Baştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...
Geçen bölümlerde alev almıştık şimdi yanacağız eheheh🔥
Bence çok uzadı, artık bir şeyler yaşamanın zamanı geldi. Hadi yine iyisiz:D
İyi okumalar<33
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben telefonumla ilgilenirken arkamızda gelen kadın sesiyle bakışlarımı Alaz'a çevirdim.
"Alaz? Çok özledim seni!"
Arkama dönmeye bile tenezzül etmeden direkt Alaz'a bakmaya başladım. Alaz bakışlarını benim arkamdaki kadına dikiyordu. Kadın arkamdan çıkarak görüş açıma girdi. Kızıl, uzun boylu bir kadındı. Yüzündeki ağır tonlardaki makyaj güzelliğini öne çıkarıyordu. Kırmızı, taşlı, mini bir elbise giymişti.
Kadın Alaz'ın üzerine eğilerek boynuna sarıldı. Alaz da bakışlarını benden çekmeden ayağa kalktı. Mesafeli bir tavırla o da kadına sarıldı. Kadın Alaz'ın yanağına sulu bir öpücük kondururken, elimdeki kadehi sıkıyordum. Kadın ellerini Alaz'ın boynundan indirmeden yüzüne baktı. "Asuman?"
Kadın saçlarını savurdu. "Ta kendisi." Kadının bakışları kısa bir süreliğine beni bulsa da yeniden Alaz'a döndü. "Senin ne işin var burda?" diye sordu gülümseyerek.
Alaz kadını kendinden ayırdı. "Ortaklık meselesi için gelmiştik."
Kadın gözlerini üzerimde gezdirdi. "Sen çalışanlarınla yemek falan yemezdin?" Dudaklarındaki kırmızı ruj, dolgulu dudaklarını öne çıkarıyordu. Dolgu o kadar abartılmıştı ki, konuşurken dudakları patlayacak gibi duruyordu.
Alaz tekrardan yerine oturdu ve masanın üzerindeki elimi tuttu. "Sevgilim, Alev." diye beni tanıttı. Kadının kaşları çatılsa da yeniden düz bir hal aldı ve elini bana uzattı. "Memnun oldum Alev, bende Asu." Yapmacık bir şekilde gülümsedim ve elini sıktım.
Bakışlarımı Alaz'a çevirince konuşmaya başladı. "Asu benim üniversiteden arkadaşım." dedi. Elimde sıktığım kadehi fark etmiş olacak ki elimden aldı ve dudaklarına götürdü.
Kadın beni süzmeye devam etti. Sonra kaşları havalandı. "Ben seni tanıyorum ya! Hani şu araştırmacı olan?" diye sordu. Yapmacık gülümsemem yine yüzüme yerleşmişti. Kafamı salladım. "Dedektif, Alev Adin."
Yüzünü çevirerek gözlerini devirdi. Sonra bizden izin almadan masada Alaz'ın yanına oturdu ve elini, koluna yerleştidi. Alaz'ın bakışları kısa bir an koluna kaysa da yeniden beni buldu. "Sevgilim, kalkalım istersen?" Bu sırada yemeklerimiz gelmişti.
