FD'49

1K 54 2
                                    

Medya: Gelinimiz, Alinimiz 💜
Ve gelinliği ve saçı ve ayakkabısı ve makyajı.

••••

Şuralara bir yerlere düğün heyecanına kendini kaptırıp sabahın dördünde uyanan bir Alin bırakıyorum. Resmen kendimi ilk karnesini alacak olan birinci sınıf öğrencisi gibi hissediyordum. Birazdan evin içinde bağırarak 'daha dün annemizin...' diye şarkı söylemeye başlamasam iyiydi.

Peki sabahın dördünde uyanınca yapılacak en güzel şey neydi?

Stop!

Siz düşünmeyin ben hemen söylerim. Tabiki de ev halkını ve promosyon olarak da Ural kocişimi uyandırmak. Peki ben bunu yapar mıydım? Bu soruda düşünmeye falan hiç gerek yok. Cevabı biliyoruzzz yani. Tabiki de yaparım. Hiç acımam. Gözümü bile kırpmam. Sonuçta burası adil bir ülke ve daha da önemlisi adil bir ev. Ben burada uyuyamıyosam eğer kimse uyuyamaz. İzin vermem.

Odamın duvarı ile yaptığım derin istişareler neticesinde ilk avımı belirleyip odamdan çıktım. O şanslı kişi tabiki de benim baş nedimem Hira'dan başkası değildi. Ben buralarda uykusuz uykusuz takılırken nedimem uyuyamazdı tabikicik.

Hira'nın kaldığı odaya girdiğim sırada hiç düşünmeden hızlıca koşup üstüne atladım. Biz de uyandırma servisleri böyleydi ne yapalım yani. Öyle iki öpücük bir günaydın yoktu.

"Ahaa Mr.Boogie geldi. Berkan ben dedim ama izlemeyelim diye."

Hira'nın tiz bağırışı vesilesiyle kahkahalara boğulurken dengemi koruyamayarak yere düşmüştüm. Şok! Şok! Şok! Karşınızda Orta Doğu ve Balkanların en götü kırık gelini.

"Alin sen misin? Ödüm koptu kızım." Diyen Hira'ya göz devirdim. Senin ödün benim götüm koptu sista. Uykusunu hala atamamış canım nedimem göz bandının tek tarafını açmış bana bakıyordu. Yani tabi insan merak eder ben gibi uyku bağımlısı bir insan neden bu saatte ayakta diye.

"Kalksana yaaa düğünüm var benim bugün düğün."

"Akşam altıda düğünün var. Yarım günden bile fazla var."

Yerdeki yastığı alıp Hira'nın kafasına sağlam bir tane patlattım. "Sen nasıl nedimesin be? Kalkkk. Ben uyuyamıyorsam bu sana da uyku yok demektir."

"Bebeğim sen delirmişsin."

Ben böyle olsun istemedim güzel kardeşim. Şimdiden yaptıklarımın hiçbirinden zerre pişman olmadığımı belirteyim dedim. Şey gibi hani 'yaptıklarımdan pişman değilim aklım hala yapamadıklarımda' falan.

Oturduğum yerden kalkıp Hira'yı ayağından tuttuğum gibi sırt üstü yere yapıştırdım. Ayy aman da aman misafir odamızın yerine halıdan çok renk katmıştı ya.

"Uyku bırakmadın bee."

"Amaç da o zaten beybi." Deyip odadan çıktım. Hira uyandığına göre Berkan da uyanmak zorundaydı. İbnelik yapmak istediğim için değil asla. Nişanlısı uyanıkken uyumak kadar ayıp bir davranış? Aaa valla da Dünya üzerinde yok. Bulamadım.

Berkan'ın kaldığı odaya giriş yapıp kenarda duran telefonunu elime aldım. Şanslı olduğum yanı ise Berkan'ın liseden bu yana telefon şifresini değişmemiş olmasıydı. Yani telefon değişir şifre değişmezdi. Koyduğu şifreleri de 2 yılda anca ezberlediğini varsayarsak çok doğru bir karardı bu tabiki de. Telefonundan 'Ajdar - Nane Nane'yi' açıp kulağının tam dibine koydum ve müziği son ses yapıp yere oturdum. Yani Berkan'dan mümkün oldukça uzağa.

"Kulak zarım yırtıldı bu ne amk."

Berkan yataktan kalkıp ani bir hareketle telefonu fırlattığı sırada acıyla inledim. Ulan ayağımı kırdı ya şerefsiz.

FENOMEN DOKTOR( FS1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin