Bu bölümü değerli yorumları ile kitabımı güzelleştiren irem_yumac 'a armağan ediyorum ❤️.
.....
Uykumun en güzel dakikalarında karanlık bir ormanın içinden bana doğru ilerleyen beyaz atlı prensimi bekliyordum. Karanlığın ortasından parlayan bembeyaz bir at bana doğru geliyordu. Ay yoksa prens ayağına bana bu atı mı yutturacaklardı. Bir insan rüyasında bile kazık yer miydi ya?
Kendimi romantik bir rüyanın ortasında sanarken totomda hissettiğim ağrı ile gözlerimi açıp etrafta gezdirdim. Yatağımın diğer ucunda hala yatağı havada tutan Doğu'yu görmemle derince bir nefes aldım. Sanırım kırılmıştı değerlim. Valla hiç kusura bakmasın kendi kendine kaynayacaktı artık. Hastaneye falan gidemezdim.
"Yataktan atmak nedir ya İbne. İnsan bir yanıma oturur,bir başımı okşar hiç olmadı soğuk su falan döker. Hatta hepsini geçtim çoraplarını koklatsan bile yeterdi. Ama yataktan atmak hiç olmadı delikanlı."
"Hadi hadi hazırlan." Dedi Doğu kolumdan tutup beni zorla ayağa kaldırırken. Yok anacım yok erkek değil miydi işte - her ne kadar benimle büyüsü de - nasibini almıştı genlerinden öküz.
"Hayır yaa benim totom kırık hiçbir yere gidemem."
"Hatırlatayım küçük hanım bizim bir işimiz var. Başında durmamız gereken bir iş."
"Ayy tamam tamam." Deyip Doğu'yu odamdan attım. Bu da son zamanlarda burayı evi bellemişti ayol. Ama suç annemindi. Her arayışında Doğu kendini zorla bize davet ettirirken annem 'gel tabi oğlum burası seninde evin' diye diye bağlamıştı adamı buraya.
Üzerime bembeyaz takımımı giyip gerekli makyajı da yaptıktan sonra aynada kendime öpücük attım. Açılın gençler patronunuz geliyor.
Uyuşuk hareketlerle salonda beni bekleyen Doğu'nun yanına indiğimde koca bir ıslık çalmıştı. Annem ise elindeki mendili yalandan burnuna tutmuş ağlıyor gibi yapıyordu.
"Valla seni böyle görünce biz kızımın olduğu aklıma geliyor."
"Öyle ölmem anne."
Açık bıraktığım saçlarımı savurup anneme hava atarcasına kapıya ilerlerken duvara çarpmamla olduğum yerde durdum. Bir işimde rast gitse keşke.
"Görmediniz sayıyorum."diyerekten evden çıkıp kapının önünde duran Doğu'nun arabasına bindim. Önümüzde yarım saatlik bir yol vardı. Aman ne eğlenceli.
"En son ne zaman restorana gittiğimizi unuttum çalışanlar bize karşı isyan başlatmış olmasın."
"Saçmalama Dalin ya. "
"Sıkıcısın oğlum. Neden kızların sana bakmadığı belli oldu şimdi."
"Benimle flört etmeye çalışan her kızı laflarınla yerden yere vuruyorsun sonra kızlar bana bakmıyor oluyor vayy be. Bak şuan inandım sana."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN DOKTOR( FS1)
Romance(Fenomen Serisi 1. Kitap) "Şikayetiniz?" "Annem." Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem." Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı. İlk aşk, ilk heyecan...