FD'50 -

1.2K 76 15
                                    

BURAYI LÜTFEN OKUYUN *DÜĞÜN*

Kuzular medyaya düğün yerini bıraktım. Valla mum ışığında, gündüz, gece her hali var düğün çadırının. Böyle otelin bahçesinde bir çadırda olacak düğün. Hayal gücünüze katkısı olsun diye medyaya bıraktım zaten. Önceki bölümde dediğim gibi yemek olmayacak ama pasta servisi için masalarda çatal bıçak her şey var. İnşallah gözünüzde canlanabilmiştir bu kusursuz çiftin düğünü beybiler.

•••

If it's wrong to love you
Then my heart just won't let me be right

Çok değil dakikalar önce Ural'ın gözlerimin içine baka baka söylediği şarkıdan aklımda yalnızca bu cümleler kalmıştı. Öyle ki hem aklıma hem de kalbime kazınmıştı. Sesinin güzel olmadığını bildiği halde hiçbir şeyi hiç kimseyi umursamadan özgürce sahneye çıkıp gözlerimin içine bakmış ve sanki sözlerini yüreğime fısıldamıştı. Adı bile insanı kendine bağlıyordu şarkıya. My All. Her şeyim. Şarkının adını bilmek bile yetiyordu söyleyenin aşkını anlamaya. Ama o iki cümle. Özellikle o iki cümle. Kelimenin tam anlamıyla beni benden almıştı. Sahi ne demişti Ural gözlerimin içine bakarken.

Seni sevmek yanlışsa
Kalbim doğru tarafta olmama izin vermez.

Bakınca pek bir şey yokmuş gibi durabilirdi. Sonuçta bir şarkının sözüne tutulmak öznel bir şeydi. Bana göre içinde birçok anlam barındıran bu şarkı başkası için hiçbir şey ifade etmeyebilirdi. Bunlar normal şeylerdi. Olası şeyler.

Heyecanlıydım. Alışılagelmiş bir düğünün dışında bambaşka anlar yaşıyordum. Mesela bir şarkı eşliğinde Ural beraber salona girip dans etmemiştim klişe olarak. O uzun mu uzun merdivenleri Doğu'nun elinden tutarken Ural'ın şarkı söyleyerek bana gelişini izleyerken inmiştim. Allah'tan düşmemiştim. Tabiki de bundan Doğu'nun oldukça büyük bir payı vardı. Beni güvenli bir şekilde sapasağlam merdivenlerden indirmişti.Merdiveni indikten sonra kendimi Ural'ın eline teslim etmiş ve tüm o kalabalığın arasında gözlerime baka baka söylediği cümlelere odaklanmıştım.

Daha sonra yine sürpriz olacak bir şekilde baş başa yapılacak basit bir dans yerine tüm arkadaşlarımın arasında kusursuz bir dans gösterisinde bulmuştum kendimi. Herkesin çalıştığı o kadar belliydi ki. Doğaçlama değildi. Basit bir dans hiç değildi. Aşk içeriyordu belki de biraz tutku. Tüm bu gösteriye çalışmayan tek kişi şüphesiz ki bendim. Fakat Ural'ın kusursuzluğu benim bu kusurumu tamamıyla örtmüştü. Sonuç olarak ortaya kalabalık ve bir o kadar da kusursuz bir dans gösterisi çıkmıştı. Bu kusursuz gösteri kulağı sağır edercesine yükselen alkışlar eşliğinde son bulduğunda yerimize oturmak yerine sahnede kalmıştık. Ve o saat bu saattir hiç durmadan sadece dans ediyorduk. Kuralsız bir şekilde. Özgürce. Kimi dansıyla duygularını anlatıyordu kimisi yalnızlığını. Kimse kimsenin içindekini bilmeden yalnızca eğleniyordu.

"İşte şimdi tam anlamıyla bir Dinçer gelini oldun."

Kulağıma fısıldanan olağanüstü cümleyle yanımda duran yakışıklıya baktım. Bana sanki dünyadaki en benzersiz madenmişim gibi bakıyordu. Ve beni bulup aşkla işleyen de oymuş gibi. Ne kadar çabalamış olsam da Ural'ın bu karizmasının önüne bir türlü geçememiştim. Ve bu cidden çok sinir bozucuydu.

İşin asıl şaşırtıcı kısmı ise şimdiye kadar çoktan söylenip oturmak istemesi gereken sarı bebeğimin asla sesini çıkarmadan bana eşlik etmesiydi. Tabi bunun sebebleri arasın gelinliğim ve çok sevgili sırt dekoltesi olabilirdi. Düğünde kıskanmak da biraz garipti. Kim bir düğüne gelip de geline veya damata yavşardı ki. Yani bu çok ahlaksızca ve ayıp birşeydi. Her ne kadar bu durum olmasa da insan kıskanmasına engel olamıyordu. Kendimden bildiğim için Ural'a kızmıyordum. Ama ben ona kıyasla daha haklı sayılırdım. Çünkü benim düşünceli kocam tüm fanlarını düğünümüze davet etmişti. Bu da üzerinde beğeni dolu yüzlerce bakışın olması demekti.

FENOMEN DOKTOR( FS1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin