FD'16

3.4K 202 14
                                    

Alin'in kombini 👆🏻👆🏻👆🏻
...

Ah Sarı biberim ahhh. Uğruna ne mücadeleler verdiğimi görsen şimdiye kollarımdaydın.  Karşımdaki hayatı maddiyata bağlı paragöz herifin tekiydi. Güzelim Türk lirasının neyi varsa.Gözlerinden resmen dolar işareti fışkırıyordu.  Pahalı saati, giyimi ve kol düğmeleri de cabasıydı tabi.

"Alin Hanım 10.000 TL'ye ne dersiniz?" diyen Kaan Bey'le başımı olumlu anlamda salladım. Yürüyen Napolyon.

"Anlaştık o zaman."

Önümdeki çeke miktarı yazıp imza attıktan sonra Kaan Bey'e uzattım. Şuan adamı restorandan kovmamak için zor tutuyordum kendimi. Rüyamda banknotları canlanmış falan görürsem sebebi bu adamdı valla.

"Oldu o zaman ben sizi geçireyim."

Beraberimdeki Kaan Bey'le beraber ayağa kalkıp restorandan çıkmıştık. Vale getirdiği aracın kapısını açmış Yürüyen Napolyon'u bekliyordu. Valla adamın para para para diyerek arabaya binmesini bekliyordum.

"Güzel bir yemek ve güzel bir gündü. "

"Teşekkür ederim. İyi günler."

Kaan Bey valenin açtığı kapıdan arabasına binerken kolumu saran parmaklarla arkama döndüm. Kolumdaki parmaklardan başlayarak önce koluydu boynuydu o mikemmel köprücük kemiğiydi derken Ural'ı görmemle yerimde sıçramıştım.

Sıçtık Cafer bez getir.

Sen neredeyse iki buçuk hafta adamdan kaç sonra gelsin seni bir yürüyen Napolyon ile uğraşırken yakalasın iyi mi? Burada Adalet neredeydi?

Şurada bayılıp düşmeden önce biri beni vurabilir miydi? Şuan cidden böyle bir aksiyona çok ihtiyacım vardı.

"O adam kimdi?"

Napolyon.

"Mü-müşteri."

"Ne zamandır müşterilerine çek veriyorsun? Para vermesi gereken taraf onlar sanıyordum."

Hiiiii komik.

"Ural kolunu çeker misin? "

Sanki komutumu beklermiş gibi kolumdan çözülen parmaklarla derin bir nefes aldım. Resmen kalbim koluma kaymış orada atıyordu.

"Kaçacak mısın? Konuşacak mıyız?"

Dibimde dikilmiş kaçacak mısın diye soruyordu. Asıl soru şu olmalıydı: Kaçabilecek miydim? Cevap: Koccaman bir HAYIR.

"Tamam konuş."

"Burada."dedi etrafını işaret ederek. "Kapıdan giren her müşterin bizi izlerken mi?"

Bu adam çok haklıydı yaa.

Kolumu Ural'a doğru uzattım. "Al götür nereye götüreceksen."

Aklıma hastanede beni kan alma odasına götüreceği zaman geldiğinde gülümsemeye başladım. Tahminimce o da aynı şeyi düşünmüş olmalı ki bana gülüyordu. Ahhh kalbim düşmüştü yardım edin arkiler.

Ural uzattığım kolumdan beni sürüklemek yerine kolunu omuzuma attığında derin bir nefes aldım. Tamam bu duruma önceden alışkın olan kalbimin durma ihtimali yoktu.

"Bir şeyi iade etmem gerekiyor." Dedi Ural gülümseyerek. Resmen otoparkın önünde sevdicehim ile görüşüyordum. Bundan iyisi olamazdı herhalde. Restoranlar, cafeler, manzaralı yerler de neymiş benim otoparkımın önünün yanında.

Ural'ın bir eli yanağıma kapanırken bana birkaç adım yaklaşıp yanağımı öpmüştü. Tıpkı benim yaptığım gibi. Eğer benim yolumdan gidecekse şuan kaçması gerekiyordu. Hemde iki buçuk hafta boyunca.

FENOMEN DOKTOR( FS1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin