FD'63

449 19 2
                                    


•••

"Her şeyi geçtim künefe diye uyanmak ne demek ya?"

Hastanenin benim için özellikle taaa  bodrum katından getirttiği ultra, çarpı, sonuz kaliteli(!) yatağımda dikleşip bakışlarımı önümdeki koltukta uzanan Ural'a çevirdim. Zaten sinir sistemlerim gerilmişti. Birde Ural Bey'in neden benim adımı değil de künefe diyerek ayıldın konulu triplerini çekiyordum. Haksız sayılmayabilirdi ama sonuçta haksızdı. E yani ben mi haksız olacaktım bide?

Neyse şuan daha önemli sorunlarımız vardı. Mesela doğum yaptığım hastane gibi. Neymiş doğumdan haberleri olmadığı için serviste yer açamamışlarmış. Evladım en hızlı şekilde konuşmayı öğrenip hastaneden  özür dilemen gerekiyor kusura bakmayın habersiz doğdum size de ayıp oldu diyerekten. Resmen kaldığım odayı ben ameliyattayken hazırlamışlardı. Hayır oldu olacak acil girişine bir yatak atsalarmış ayıp olmazdı yani orada da kalırdım.

"Siparişini getirdim yavrumm." Diye neşeyle odaya giren Doğu'yla öfkemi bir kenara bırakıp bakışlarımı birkaç metre ötemden bana bakan künefe kutusuna çevirdim. Hala mı künefe demeyin lütfen. Evet hala künefe.

Doğu'mm, o güzel gözleri nasıl da şişmişti öyle.

"Bu ne hal yahu? Doğumdan çıkan benim hepiniz benden beter duruyorsunuz."

Kurduğum cümleye karşın Ural aniden psikolog koltuğundan kalkıp yanıma gelmişti. Dalga geçmiyordum. Odaya koydukları koltuk kırmızı odadaki koltuğa benziyordu. Acaba setten mi çalmışlardı?

"Bizi çok korkuttun güzelim." Dedi Ural bana sımsıkı sarılırken. Sımsıkı derken baya baya sıkı yani. Alkın doğmadan önce sıksaydı net şuan doğardı çocukcuğum.

Ama benim şimdi hepinizi ısırasım gelmişti? Niye böyle yapıyordunuz şeker fabrikaları sizi gidi.

Doğu, yemek için kullanılan masayla yaptığı birkaç kavganın ardından masanın tekerleği olduğunu fark edip önüme getirebilmiş ve künefemi yemeye hazır bir hale getirmişti. Sanırım hamileyken aşerdiklerim yetmemişti hamileleğim biterken de aşeriyordum.

"Çiçeğim yiyebilecek misin? Ben mi yedireyim?"

Doğu'ya göz devirip tam künefeme gömüleceğim sırada kibarca açılan kapıdan içeriye doktorum girmişti. Harika ya harikaa.

"Bu da ne böyle?"

"Künefe, anne sütünü arttırıyormuş Çağrı." Dedim en üst düzey masum çıkardığım sesimle.

Çağrı, yemem bu numaraları bakışları eşliğinde önümdeki kutuyu masayla birlikte geriye itmişti. İşte buna ihanet denilir.

"Alkın'ı getiriyorlar, künefeden daha önemlidir herhalde."

Duyduğum cümlenin şokuyla gözlerim adeta yuvalarından çıkacaktı. "İyi de erken doğum olmadı mı? Küveze koymayacaklar mı?"

"Hamileliğinin tarihini yanlış söylemişler sana, yani oğlunuz tam zamanında ve sağlıklı bir şekilde doğdu."

Herkes şok etkisinde doktora bakarken odadaki sessizliği Ural'ın nefes verişi bozmuştu. Artık adam nasıl rahatladıysa.

"Alin'in sonuçlarına doktor kendi değil asistanı baktırmış dosyalarda onun adı yazıyordu."

"Saçmalık." Diye sinirle ayaklanan Ural'ın siniri kapıdan içeriye giren hemşireleri görmesiyle iğne batırılan bir balon gibi sinmiş, yerini şaşkınlığa bırakmıştı.

Yatağından kaldırıldığı için ağlayan oğlumu kucağıma verdikleri zaman burnuma dolan koku huzurun kokusu gibiydi sanki. Canım oğlum yatak sevdasını annesinden almıştı.

FENOMEN DOKTOR( FS1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin