FENOMEN DOKTOR( FS1)

FD'53

Bu bölüme de vote ve yorumları lütfen unutmayalım!!!

✨

4 yıl sonra....

Önüne koyduğum bir kase çekirdeği eliyle kırıp açmaya çalışan Lina'ya oturduğum yerden kısa bir bakış atıp anında olaya müdahil olmak üzere ayağa kalktım. Tamam küçükken benim de çekirdek kırmayı beceremeyip aynı hareketlerde bulunmuşluğum vardı ama. Alin Dinçer'in kızı çekirdek çitleyemiyor da dedirtmezdim kimselere. Sonuçta çekirdek çitlemek toplumumuz için önemli bir konuma sahipti.

"Hayatım öyle olmaz ki ama." Dedim hızla kaseden aldığım bir çekirdeği yavaş olmaya özen göstererek çitlerken.

"Bir daha dene bakalım."

Lina kaseden bir çekirdek alıp zorla da olsa çitlemeyi başardığında kuvvetli bir alkış tufanı kopardım evde. Artık tek kişiyle ne kadar tufan olabiliyorsa o. Elimizdekiyle idare edecektik işte napalım.

"Oldu mu Anniiim?" Dedi Lina neşeli bir sesle. İşte bu bee! Kimin kızı?

"Oldu hayatım. Sadece biraz daha hızlı ve kusursuz yapmaya alışman lazım." Dedim kendi kaseme yönelip Aşkı Memnu izlemeye devam ederken.

Evet evet yanlış anlamadınız. Tabiki de küçük kızıma çekirdek çitlemeyi öğretirken aynı zamanda da belirli bir dizi vizyonu bulunsun diye Aşkı Memnu izletiyordum.  Tek korkum çocuğumun küçük yaşta entrika öğrenecek olması olsa da bir şekilde bununla başa çıkıyorduk işte. Tabi bunu yaparken Lina'nın sokakta gördüğü çiftlere 'o senin yengen yengen' diye bağırmasını bir türlü önleyemiyordum. Neyse canım o kadar da olurdu yanisi.

"Heyyo biz geldik." Diye neşeli bir sesle salona giriş yapan Cenk ve ardından asık bir suratla gelen Ural'ın görmemle hafif bir tebessüm ettim. Demek ki plan başarıyla sonuçlanmıştı. İşte bu çok iyiye işaretti. Bugün de iyi haber üzerine iyi haber alıyordum. Haydi hayırlısı.

"Hayırdır birtanem yüzünden düşen bin parça?" Diye sordum Ural'a karşın her şeyden bir haber Alin moduna girerken.

"Bebeğim sorma. Senin bu küçük Şeytan varya gün boyu beni bütün hastalara rezil etti. Yok sen fazla yapmasın babama göz koydun. Yok sen hasta değilsin babamdan uzak dur. Sen hasta gibi görünüyorsun ama seni babam tedavi edemez." Dedi Ural sonlara doğru Cenk'in taklidini yaparak.
Şuan ciddi manada kendimi gülmemek hatta yere yatıp haykırmamak için zor tutuyordum.

"Lina hayatım hadi babaya bir moral öpücüğü ver."

"Ay anni olmaz Behlül gelecek şimdi." Diyen Lina'ya karşın ben içimde tuttuğum yoğun kahkahaları serbest bırakırken Ural ise suratını iyice asmış ve arkasına yaşlanmıştı.

Lina, Behlül'e aşkla bakarken Ural da sert bakışlarını kızından ayırmadan öylece donakalmış gibiydi.

"Sarı şeker asma o yakışıklı yüzünü." Dedim oturduğun yerden kalkıp Ural'ın yanına yerleşirken.

"Oğlum sattı bugün beni. Malum kızım da sattı. Sıradaki darbeyi senden beklemiyor değildim yani."

"Şu dünyadaki en değerli madenleri önüme serseler yine de seni satmam ki ben. Çünkü benim gözümde senden değerlisi yok."

Ural yüzüne yayılan huzurlu bir gülümseme eşliğinde kollarını bana dolarken şakağıma da bir öpücük bırakmıştı.

"İyi ki seni seviyorum." Dedi fısıltı gibi bir sesle. Gerçi sesli konuşsa da çocuklar duymazdı ya. Çünkü birisi Behlül'e birisi de Bihter'e kafayı takmış durumdaydı. Bu devirde çocuğunu Aşkı Memnu hayranı yapmayan da ne biliyim yaneee.