, ama İtalyan ortaklar da gelecek. Onlar ticaret işinde iyiler. Hazır gelmişken onu da aradan çıkaralım." Kafamı salladım ve yemeğimi yemeye devam ettim.
Kıyıya yaklaşırken Alaz yanıma gelerek. "Dışarıda yağmur yağıyor. Böyle çıkma sakın." Kafamı salladım. Dolaptan bulduğum hırkayı ve beyaz spor ayakkabıları giydikten sonra odadan çıktım. Kıyıya ulaştığımızda yat durdu. Alaz da eşyalarını alarak yanıma geldi ve elimi tutarak çıkışa doğru ilerledi. Yattan çıktığımız gibi ıslanmaya başlamıştık. Gerçekten yağmur çok güçlüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...