Hello bacımsular:)
40. bölümden hepinizi selamlıyorum. Çoğu bitti, azı kaldı. Az daha gayret bacımlar.
2K! Gerçekten gün geçtikce büyüyoruz. Hepinize sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Hepinizi çok çok öpüyorum. İyi ki varsınız.
Bu arada size ilk defa şarkı bıraktım. Bir az psikopatca ama bu kitabı okuyorsanız psikopatlığa ilk adımı atmışsınız demektir.
Küçük yıldıza dokunarak oy verirseniz ve satır altlarına yorum bırakırsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar<33
Siyah ceketimi de üzerime geçirdikten sonra saçlarımı ensemde topuz yaparak elimdeki siyah şalı düzelttim. Bakışlarımı karşısında durduğum aynaya çevirdim. Gözlerime bakınca sadece acı görüyordum. Sevdiğim adamın gözlerindeki acı benim gözlerime yansıyabilir miydi? Bilemiyorum.
Günlerdir evde hayalet gibi geziyor, doğru düzgün yemek yemiyordu. Gün geçtikce içimdeki endişe büyüyordu ama onu anlamaya çalışıyordum. Kimse onu toparlayamıyordu. Çünkü o kendi kendini toparlamayı başaracaktı. İnanıyordum.
İnsanoğlunun alışamayacağı hiç bir şey yoktur. Sadece bir az zamana ihtiyacı vardır. Herkesin bir şeyleri kabullenmesi için zaman aihtiyacı vardı ve biz bu zamanı ona vermiştik. İstediği zaman yanlız kalmış, istediği zaman göğüsüme uyumuştu. Hep onu anlayışla karşılamıştım. İkimizin de ailesinden kimse kalmamıştı. Biz, bir birimizin ailesi olmayı başaracaktık.
Giyinme odamdan çıkarak bakışlarımı odada gezdirdim. boy aynasının önüne geçerek kendime baktım. Bileklerimin biraz üzerinde biten siyah kumaş pantolonum, karnımı biraz açıkta bırakan ama siyah ceketle kapattığım üstümle iyi görünüyordum. Siyah topuklularımı da ayağıma geçirerek siyah gözlüklerimi aldım.
Elimdeki siyah şal ve gözlükleri daha sıkı tutarak odadan çıktım. Kafamı sol tarafa çevirince Alaz'ı gördüm. Koltuklarda oturmuş, her zamanki gibi boş bir ifadeyle karşıya bakıyordu. Derin bir nefes aldım ve yanına ilerleyerek elini tuttum. Bakışlarını bana çevirdi. Gülümsedim. "Hadi sevgilim. Gidelim artık." Bir süre gözlerime bakmaya devam etse de kafasını ağırca salladı ve koltuktan kalktı.
Üzerindeki siyah gömleğin yakalarını düzelttim ve dağınık saçlarını elimle geriye ittim. Elini günlerdir kesmediği kirli sakallarına atarak kaşıdı. Kafasını iki yana sallayarak kendini toparlamaya çalıştı. Kafamı salladım ve elini sıkıca tutarak parmaklarımı parmaklarının arasından geçirdim. Hızlı adımlarla evden çıktık ve arabaya binerek ilerlemeye başladık.
Bakışlarımı günlerdir hız kesmeden yağmaya devam eden yağmura çevirdim. Yılın en sert zamanlarını geçiriyorduk. Bakışlarımı arabayı süren Alaz'a çevirdim. Kendini toparlamıştı ama hala durgundu. Onun bu halde olması içimi acıtsa da yapacak bir şey yoktu. Kabullenmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...