Bölüm şarkısı: Tuğba Yurt / Masal
(Farklılık olsun dedim*)••••
Yorgundum. Hatta yorgun kelimesinin sözlük anlamıydım. Gözümü açmaya bile mecalim yoktu. Üstelik gaipten sesler de duyuyordum. Amma ve lakin duyduklarım sadece seslerdi. Ne konuştuklarını hiçbir şekilde anlamıyordum. İşin garip yanı gözlerimi açmaya bile mecalim yoktu. Ben hep böyle kalıp ömür boyu uyusa mıydım ya? Yok çok sıkıcı.
"S-su." Dedim güç bela çıkan sesimle. Susuzluktan olsa gerek yutkunmakta bile zorluk çekiyordum. Midemde arada bir kendini belli hafif bir bulantı vardı. Ama sanki tüm vücudumun suyu çekilmiş gibi hissediyordum. Bundandır ya dudaklarım kavuştuğu suyla can bulurken kana kana içtim.
Elimle bardağı tutan eli kavradım. Burnuma buram buram Ural'ın kokusu geliyordu. Ya ben ölmek üzereydim ve hayal görüyordum. Ya da Ural benim için gelmişti. Buradaydı. İlk ihtimal pekte güzel sayılmazdı öyle değil mi?
"Doğu dediğim serumu aldın mı?"
Serum mu? Üzerimdeki yorgunluk bir anda kenara çekilirken hızla yatakta doğruldum. Elimi tuttuğum elden çekip kollarıma sardım. Korku insana neler yaşatıyordu böyle?
"Ohaa Dalin serum deyince uyanacağını bilsem daha önce denerdim."
Ne yani serum yok muydu?
"Şaka mıydı Doğu?"
Başını olumsuz anlamda salladı. "Gerçekti. Ama uyanman için önceden anabilirdim yani o anlamda dedim."
Gözlerimi devirip kendimi yatağa attım. Göz devirebildiğime göre iyi sayılırdım. Kalkıp yürüyecek kadar iyi olmama gerek yoktu. Yattığım yerden de yaşayabilirdim. Yani seruma ihtiyaç yoktu.
"Ural." Dedim dudaklarımı büzerek. "Boşver serumu."
"Güzelim senin iyiliğin için. İlk günki gibi. Söz veriyorum acımayacak." Eli çoktan yanağımı bulmuştu. Beni rahatlatmak ister gibi ağır ağır okşuyordu yanağımı. Huzurla gözlerimi kapasam da içimde filizlenen korku gittikçe büyüyordu.
Başımı olumsuz anlamda salladım. İstemiyordum. "Sen buradasın, ben iyiyim. Hem çok az bulanıyor midem."
"Korkma güzelim korkma."
El mahkum başımı salladığımda Ural eğilerek yanağıma bir öpücük kondurdu. "Seni tanıdığım gün gibi. Canım yanarsa yanındayım. Hemde bu sefer daha yakınında."
Ural serum setini açıp kendi çapında birkaç şey ayarlıyordu. Doğu ise oturduğu yerden Caner'in üzerinde duran ayaklarını atıp kalktığında yanıma gelip elimi tutmuştu.
Ural tıpkı o gün olduğu gibi kolumu göremeyeceğim şekilde üzerime eğildiğinde yüzümde ufacık bir gülümseme oluştu.
"Heyy siz o sahneyi bensiz bir daha mı yaşıyorsunuz? Durun durun." Endişeyle yataktan kalkıp yanıma oturan Caner'le beraber herkes kahkaha atmıştı. Acı çekecektim ben acı. Sanki sinema filmi oynatıyorduk.
Ural işine döndüğünde geçmişi anımsayarak başımı omuzuna koydum. Huzur verici kokusu yine ciğerlerime doluşurken bu sefer farklıydı. Bu sefer benim doktor civanım değildi iğneyi yapan, sözlümdü. Uğruna canımı verip damarımı vermeyeceğim adamdı.
"Geçti işte." Ural kolumun üzerinden doğrulurken tek gözümle koluma baktım. Ben şimdi o serum bitene kadar damarımda iğne ile mi duracaktım? Allah'ım sana geliyorum. Valla bir daha depresyona girmek gibi bir gaflete düşersem bana da Alin demesinler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN DOKTOR( FS1)
Romance(Fenomen Serisi 1. Kitap) "Şikayetiniz?" "Annem." Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem." Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı. İlk aşk, ilk heyecan...