Şuralara bir yerlere bir hayal baloncuğu şeysinden açmış bulunmaktaydım. O dillere destan hayal baloncuğum içinde koltuğa uzanmış bir adet ben ve başımda bir yandan bana üzüm yediren bir yandan da elinde yelpazeyle beni serinlemeye çalışan sevgili kocam vardı. Tabiki bu işin hayal boyutuydu. Yani güzel hali. Olayın aslında Ural'la yaptığım zorlu kavgalar neticesinde yanıma oturmasına izin vermiş ve defilemin startının verilmesini bekliyordum. Gerçi start verilme işi defilelerde olur muydu bilmem ama. Yani henüz anam kadar elit değildim. Defile falan anlamazdım ben.
"İlk ben geliyorum çiçeğim hazır mısın?" Diye bağıran Caner'in sesiyle kuvvetli bir kahkaha atıp Ural'ın koluna vurdum. Hani şu kolu içeri çöktüren cinsten.
"Gel çiçeğim gellllll." Diye bağırdım ona doğru.
"Gol çocoğom gol." Dedi Ural da. Opss! O taklit işini benim yapmam gerekmiyor muydu?
"Kanka insan bir şarkı verir ya. Sen ne pinti bir insan oldun?"
Ayağımla Ural'ı dürttüm. "Sevgilim hadi kalk aç."
"Alin az yavaş be. Kolumu kopardın." Diyen Ural kolunu tutarak ayağa kalktı. Üstüne üstlük bir de topallıyordu. Oha! Koluna vurunca nasıl ayağı topallıyordu. Şuan tüm doktorlar, hemşireler oturmuş ağlıyordu. Bir de doktor olacak.
"Açtım kanka gelebilirsin?"
"Açtın mı?" Dedi Ural kaşları hayretle havalanırken.
"Hayır yani seni beni mi var birtanem. Biz var artık. Biz varız.
Ural yüzünde hafif bir tebessümle bana havadan bir öpücük attı. Allah'ım fazla mı tatlı nee? Düşüyorum sana be adamm.
"O zaman ben geliyorum." Diyen Caner, Ural'ın açtığı şarkıyla salona girip birkaç yapmacık hareketten sonra salonda tam karşıma dikildi.
"Nasıl olmuşum çiçeğim?"
Oturduğum yerden Ural'ı tekmeleyerek kalktım ve Caner'in yanına ilerledim. Ne de güzel olmuşsun siyahlar içinde senn diyerekten bir şarkıyı berbat edip Caner aşkoma armağan ediyordum.
"Harika olmuşsun Canom yaa." Dedim ve sımsıkı sarıldım kıvırcık bokuma. Baştan aşağıya siyah giyinmesi bile o tatlış hallerine engel olamıyordu. Ayy ben yerim beeeee. Kimin kankası buuuu?
"Şarkı açmaya kalkmaz şimdi nasıl da ayaklanıyor şuna bak ya." Dedi Ural surat asarak.
"Ayaklanacak tabiki de burada ben söz konusuyum."
Ural göz devirip arkasına yaşlandı. "Ben beğenmedim. Fazla çirkinsin."
"Hadi ordan. Sen zevkli olsan Alin'e bakmazsın bikere."
Oha! Ben harika olmuşsun diyeyim o bana ne desin? Koynumda beslediğim yılanlarla hayvanat bahçesi açılırdı be.
"Bok gibi olmuşsun Caner." Dedim ve omuzuna sağlam bir yumruk atıp Ural'ın kolunun altına girdim.
"Hayırdır sevgilim?"
Hepsi mi bana oynar ya bunların?
Hain bunlar hainnn.
"Doğru yolu buldum diyelim."
"En doğru yolunun benim olduğunu bilmen ne güzel."
"Kesin romantikliği bee." Diye çıkıştı Caner ve hiçbir şey dememize fırsat vermeden içeriye geçti.
"Sıradaki."
"Eeee o zaman ben geliyorum Dalin'im."
"Gelll yakışıklım gelllll."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN DOKTOR( FS1)
Romance(Fenomen Serisi 1. Kitap) "Şikayetiniz?" "Annem." Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem." Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı. İlk aşk, ilk heyecan...