Merhaba millet:)
Nasılsınız?
Küçük yıldıza dokunarak oy verirseniz ve satır altlarına yorum bırakırsanız çok mutlu olurum.
Bol bol güleceğimiz bir bölüm bizi bekliyorr:D
İyi okumalar<33
-ALEV'DEN-
Tanıdık, yoğun tarçın kokusu. Bu koku çok yakından geliyordu. Başım feci şekilde ağrıyordu. Kafamı sert bir cisme çarpmış gibi hissediyordum. Kirpiklerim bir-birine yapışmıştı. Gözlerimi aralamakta zorluk çekiyordum.
Belime sarılmış kolları hissetmem çok uzun sürmedi Zorla da olsa gözlerimi hafifce araladım. Alaz yanımdaydı. Ne?! Bir dakika, Alaz mı yanımdaydı? Ben şu an Alaz'a mı sarılıyordum? Kafamı yasladığım göğüsünden kaldırdım. Ama belimdeki elleri gevşemedi.
Gözlerimi bir az daha aralayarak yüzüne baktım. Mışıl mışıl uyuyordu. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Ne zaman buraya gelmiştik? Daha doğrusu ben neden Alaz'la uyumuştum? Bakışlarımı Alaz'ın yüzünden çekerek etrafıma baktım. Burası onun odasıydı.
Oh, hayır! Düşündüğüm şey olamaz değil mi? Tabi ya! Ben içmiştim. Büyük ihtimal sızmışım ve Alaz beni buraya getirmiş. Peki neden yanımda uyuyor? Bir şeyler yaşamış mıydık? Allah kahretsin ki, hiç bir şey hatırlamıyordum! Ama kıyafetlerimiz üzerimizdeydi. Belli ki hiç bir şey olmamıştı. Zaten öyle bir şey olmuş olsaydı Alaz'ı gebertecektim!
Lan hadi ben sarhoşum. Sana ne oluyor? Neden yanıma uzanıyorsun pezevenk? Hiç bir şey hatırlamasam da gece beyunca rahat uyumuştum. Kollarımı Alaz'ın bedenine sarmış, kafam göğüsünün üzerindeydi. Onun bir eli belimde, diğer eliyse saçlarımın üzerindeydi. Kafamı resmen taşıyamıyordum. Etraf bulanıktı.
Başımı yeniden Alaz'ın göğüsüne yasladım. Neden bilmiyorum ama ona kendimi yakın hissediyordum. Onun kolları arasında kendimi güvende hissediyordum. Her ne kadar zarar görsem de. Saçlarımı okşaması da iyi hissettiriyordu. Gövdesine daha çok sarıldım.
Onun da belimdeki eli sıkılaştı. Yerinde kıpırdadı ama kafamı göğüsünden kaldırmadım. Burnunu saçlarımın arasına gömdü. Uyanmıştı. Kafamı kaldırıp çenemi göğüsüne yasladım ve yüzüne baktım. Gülümsedi. Eliyle burnuma fıske attı. "Günaydın güzellik."
Kaşlarımı çattım. "Neden buradayım ben?"
"Ben eve geldim. Bir baktım içip sızmışsın. Seni buraya getirdim ama beni bırakmadın. ahtapot gibi boynuma sarıldın. Bende seninle uyumak zorunda kaldım." Ben onu bırakmamış mıyım? Nasıl? Kalkmak istedim ama izin vermedi.
"Ben mi seni bırakmamışım?" Gülerek kafasını salladı. "Hayatta inanmam. Yalan atıyorsun." Eliyle geçiştirdi. "Ben sarhoştum. Sana ne oluyor? Sende dünden razısın." dedim. Güldü. "Hem sensin ahtapot! Piç!"
"Sen bana mı taşınsan? Valla hayatımda hiç uyumadığım kadar rahat uyudum bu gece." Göz kırptı. "Ne dersin?"
Kaşlarımı çattım ve yeniden kalkmaya çalıştım. Ama yine izin vermedi. "Lan bıraksana beni!" Yüzünde sinsi bir sırıtış belirdi.
"Dün gece yaşadıklarımızı ne çabuk unuttun?" Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Dün gece yaşadıklarımız?! Nasıl yani? Ne yaşamıştık!
"Ne diyorsun sen be! Ne yaşamışız?! Ben senle hiç bir şey yaşamadım. Hatırlamıyorum! Terbiyesiz!" Güldü. Yatakta bir az doğrularak üstündeki beyaz tişörtü tek eliyle ensesinden tutarak çıkardı ve belimden daha sıkı tutarak bedenini bedenime yasladı. Avuç içlerimi çıplak göğüsüne yasladım ve iteklemeye çalıştım. Ama sanki bütün gücüm tükenmişti. Ani bir hareketle beni döndürdü ve sırtımı yatakla buluşturdu. Ellerini iki yanıma koyarak üzerime eğildi. Evet, şu an üstümde duruyordu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...