Hello bacımsular:) Nasılsınız? Okul nasıl gidiyor?
Gerçi okul gitmiyor.
Neyse. Küçük yıldıza dokunarak oy verirseniz ve satır altlarına yorum bırakırsanız çok mutlu olurum.
İyi okumalar<33
Levent Altınışık vefat etmişti.
Alaz'ın alt dudağı ağzının içine yuvarlandı. Gözleri dolu doluydu. Ağlamak istedi. Ağlayamadı. Bağırmak istedi. Bağıramadı.
Nefesleri düzensiz, titreyen alt dudağını gizlemeye çalışıyordu. Çekinerek elimi uzattım ve elini tuttum. Elimi avucunun içine hapsetti ve gözlerini kapattı. Var gücüyle sıktı elimi güç almak ister gibi. Dudaklarımın arasından titrek bir nefes soludum. "Alaz."
Dolu gözlerini bana çevirdi. Koyu yeşil gözlerine baktım. Kaybetmenin acısıyla dolu olan koyu yeşil gözlerine. Akmayan yaşlarla dolu olan gözlerine. Bakışlarını tekrardan yere dikti. Sanki gözlerine bakmamı istemiyor gibiydi. Onu ağlarken görmemi istemiyordu.
Bir süre öyle kaldıktan sonra yerinden kalktı ve cam kapıdan dışarı çıktı. Hemen çantamı alarak arkasından koştum. Arabasına atladı ve hiç beklemeden bahçe kapısından dışarı çıktı. Bende kendi arabama binerek arkasından ilerledim.
Benim gözlerim neden dolmuştu? Levent bey saygıdeğer bir adamdı. Hiç belli etmese de iki oğlunu da çok severdi. Levent bey Tuğçe hanımı da seviyordu. Acaba şimdi Tuğçe hanımın yanında mutlu mudur? Levent bey iyi bir eş, iyi bir babaydı. Çocuklarını seven bir babaydı en azından...
Bakışlarım önümde son sürat ilerleyen Alaz'ın arabasına kaydı. Dilemişti. Yanlış duymayı dilemişti. İçinde çok küçük bir umut vardı ama o umut ışığının söndüğünü ondan başka herkes görüyordu. Boğazıma bir yumru oturdu. Sertce yutkundum. O yumru gitmedi. Babayı kaybetmek kulağa çok kötü geliyordu. Her ne kadar babamı öldürmüş biri olsam da kaybetmenin acısı büyüktü. Alaz'ın desteğe ihtiyacı vardı. Bu süreçte onun yanından ayrılmamalıydım. Yanlız olmadığını hissetmeliydi.
Levent beyin evinin önünde durunca Alaz arabasından inerek eve doğru koştu. Yağmur yeniden yağmaya başlamıştı. Bende arabamdan inerek içeri koştum. Banu hanım beni kapının önünde karşıladı. Gözleri kızarmıştı. Elindeki mendille yüzünü kapatıyor, ağladığını saklayabileceğini sanıyordu.
Ona kısa bir bakış atarak merdivenlere yöneldim. Uzun merdivenleri ikili üçlü çıkarken sağır olmayı diledim. Alaz'ın ağladığını duymak istemiyordum. Merdivenler bitince uzun kolidorda koşmaya başladım. Levent beyin odasına yaklaşınca kapının açık olduğunu gördüm. Adımlarımı yavaşlattım ve kapının önünde durarak içeri baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN DEDEKTİF (+18)
Mystery / ThrillerBaştan aşağı siyah olan takım elbisesi ve ellerinde dövmeleri vardı. Beni görünce sırıttı ve oturduğu yerden kalkarak yanıma gelmeye başladı. Bana yaklaştıkca aramızdaki boy farkı kendini belli ediyordu. Yanıma gelerek dibimde durdu. Ağzımdaki bantı...