Medya: Yakışıklı mı yakışıklı Ural Beyimiz🖤
Yüksek müsaadenizle düşüyorum bayım.Uzunca bir aradan sonra yeni bölüm sizlerle. Bu gecikme için gönlünüzce azar atabilirsiniz. Özür dilerim bebeklerim:(
✨✨✨✨
Evin içindeki kaos ortamını şanıma yaraşır şekilde arkama yaslanmış, kucağımda bir kutu patlamış mısır eşliğinde izliyordum. Tabi arada Ural'ın kesintisiz söylentilerine maruz kalsam da patavatsızlığımdan ödün vermeden keyfime devam ediyordum. Evin içinde acil durum sirenleri çaldıran olay sadece Annemin bize geliyor oluşuydu. Tabi bu Ural'ın tabiriyle kaynanasının koskoca 4 yıl üstüne ilk defa bize geleceği demek falan oluyordu yani. Bu yüzdendir ya kaynanasını eve davet eden yeni gelinler gibi sabahtan beri dolanıp duruyordu.
Bakışlarımı karşımdaki manzaradan alamıyordum. Ural merdivene çıkmış perde asmak için yoğun mücadeleler içindeyken Lina ve Cenk'se babalarının merdivenini tutuyorlardı. Tabi buna ideal aile tablosu demek için benim de oralarda bir yerlerde çalışıyor olmam gerekirdi ama. Bence böyle daha ideal bir aileydik.
"Çok şükür perdeler de bitti." Diyerek merdivenden inerken Cenk'in basamakta duran elini farkeden Ural, oğlunun eline basmamak için fazlaca çaba göstermiş fakat sonuç olarak kendini yerde bulmuştu.
Ural'ın acı inlemesiyle bedenimdeki kan çekilir gibi olurken hızla ayağa fırladım. Kahretsin! Oturma odasından yarım metre yukarıda olan Amerikan mutfağın hemen önünde perde asarken merdivenle beraber yaklaşık bir metreden düşmüş oluyordu.
Korkudan gözlerime hücum eden yasladı umursamadan hızla Ural'ın yanına çöktüm. Yerde iki büklüm yatarken bir eliyle belini tutuyordu. Canının acısına fazlasıyla kanıt sunan yüzünden bahsetmiyorum bile.
"Ural, bebeğim iyi misin?" Dedim korkuyla. Korku... Sorduğum sorunun cevabından korkuyordum. Ural'ın kötü olma ihtimali beni deli gibi korkutuyordu.
"Bebeğim ben iyiyim. Çocukları odalarına gönder sen, korkuyorlar." Dedi kısık çıkan sesiyle. Bazı babalar vardı ki çocuklarının önünde onları öksüz bırakan. Bir de Ural gibileri vardı. Çektiği acıdan çocuklarının korktuğunu anlayıp evlatlarını kendinden önde tutan.
"Cenk, yakışıklım. Hadi kardeşini al da odana çıkar olur mu? " Dedim basamağın üzerinden korkuyla bizi izleyen Cenk'in yanağını şefkatle okşarken.
"Lina, gel odamda beraber Winx club izleyelim. Hem söz bu sefer Stella olmanla dalga geçmem." Diyerek kardeşinin elinden tutup onu salondan çıkaran Cenk'e dolu gözlerle bakıyordum. Nasıl da masumdular öyle.
"Gözlerin dolmasın." Dedi boşta kalan elini yanağıma doğru uzatan Ural. Lanet olsun! Kıçımı devirip Ural'a yardım etseydim düşmeyecekti.
"Ural, hastaneye gidelim. Ambulans falan arayayım. Ya da Caner'i çağıralım. Bebeğim kalkabilecek misin?"
Ural acıyla buruşturduğu yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Belindeki elini kullanmadan tek eliyle benden destek alarak yavaşça yerden doğruldu. Ayağa kalkarak hafifçe eğildim ve tek kolumu Ural'ın beline sararak ayağa kalkmasına yardım ettim. Bu esnada ağzından çıkan birkaç acı dolu inlemeyi kahretsin ki önleyememiştim. Kolunun altına iyice yerleşerek onu koltuğa kadar taşıdıktan sonra arkasına birkaç yastıkla destek vererek koltuğa uzanmasını sağladım.
"İyi misin?" Dedim güçlükle. Bu soru dilimden döküldükçe gözlerimin dolmasını önleyemiyordum.
"Bebeğim, ben iyiyim. Sadece sırtım sert bir zemine düştüğü için incindi. Her ne kadar merdivenden düşmüş olsam da hala bunu anlayabilecek kadar doktorum." Dedi Ural da yüzündeki kocaman gülümsemeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN DOKTOR( FS1)
Romance(Fenomen Serisi 1. Kitap) "Şikayetiniz?" "Annem." Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem." Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı. İlk aşk, ilk heyecan...