FENOMEN DOKTOR( FS1)

FD'15

Başımı yaslı olduğu duvardan çekip zar zor ayağa kalktım. Her yerim de ağrıyordu. Bu aşk ne zormuş be? Resmen sabaha kadar camdan onu izlediydim. Ama bu bekleme işi güzel de olmuştu. İki haftadır göremediğim kadar görmüştüm.

"Uyuyabildin mi Alin?"

Bakışlarımı yatakta oturan Doğu'ya çevirdim. "Adına uyku denebilirse  evet uyudum."

"Gitmiş mi?"

"Tabiki de hayır bugün pazar Ural'ı azıcık tanıyorsam gitmez."

Azimli adamdı kerata.

Yeniden yerime çöküp onu izlemeye koyuldum. Arabanın içinde iki büklüm uyuya kalmıştı. Ahh bebeğim benim arkada rahat rahat uzansan ya.

"Konuşsan mı artık?"

"Ben bir aylık alışveriş hakkımı bugün konuşmak için mi  kaybettim?"

"Tamam karışmıyorum."

"Biraz karışabilirsin aslında. Ural'a kahvaltı götürsene. Benim için?"

Doğu başını olumlu anlamda sallayıp odadan çıktı. Ardından ayağa kalkıp kapıyı kilitledim. Ve tekrar Alin usulü seyir terasıma kuruldum.

Şurada geceden beri resmen sapık gibi adamı izliyordum. Ya da yok. Asıl sapık o oluyordu evimin önüne araba çekmiş odamı izliyordu. Benim yaptığım sadece masumca camdan bakmaktı, tıpkı her insanın yaptığı gibi. Her insan mı? Saçmalama Alin. Delirmemelisin Alin. Bizim sitede genç nüfus yoktu ki. Resmen mercimeği fırına verenler sitesiydik. Nüfusumuz yaşlı, çocuk ve orta yaş insanlardan oluşuyordu. Bide Doğu ve ben gibi saplardan tabi.

Doğu elinde kahvaltı tepsisi ile Ural'ın yanında göründüğünde şoklar içinde kalmakla meşguldüm. Lan puşt sen benim sevdiğime mi yürüyorsun. O nasıl kahvaltı? Bir çiçeği eksik. Seni kardeş görünümlü kalleş. Birde aralarında konuşuyorlardı hay aq. Burada sizi dinleyen biri vardı ama az saygı pls.

Ayağına kahvaltı gönderiyorum koçum beni sevmeyecen de kimi sevecen? Resmen senin için ideal manita adayıyım ya. Hay Kurban olduğum. Ben Alin programınıza Mars'tan katılıyorum. 25 yaşındayım. Doktor olan, sarışın ve adı Ural olan taliplerimi bekliyorum.com

"Alin aç kapıyı hadi."

Camdan Ural'ın orada olduğuna emin olduktan sonra kapıyı hızla açıp Doğu'yu içeriye çektim ve kapıyı kilitledim.

"Bir şey dedi mi? Ne dedi sana kaşına gözüne kurban olduğum?"

"Seninle konuşması gerektiğini. Sana ihtiyacı olduğunu. Utanmaman gerektiğini. Sesini duymak istediğini. Ha bir de en azından mesajlarına yanıt vermen gerektiği haricinde mi? Yok bir şey söylemedi."

Utanmak mı? Hahahahahahaha. Ben ve utanmak. Utanmak ve ben. Aman ne ka komik ne ka komik.

"Bence bizim ciddi bir şekilde. İşi şakaya vurmadan konuşmamız lazım."

Bak o ikinci dediğin pek mümkün değildi sanki?

"Konuşalım ama buraya gel."

Nihat Hatipoğlu ile Cehenneme Doğru programına hepiniz hoşgeldiniz.

"Kuzum. Camın önünden bile ayrılmıyorsun onu görmek için. Neyden kaçıyorsun?"

"Doğu. Benimle hislerim karşılıklı değilse ben toplayamam. İlk aşkım ilk hayal kırıklığım olursa ben bir daha sevemem. Gerçi Ural'dan başkasını sevmem de."

Doğu elini uzatıp elimi kavradı. "Karşılıksız olmayacağını biliyoruz. Öyle olsa neden peşinden koşsun iki hafta boyunca?"

"Çünkü ben ona resmen ilanı aşk ettim ama o bana tek kelime etmedi. Kendini suçlu hissediyor. Beni kırmadan karşısına alıp bizden olmaz tarzı şeyler zırvalayacak."