Merhaba millet:)
Küçük yıldıza dokunarak oy verirseniz çok mutle olurum.
İyi okumalar<33
-ALEV'DEN-
Odadan çıkarak kapıyı kapattı. Bense arkasından bakakalmıştım. Beni öpmüştü ve bundan çok memnun görünüyordu. Bana bu kadar yakın olması iyi değildi. Hiç iyi değildi! Onunla ortaklıktan öte bir şey yaşamamız imkansızdı. Hatta arkadaş bile olurduk. Belki çoktan olmuşuzdur. Ama bana yakın olunca kalbim hızlanmalıydı. Bu doğru değildi!
Ona duyduğum hissler gerçekten arkadaşlıktan öte değildi. Sadece onunla iyi anlaşıyorduk. Evet anormal bir şekilde eskisi kadar kavga etmiyorduk. Benim söylediklerimi ciddiye almıyor, alaya vuruyordu. Ama rahatsız olmuyordum. Hatta bir birimize tamamen terstik. Ben çok ciddiydim, o alaycıldı. Ben net bir insandım, o ani bir şekilde her hangi bir konu hakkında fikrini değiştire bilirdi.
Düşünceler benim bir parçam olmuştu. Düşünmekten başım ağrımaya başlamıştı. Tüm bu fikirlerden arınmak için sıcak bir duş almalıydım. Doktor yaraya su değmemesi hakkında bir şey söylememişti ama bence 10 dakikalık bir duş alsam hiç bir şey olmazdı.
Odamın banyosuna girdim ve üzerimdeki eşofman takımını çıkardım. İç çamaşırlarımı da çıkararak kirli sepetine attım ve küveti es geçerek duşakabine doğru ilerledim. Suyu sıcağa ayarladıktan sonda bedenimi suyun altına çektim. Duş almak beni rahatlatıyordu. Bir yandan da düşüncelerimden arındırıyordu.
Alaz'dan haber bekliyordum. Fikrimi değiştirmiştim. Bulduğumuz adamı ben konuşturacaktım. Kendime has, vahşice işkence yöntemlerim vardı. Aslında bu yöntemleri çok kullanmasam da arada işe yarıyordu. Kurbanlarımı asla hemen öldürmezdim. Eğer yaptığı affedilmeyecek bir şeyse ilk önce süründürür, onu öldürmem için yalvarmasını beklerdim.
Şampuanı elime döktüm ve elimi saçlarıma götürdüm. Güzelce yıkadıktan sonra saçlarımı ve bedenimi durulayarak suyu kapattım. Ayağım hala acıyordu. Üzerine basmakta zorluk çekiyordum ama yürüye bilirdim.
Her ne kadar Alaz'a adamı bulunca bana haber vermesini söylesem de beni geçiştirmişti. O yüzden Alaz'ın canlı konumunu elde etmem gerekiyordu. banyodan çıkarak bornozumu giydim ve giyinme odasına girerek rahat bir eşofman takımı seçtim. giyinme odasından çıkarak yeniden yatağıma oturdum ve bilgisayarımda Alaz'ın canlı konumunu açtım.
Bulduğumuz adamla konumları aynı yeri gösteriyordu. İkisi de birlikte ilerliyordu. Büyük ihtimalle adamı bulmuş, ifadesini almak için bir yere götürüyordu. Bilgisararımdaki konumu telefonuma aktardım ve çantamı da alarak odadan çıktım.
Bahçeye çıkınca Savaş'ı gördüm. "Hadi Savaş gidiyoruz." dememle bana döndü.
"Nereye?" diye sordu kaşlarını çatarak.
Yüzüme sinsi bir sırıtış yerleştirdim ve göz kırparak "İfade almaya." dedim. Gözleri parladı. Savaş böyle şeyleri çok severdi. Bu da onun psikopat olduğunun bir kanıtıydı. "Hemen geliyorum." dedi ve koşarak içeriye girdi. 5 dakika sonra elinde koca bir çantayla geldi.
"Gidebiliriz." Elindeki çantaya bakarak kaşlarımı çattım. "Bu ne?"
Son ifademizden sonra hazırladım. İçinde işimize yarayacak bir takım oyuncaklar var." dedi imalı bir şekilde.
Alaylı bir şekilde güldüm. "Sen şeytan." O da güldü ve elindeki koca çantayla arabaya doğru ilerledik. Ben sürücü koltuğuna geçerken o elindeki çantayı bagaja koydu ve yanıma oturdu. "Kim bu şanslı kurban?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...