FENOMEN DOKTOR( FS1)

FD'23

(👆🏻👆🏻👆🏻)

"Güzelim müsaade var mı?" Kapının ardından gelen Ural'ın sesiyle doğal dalga yaptığım saçlarıma spreyi sıkıp ayağa kalktım.

"Var tabi." diyerek kapıyı açtığımda yanımdan geçip odaya giren Ural'ı gözlerimle takip ediyordum. Odanın ortasına ulaştıktan sonra aniden benim burada olduğum aklına gelmiş olmalıydı ki, hızla beni süzdükten sonra fısıltıyla birkaç küfür mırıldandı.

"Defo konusunda çok cömertsin güzelim."

"Sende çok yakışıklı olmuşsun Kıvırcık puşt" dedim makyaj yapmak için masaya oturdum. Birkaç saniye içinde soluğu yanımda alan Ural masaya yaslandı ve elini elbisemin açık bıraktığı omuzuma koydu.

"Bende makyajını yapmak için gelmiştim."

"Sahne sizin Ural Bey." Deyip elimle masanın üzerindeki makyaj malzemelerini gösterdim.

Fondöteniydi kapatıcısıydı pudrasıydı derken çoktan ten makyajımı bitirmişti Ural. Far paletinden ustalıkla karıştırdığı renkleri göz kapağıma uygularken oldukça profesyonel duruyordu. Özellikle benim nice savaşlar sonucu anca çekebildiğim ve çoğu kızın da sorun yaşadığı eyelinerı bir çırpıda çekişi yok muydu? Cidden kusursuzdu. Rimelle ustaca kirpiklerimi de kaldırdıktan sonra en son seçtiği hafif renkli bir ruju da sürüp sabitleyici sprey ile makyajını tamamlamıştı.

"Aşağıya inelim mi güzel bayan." Ural'ın bana uzattığı koluna girip onunla beraber yürümeye başladım. Salona yaklaştıkça aşağıdan gelen alkış sesleriyle yüzümde oluşan tebessüme engel olamamıştım. Ne güzel insanlar vardı hayatımda ne güzel insanlar tanıyordum.

"Gelinle damat kendilerinden utanacak bu nasıl güzel bir çift."

Arabaya doğru ilerlerken Caner havadan ona attığım öpücüğü yanağına koymasıyla Ural'dan güzel bir tokat yemişti. İkisi resmen anlaşamayarak anlaşıyorlardı.

Kısa bir yolculuğun ardından geldiğimiz otelin girişine isimlerimizi vererek içeriye girmiştik. İçerideki personelin yönlendirmesi sonucu büyük balo salonuna girdiğimizde tüm gözler üzerimize doğrulmuştu. İnsanlar neden bu kadar meraklı olmak zorundaydılar ki?

"Alin, Doğu ve Caner. İnanmıyorum sizsiniz." Diyen Ela aynı andan üçümüze birden sarılmıştı. Şuan tek dileğim bir an önce nefes alabilmekti. Yoksa boğulup gidecektim şuracıkta.

"Ural Dinçer mi? Kız fenomen adam yanında ne arıyor senin?" Ela'nın bizden ayrılmasıyla derince bir nefes aldım. Ortamdaki oksijenin yarısını içime çektiğime emindim resmen. O nasıl sarılıştı?

"Ural bu Ela, liseden sınıf arkadaşım... Elacım bu da tanıdığın üzere Ural, sevgilim olur kendisi."

Ela ve Ural el sıkışıp memnum olduklarını karşılıklı belirtmişlerdi. Bunu üzerine Ela bizi sınıfın olduğu gruba götürmek için önümüze geçmişti. Tüm sınıfın oturması için masaları dip dibe yerleştirmiş ve güzel bir ortam kurmuşlardı.

"Gençler bakın burada kimler var. Alin, Doğu ve Caner."

Masadaki tüm bakışlar bize dönmüştü. Caner de Doğu herkesle selamlaşmaya koyulmuşken bende Ural'ı kolundan çekerek eski sınıfımla selamlaşmaya koyuldum. Kızlarla teker teker sarılıp hal hatır sorduktan ve Ural'ı tanıttıktan sonra erkeklerin olduğu tarafa ilerledim.

"Aliiin yine çok güzelsin dostum." Diyen Göktuğ'un sesiyle hafif bir kahkaha attım. "Sende yine fazla Yakışıklı olmaktan çekinmemişsin."

"Allah vergisi güzelim neden çekineyim... Bu arada bu genç adam da bana olan bakışlarına bakılırsa sevgilin olmalı. Tercihini ömür boyu sap olarak kullananlardanım."