(Fenomen Serisi 1. Kitap)
"Şikayetiniz?"
"Annem."
Doktor civanım sandalyeden kalkıp yanıma doğru ilerledi. "Annenizi görmeden muayene edemem."
Ural Dinçer'in ilk karşılaşması bu olmuştu Alin'le ama son olmayacaktı.
İlk aşk, ilk heyecan...
Gittikçe netleşen görüş açıma Ural'ın girmesiyle istemsizce yatakta geriye doğru gitmiştim. Fakat o da ne? Bir elim yanağında duruyordu, onun dudaklarıysa avucumda. Bu bir rüya olmalıydı? Anca bir rüya bu kadar kusursuz olabilirdi. Uzun bir süredir ev sahipliği yaptım duygular yeniden bedenime hakim oluyordu.
Adeta küçük bir çocuktum şuan. Çevremi, yaşadığım duyguları tanımaya çalışan. Bu yüzdendir ya Ural'ın yanağında ki elimi tıpkı ateşten çeker gibi hızla çekmiştim. O ateş belki elimi yakmıyordu ama yüreğim sımsıcak oluyordu ve tabi yanaklarım da.
Ural'ı uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım. Dolabımdan birkaç parça kıyafet alıp banyoya geçtim ve kapıyı kilitledim. Ural'a güveniyordum ama benim burada olduğumu uyku sarhoşuyken anlayamama ihtimali vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşlerimi halledip üzerimi de giyindikten sonra sessiz olmaya özen göstererek odadan çıkmıştım. Merdivenlerden atlaya atlaya alta indiğimde annem ve Doğu mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.
"Günaydınlar efendim."
Fazlasıyla uykumu almış ve dinçtim. Bunun Ural'la alakası var mıydı? Ahahah tabiki de yoktu.
"Günaydın. Kızım ne bu enerji?"
"Günaydın Dalin."
Masadan bir pankek çalıp konuşmaya başladım. " Meloş sen sus valla. Kızın orada elin adamıyla uyurken neredeydin? "
"Git Ural'ı uyandır fazla gevezelik yapma. Üç arkadaş tatlı tatlı uyuyordunuz işte."
Söylene söylene daha yeni geldiğim yoldan tekrar geri dönerken odama girmeden kapının önünde saçımı ve üzerimi düzeltmiştim. Allah'ım bu yaşadıklarım normal miydi?
Kapıyı açıp içeriye girdiğimde masum masum uyuyan Ural'ı görünce aklıma binbir şeytanlık gelmeye başlamıştı bile. Ne olmuş yani masum uyuyor diye bu hallerine kanacak mıydım? Asla.
Masamdan en çok kullandığım ruju alıp Ural'ın dudaklarına sürerken gözlerini aniden açmasıyla ruju arkama saklamıştım. Benimki de işti ya sanki anlamamıştı da saklıyordum.
"Günaydın Ural."dedim sevimli olmaya özen göstererek.
"Günaydın. Arkanda ne saklıyorsun?"
Bir kere de şaşırt beni be adam. Anlamasan ne olurdu yani?
"Cinayet silahı."
"Anlamadım?"
Arkamdaki ruju Ural'a uzattım. Elindeki ruja bir süre baktıktan sonra jeton yeni düşmüş olmalı ki ayağa kalkıp makyaj masama geçti. Yüzünü görmesiyle surat ifadesi gittikçe değişiyordu.
Hızlı adımlarla arkasına geçip omuzunun üzerinden masaya doğru eğildim ve far paletimi elime aldım. "Bak Ural bu far da sana çok yakışır."