....
Caner ve beni,hastane kantininde yakalamasının ardından bir hafta boyunca köşe bucak kaçtığım Ural'ın şuan arabasındaydım. Ve yan yana oturduğum adamdam kaçmaya devam ediyordum. Nasıl mı? Kulaklıklarım kulağımda son ses müzik dinleyerek.
Geçtiğimiz bir haftada çok güzel bir şekilde kaçmıştım. Peki ya önümüzdeki bir haftada ne olacaktı? Ural'ın evinde, ablasıyla bir aradayken nasıl kaçacaktım ondan. Sanırım bu akşam Caner'le konuşmam gerekiyordu.
Kolumdan dürtüldüğümü hissetmemle kulaklığımın tekini çıkarıp Ural'a baktım. "Ne vardı?"
"Yol boyu son seste müzik dinledin. Bir haftadır benden kaçıyorsun. Senin sorunun ne?"
"Gelmişiz. Hiç de söylemiyorsun."dedim ve kulaklığımı geri takarak arabadan indim. Arkamdan Ural'ın söylendiğine yüzde yüz emindim. Çünkü düzenli olarak bir haftadır söyleniyordu kendileri.
Ural'ı beklemeden ilerleyip kapıyı çaldım. Kapının açılmasını beklerken kulaklıkları çıkarıp müziği kapadım. Sağır olmadan önce son ses müzik dinleme eziyetine son verdiğime aşırı memnundum. Aksi takdirde Ural'ı çok istesem de duyamayacaktım.
"Sen Alin olmalısın?"
Ne zaman açıldığını anlamadığım kapı üzerinde duran kadına gülümseyerek baktım. "Evet benim Duru Abla. Çok memnun oldum."
"Ahh bende çok memnun oldum."
Çok geçmeden yanımıza ulaşan Ural kapının eşiğinde duran beni omuzlarımdan tutup içeriye iterken arkadan kapıyı kapamıştı. "İçerisi sohbet etmek için daha uygun sanki. Değil mi Alin?"
Onu takmadan Duru ablaya gülümseyip salona girdim. Tam da tahmin ettiğim gibi Doruk salonda oyun oynuyordu. Yanına ilerleyip yere çöktüm.
"Merhaba Doruk. Ben Alin. Seninle bir oyun oynayalım mı?"
"Aaa Alin. Annem ve dayım senden çok bahsetti. Ne oyunu?"
Herhalde buraya geleceğimden falan bahsetmişlerdi.
"Sen benim polisim olur musun tatlım? Dayın ne zaman yanıma gelecek olsa beni onun yanından kurtaracaksın. Anlaştık mı?"
"Anlaştık. Seni dayımdan koruyacağım Alin."
Ben zafer kazanmışçasına sırıtırken yanımıza ilerleyen Ural hiçbir şeyden habersiz masum masum gülüyordu. Yazık valla çok yazık.
"Alin ablanla iyi anlaşmışsın dayıcım."
"O çok tatlı. Bir hafta boyunca hep onunla olacağım."
Duru abla çay koymak için mutfağa geçtiğinde bende yerden kalkıp koltuğa geçtim. Ural da oturmak için yanıma yöneldiği sırada Doruk yerinden kalkıp son anda aramıza oturdu. İşte bu aslanım bee.
"Dayıcım ne yapıyorsun?"dedi Ural sesine bakılırsa sinirlenmişe benziyordu.
"Ben bir Doğu'yla konuşayım."dedim ve koltuktan kalkıp cam kapıdan verandaya çıktım.
Rehberimde adını bulduktan telefonu kulağıma götürüp beklemeye koyuldum. Kısa bir süre sonra telefonun ekranında Doğu'nun o güler yüzlü ifadesi geldiğinde yüzümde oluşan tebessüme engel olamamıştım.
- Doğu. Biz geldik cigerim. Ural'ın evindeyiz.
- Çok sevindim Dalin. Bende senden haber bekliyordum.Biliyorum.
- Sorun yok canım. İyiyim ben.
- Yolculuk nasıldı?
- Kulağıma kulaklık takıp yol boyunca son ses müzik dinledim. Sanırım berbattı. Sağır olacağım sandım.
- Ural'dan kaçmamayı denesen belki. Canım bilmiyorum ama sonuçta duygular senin duyguların. Bir psikoloğa göre hareket etmen anlamsız geliyor bana.
- Ona göre hareket etmiyorum ki. Sadece olaylara daha uzman bir bakış açısıyla yaklaştığı için içim rahatlıyor.
- Önemli olan senin rahatın tabimi güzelim
- Tamam ben kapatayım. İceridekilere ayıp olmasın.
- Düşünceli Dalin seni. Öptüm tatlım. Görüşürüz.
- Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN DOKTOR( FS1)
Romance(Fenomen Serisi 1. Kitap) "Şikayetiniz?" "Annem." Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem." Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı. İlk aşk, ilk heyecan...