Hello bacımsular:) Nasılsınız?
50. bölümü de yazıyorum... Ne ara bu kadar ilerledik, küçük de olsa bir başarı elde ettik inanın bilmiyorum. Çok duygusalım baa dokanmayın!
Bu bölümü hem Alaz'dan hem de Alev'den okuyacağız. İsteklerinizi göz önünde bulundurarak zamanı biraz öne sardım. Ama az biraz yani çok heveslenmeyin fjüherkjgüe.
Oy vermeyi unutmayalım lütfen!
İyi okumalar<33
-2 AY SONRA-
~10 ocak 2021~
Koca kitaplığın önünde durmuş, her zaman yaptığım gibi kitaplara göz gezdiriyordum. Bir süre tüm kitaplarla bakıştım. Sonra alt dudağımı hafifce öne çıkardım. Sanırım tüm kitapları okumuştum. Çünkü okuyacak bir kitap bulamamıştım.
İki aydır tek aktivitem kitap okumak ve arada sırada Emir'le didişmek olduğu için normaldi. Tabii arada duygusal şarkılar dinleyerek aşk acısı çekmiyorum değil. Sanırım artık eskisi kadar etkilenmiyorum çünkü göz yaşlarıma alıştım. Bu alışkanlığın iyi mi kötü mü olduğunu inanın ben de bilmiyorum ama artık daha az acı çekiyorum.
Emir bu iki ay boyunca beni hiç yanlız bırakmamış, hep yanımda olmuştu. Ara ara beni sevdiğini açıkca belli etse de her defasında artık arkadaşlıktan öteye gidemeyeceğimizi söylüyordum. O da kaderine boyun eğerek sessiz kalıyordu. Ona üzülmüyordum değil. Sonuçta sevmek bir suç değildi ve beni sevdiği için utanmasını istemiyorum. Ama Emir benim yanımda olduğu için bile mutlu olabilecek bir adamdı.
Uzun süredir birlikte yaşadığımız için bir birimizin hayat şartlarına uyum sağlamaya çalışıyorduk. Çok başardığımız söylenemezdi ama mutluyduk. Ben bir az kafa dinleyebildiğim için, o benim yanımda olduğu için mutluydu.
Bazen Savaş ve Baran'la konuşuyordum. Her seferinde ikisi de iyi olduğunu, merak edilecek bir şey olmadığını söylüyorlardı. Emir yanımda olduğu için, yani en azından yanlız olmadığım için ikisinin de içi rahatdı. O mu? Arada aklıma geliyordu ama beni üzmekten başka bir işe yaramıyordu. Onun hakkında konuşurken beni dinlemeyi bırakmışsınızdır. Zaten bende düşünmeyi bıraktım.
Bir süre daha kitaplarla bakışınca eksiklerin olduğunu fark ettim. "Emir! Şu aldığın kitapları geri yerine koyar mısın lütfen(!)" diye bağırdım beni duyması için. Emir de benimle kaldığı sürede kitap okumaya başlamıştı. Böyle güzel bir şeye vesile olduğum için kendimi bir az olsun iyi hissediyordum. Belki de aylardır elimi kana bulamadan, normal bir hayat sürebildiğim içindir.
"Tamam, geliyorum!" dedi. Kafamı iki yana sallayarak ağır adımlarla merdivenleri indim. Salona gelince Emir'in burada olmadığını gördüm. Kaşlarımı çatarak bakışlarımı tüm evde gezdirdim. Gözlerimi devirdim. "Nereye kayboldun yine?!"
"İki dakika sabırlı ol! Geliyorum!" dedi gülerek. Sesi koca evde yankı yaptığı için nereden geldiğini kestiremiyordum. Ama gülüyordu.
Bıkkın bir nefes vererek koltuklara oturdum ve kollarımı göğüsümde birleştirdim. Bakışlarımı pencereden dışarı çevirerek zifiri karanlıkla bakıştım. Kış aylarında olmamıza rağmen hava o kadar da kötü değildi. Gerçi evden çok çıkmadığım için havanın kötü olup olmaması beni çok ilgilendirmiyor.
Beş dakika kadar bekledikten sonra "Emir! Gelmiyorsan gidiyorum!" dedim ve hışımla ayağa kalktım. Ayağa kalkmamla ağır adımlarla merdivenlerden inen Emir'i görmem bir oldu. Cebinden telefonunu çıkararak ekranına son kez baktı ve yeniden cebine yerleştirdi. Merdivenler karanlık olduğu için ne yaptığını tam göremiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...