FENOMEN DOKTOR( FS1)

FD'18

"Bu limonata da ne kadar tatlı ve sarıymış aynı Ural."

Annem göz devirip önüne dönerken Hülya Yenge bana doğru eğilmişti. "Ural kim kız?"

Gıybet mod on.

"Saliha sizin mahalleye kadar yayamadı mı? Şaşırdım doğrusu. Kendileri benim sevgilim olur."

"Yakışıklı mı bari?"

"Bir içim limonata."

O su değil miydi ya?

Annem dayanamayarak kucağındaki yastığı kafama atmıştı. "Kızım Hülya Yengenin çayını tazele sen Annecim."

O senin yengen yengen.

Oturduğum koltuktan kalkıp bardağı aldıktan sonra mutfağa geçtim. Şu eve benim yerime bir hizmetçi alma fikrini anneme bir türlü kabul ettiremiyordum yaa. Ne güzel benim yerime işlerimi yapacaktı işte.

Doldurduğum bardakla salona gideceğim sırada çalan zille ben bakarım diyerek kapıya ilerledim. İnşallah gelen Saliha'dır da şu sıcacık çayla bir güzel yakarım o çirkin sıfatını.

Saliha'yı görmeyi bekleyen gözlerim Ural'la kavuşunca hayal kırıklığı ile tuttuğum nefesimi bıraktım. "Hoşgeldin."

"Kızım kim gelmiş?"

"Damadın."

Ural bu dediğime gülerken içeriye girmişti. "Hoşbuldum sevgilim."

"Kaynanan seviyormuş limona... çay vardı tamda doldur kendine mutfaktan."

Elimdeki çay bardağı nihayet Hülya yengeye ulaşınca yeniden koltuğuma yayıldım.

"Kızım,Ural oğlum nerede?"

"Kendi çayını doldurmaya yolladım."

Annem bana 'ne halt yemeye seni doğurduysam' bakışlarını atıp önüne dönmüştü. Sakin ol Champ.

Ural elinde çay bardağı ile gelip ayaklarımın dibine oturarak keyfimin içine etmişti. Tövbe estağfurullah yaa.

"Hoşgeldin Ural Oğlum."

"O senin oğlun değil."

"Hoşbuldum Meloş."

Ural'la aynı anda konuştuğumuzda birbirimize bakıp gülmüştük. Bu ne uyumdu ayol?

"Kız Alin bu mu senin bir içim limonata?"

Hülya Yengenin kulağına eğildim. "Bundan sarısı var mıdır sence?"

"Efendim bana birşey mi dediniz?"

"Yok canım ne diyecek sana."

Televizyonda açık olan magazin programına Mahsun Kırmızıgül'ün çıkmasıyla oturduğum yerde kahkahayı patlatmıştım.

"Sarı Sarı kimin yarı."

Annemden ikinci yastığı yediğimde elimi ağzıma koyup Ural'ı göstermiştim. "Ayıp ama damadına gelecek yanlışlıkla valla o zaman bozuşacağız."

"Eee Alin kızım Düğün ne zaman?"

"Ural askere gittikten sonra."

"Damat askere gitmedi mi?"

"Sünnet bile olmadı."

Ural içtiği çayı tamamen püskürtürken annem sinirli bakışlarını bana odaklanmıştı. Birazdan gözlerinden çıkan ışınlarla beni ikiye  bölmezse bende birşey bilmiyordum.

"Alin şaka yapıyor Hülya."

"Her zamanki halleri."

Aynen Hülya reyis. Her zamanki ben işte.