FD'25

1.8K 115 11
                                    

"Merhaba. Birşey isteyebilir miyim?" Herkes gibi bende masanın yanında duran Kumral uzun boylu adama baktım. Beni pastamdan ayırmasından da anlaşıldığı üzere pek bir meymenetsizdi.

"Tam olarak hangimizden?" Diye sordu Caner eliyle bizi göstererek. Sonuna kadar haklıydı kıvırcık bok. Şurada 4 kişiydik yani.

"Abi henüz üçünüzle ilgilenecek kadar niyeti bozmadım. Hanımefendi için gelmiştim ben."

Ural saniyesinde bakışlarını çocuğa odaklamıştı. Acaba telepati yoluyla çocuğu tehdit falan mı ediyordu? Birazdan yanımızdan koşarak kaçsa şaşırmazdım valla.

"Emin ol niyeti bozmuş olman daha iyi olurdu." Dedi Doğu gözleriyle adama Ural'ı işaret ederek. Adamda su katılmamış salaktı ki hala Ural'a bakıyordu. Müstakbel kocam elini kana bulamasa bari. Evlenmeden kocasız kalamazdım. Hele hele Ural'a hapishane köşelerinde beyaz atlet ve çizgili pijama taşımak mı? Aman Allah korusun.

"Aslında numaranızı isteyecektim. Çok hızlı olur derseniz Instagram hesabı da olabilir."

Evet evet bu çok yavaş oldu çünkü.

"Kardeş ben sana defin işlemleri için gerekli birkaç numara vereyim. Aileni zahmete sokmadan önceden hallet işini."

Vayyy bee kıvırcık puşta bakın siz. Tamam tamam Ural'ın telepati yoluyla birşeyler yapmaya çalışmadığına emin olmuştum.

"Üç kıskanç abiyle zor olmalı hayat."

Bu adam valla salaktı. Bu yaşına kadar sağlam gelmesi bir mucizeydi. Tıpkı bu masadan sağlam dönme ihtimali gibi.

Ural oturduğu sandalyeyi geri iterek ayağa kalktığında ondan hızlı davranıp önüne geçtim. Dediğim gibi hapishaneye çamaşır taşıma gibi bir hayalim yoktu.

"Saçlarını yıkarken suyun derecesini düşür sen bence. Baksana yüksek ısıdan beynin çekmiş. Bir tehdit aldın bir de hakaret işittiğine göre şimdi gidebilirsin." Elimle kafenin çıkışını gösterdiğimde adam da o yöne bakmış ve birkaç şey mırıldanıp gitmişti.

"Ne acayip bir varlıktı lan o." Masanın üzerinden elimi Doğu'ya uzatıp tebrik ettikten sonra pastama geri döndüm. Artık Ural'ın kahramanı olduğuma göre evlenebilirdik.

"Bize abi dedi lan. Hadi Doğu ve beni geçtim. Ural'a dedi. Tam dayaklık adamdı."

"Alin dahil olmasa ben gösterecektim ona abiyi de. Alin'e dua etsin. Ya da siktir et. Duası da onun olsun. Dua falan etmesin benim sevgilime."

Başımı Ural'ın omuzuna yasladığımda pastamı yemeye devam ediyordum. Doğu ve Caner de ellerini çenesine koymuş aynı yüz ifadesiyle bizi izliyordu. Hayır kahkaha atıp bu romantik anın içine etme Alin. Yapma Alin. Kendimi tutamayarak onlara bakarak kahkaha atmaya başladığımda ikisi de aynı anda kaşlarını çatıp bana dönmüştü.

"Aslında buraya sizi paramı yemeniz için getirmedim. Alin'in bildiği bir takım şeyleri size de açıklamam gerekti. "

Valla da beklenen gıybet geliyordu. Hadi Doğu. Hadi aslanım.

"Üniversite yemeği gecesi tanıştığım kız vardı ya. Esma. Biz onunla sanırım sevgili olduk. Yani ben teklif ettim. O da kabul etti. Uf ne uzattıysam sevgiliyiz işte."

Ural, Doğu'yu kendine yakışacak bir şekilde ciddi bir üslupla tebrik ederken Caner de beklendiği üzere depresyona doğru hafif bir geçiş başlatmıştı.

"Kendimle gurur duyuyorum. Valla bu aşk böcekleri arasında dimdik ayakta duran masum bir kıvırcık bok böceğiyim. Alkış lan bana."

"Sen bizim hastanede ameliyat hemşiresine yürümüyor muydun?"

FENOMEN DOKTOR( FS1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin