BAYAN DEDEKTİF (+18)

-17-

Hello:) Mükemmel bir güne daha merhaba bacımsular.

Nasılsınızz? Umarım iyisinizdir.

Bu bölümde bir az sinir krizi geçirebilirsiniz. Telefona kafa atmamaya dikkat ediniz. Ve bir az yanacağız eheheh🔥

Küçük yıldıza dokunarak oy vermeyi ve satır altlarına yorum bırakmayı unutmayın.

Hepinizi çok seviyor, öpüyorum.

İyi okumalar<33

Ona anlamazca baktım. "Ne duygusundan bahsediyorsun?"

Yutkundu. Gözlerinde biriken bir damla yaş yanaklarına doğru süzüldü. "Aşk."

Gözyaşlarım yanaklarımda dondu o an. Anlamak için kirpiklerimi bir kaç kez kırpıştırdım. Aşk mı demişti o? Nasıl? Ne aşkı ya?

"Aşk...mı?" Sesim titriyor, kekeliyordum. Yanaklarındaki tek damla yaşı elinin tersiyle sildi. Kafasını ağırca salladı. Şu an, yıllar sonra abimin ağlaması umrumda değildi. Kafamın içinde, kulaklarımı sağır edecek bir şekilde bağıran kelime: Aşk.

Kafamı hızlıca iki yana salladım. Hayır. Ben aşık olamazdım. Hemde Alaz'a? Yok daha neler! Alaylıca güldüm. "Ya abi ne aşkı? Hem ben o orospu çocuğuna aşık falan olamam. Sen... yanılıyorsun." Alt dudağım dişlerimin arasına sıkıştı.

Abim güldü. Gerçekten buna bende inanmamıştım. Abim hiç bir zaman yanılmazdı. Ama bu sefer yanılmıştı! Ben ona aşık değildim. Değildim!

"Açıkcası aşkta yanılıp yanılmayacağımı bende bilmiyorum küçük Adin. Ama bu hissi hayatında bir kere yaşamış ve pişman olmuş biri olarak söylüyorum: Aşktan korkma, cesur ol. Hem aşık olunca da Alev Adin olabilirsin." dedi yüzündeki belli belirsiz gülümsemeyle.

"Baran." Bakışlarını bana çevirdi. "Bana Melis'i anlatsana." Gözleri buğulandı. Akmak istemeyen göz yaşları, gözlerini doldurdu. 

"Çoz güzeldi. Belki de hayatımda gördüğüm en güzel kadındı. Omzundan bir az aşağıda biten, dalgalı, açık kahverengi, aralarında sarı tutamlar olan saçları vardı. Masmavi gözleri bana gök yüzünü hatırlatırdı. Göz bebekleri o kadar küçüktü ki, beni görebiliyor musun diye dalga geçerdim onunla. Uzun boylu, güleryüzlüydü. Çok sıcakkanlıydı. Ve en önemlisi." Yutkundu ve gözlerimin içine baktı. "Beni seviyordu. Bende onu seviyordum." dedi.

Abim hayatında sadece bir kadın sevmişti. O da Melis'ti. Çok güzel bir ilişkileri vardı. Melis abime öyle bir bakıyordu ki, gerçek aşkın var olduğunu ben onlarla öğrenmiştim. Peki sonra ne oldu?

Melis yine sahile inerken araba kazası geçirdi. 1 ay hastaneden yattıktan sonra kalbi dayanmadı. O gece abim de ölecek gibi olmuştu. Her yeri yumrukluyor, Melis'i görmek istiyordu. Öldüğüne inanmıyordu. O gece abimin yanında sadece ben vardım. En son orada görmüştüm abimin ağladığını. Hıçkıra hıçkıra ağladığını.

İkimizi de yıllar sonra tekrardan ağlatan sözde aşktı. Beninanmıyordum. Ona aşık olduğuma inanmıyordum. Sadece aptal bir hoşlantı bile olabilir ama aşk değil. Kafamı iki yana salladım ve çantamı alarak oturduğum koltuktan kalktım. Arkama bile bakmadan evden çıktım.

Koştum. Denize doğru koştum. Kıyıya vardığımda göz yaşlarımın yanaklarıma akmasına izin verdim. Elimdeki çantayı kumlarım üzerine bıraktım. Denize baktım. Dalgaların kıyıya vurmasına. Daha fazla ayakta duramayacağımı anladığımda kendimi kumların üzerine bıraktım.