-Özel Bölüm-

609 36 11
                                    

Hello bacımsular:)

Bu girişi ne kadar özlediğimi tahmin edemezsiniz. Gerçekten hepinizi ayrı ayrı çok özledim. Kitap final yaptığında daha yeni 10K oluyorduk. Şimdi 100K'yız ve ben bunun şerefine sizi mutlu etmeye karar verdim. Arada sırada uğrayacağım demiştim;)

En az sizi özlediğim kadar çocuklarımı da özledim ne yalan söyleyeyim. O yüzden uzun zaman sonra yazmak garip geliyor ama onları bırakmaya hiç niyetim yok. Şimdi de upuzun bir bölümle geldim. Hadi yine iyisiniz!

Yine her zamanki gibi çoğu şeyi bölümün sonunda söyleyeceğim.

İyi okumalar<33

İyi okumalar<33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elimdeki kitabın son sayfasını okuyarak kapattım ve bakışlarımı önümdeki tüm duvarı kaplayan pencereden karanlığa bürünmüş gök yüzüne çevirdim. Diğer gecelerin aksine bu gece yıldızlar oldukca rahat görünüyordu. Oturduğum koltuktan kalkarak yavaş adımlarla pencereye doğru ilerledim.

Bakışlarımı gök yüzünden çekerek yüzüme doğru vuran yoğun ışığa diktim. Bahçenin büyük demir kapıları açılınca siyah araba içeri girdi. Yüzümde beliren gülümsemeye engel olamazken yavaşça kapıya doğru ilerledim.

Bir kaç dakika sonra kapı açıldı ve içeri girdi. Ne yazık ki yoğun olduğumuz için sadece geceleri görebildiğim koyu yeşil gözleri yıldızlardan daha parlaktı sanki. O da gülümsedi ve kollarını belime dolayarak beni kendine çekti. Açık saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondururken yanağımı göğüsüne sürttüm. "Hoş geldin." dedim kısık sesimle.

Çenesini kafamın üzerine yasladı ve eliyle belimi okşadı yavaşca. "Hoş buldum sevgilim." Sesini duymak daha iyi hissettirirken yanağımı göğüsünden ayırdım. Güldü. "Evlendiğimizde beni kapıda karşılayacağını söylememiştin. Çok özlüyorsan demek."

Kaşlarımı çatarak omzuna vurdum. "Her şeyden de bir şey çıkar zaten. Öküz!"

Yanağıma güçlü bir öpücük kondurdu. "Daha bana kocacığım diye sesleneceksin."

Kaşlarımı kaldırarak ondan ayrıldım. "Rüyanda görürsün Alaz." dedim ve mutfağa doğru ilerledim. Evliliğimizin üzerinden üç ay geçmişti ve herşey iyi gidiyordu. Sadece gün içinde bir birimizi çok göremiyorduk o kadar. Ben kendi işime devam ediyor ve eve geç geliyordum. Ama Alaz benden daha yoğundu. Masayı yönettiği için dikkatli olması gerekti. Genellikle eve geldiğinde yorgun oluyor, hemen uyuyordu. Ben ondan erken geldiğim için biraz olsun dinlenmek için zaman buluyordum.

Mutfağa girince hissettiğim ağır yağ kokusuyla yüzümü buruşturdum. Aldırış etmeden ikimize de birer servis açtım. Bu sırada Alaz da üzerini değiştirerek gelmişti. Elime kaseleri alarak yaptığım çorbayı doldurmaya başladım. Sonra aniden burnumun kaşınmasıyla sertçe hapşırdım. Hapşırmanın etkisiyle elimdeki kepçe sarsılmış, çorbanın çoğu dökülmüştü. "Kahretsin!"

BAYAN DEDEKTİF (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin