FD'32

1.3K 94 2
                                    

"Kız sen iyice midesiz oldun. O ne?"

Başımda dikilmiş anneme bakıp göz devirdim. Ne olmuş yani kısır, patates salatası ve mercimek köftesini karıştırdıysam. Hayır yani bunun nesi midesizlik? Hem ayrıca zevkler ve renkler tartışılmazdı öyle değil mi?

"Anne sonuçta midede hepsi karışmıyor mu? Ben mideme kolaylık olsun diye önceden karıştırdım alt tarafı. Neden bu kadar garibine gitti?"

Normal zamanda olsa iki yemeği birbirine katma işine son derece karşıydım. İki farklı tadın karışmasından nefret ederdim. Sorun da şuydu ki  şuan normal bir zamanda değildik.

"Kız iğrenç iğrenç işler yapma."

"Anne yemek ihtiyacımı karşılıyorum. Hem sen beni depresyonumla baş başa bırak lütfen."

"Psikolog adam bile yaramadı sana. Sen nasıl bir deli oldun çıktın başıma?"

Şu psikolog adam dediği, geçen hafta yanıma gelip benimle beraber saatlerce ağlayan Caner değildi mi? Eğer oysa gülecektim de.

"Anne oturup benimle ağladı, ağladı."

"Aklı başında Caner'imi de bozdun."

Herkes akıllıydı da bir ben deliydim zaten.
Klasik türk annesi halleri bölüm bilmem kaç. Caner'e aklı başında oğlum, Doğu'ya Yakışıklı oğlum, Ural'a damadım veee bana gelince de deli, dengesiz...

"Valla ponçik kalbim kırılıyor anam."

"Kalk git telefonun çalıyor. Ural oğlumdur kesin."

Ceylan misali seke seke salona gittiğimde ekranda bankanın numarasını görmemle göz devirdim. Hayattaki şansım bununla sınırlı olsa gerek. Hayaller Ural hayatlar banka.

"Baya Ural'dı Anne verdiğin umutlar için sağol."

Doğu'nun dün getirdiği koca kutuyu kucağıma alıp koltuğa kuruldum. Ahh canım aşkım ciğerim birtanem bebeğim değerlim kutum. Doğu'nun dün gece bana getirdiği namı değer depresyon kutusu. İçinde gözümün alabildiğince beyazından tut bittere kadar binbir çeşit çikolata ile dolu ve şuan değer konusunda Doğu'yla bile tartışabilecek olan BENİM kutum.

Birdi ikiydi derken büyük bir oburlukla en az 20 paket çikolata bitmişti bile. Az önceki harika karışımım üstüne birde çeşit çeşit çikolata eklenince midemde kendini fazlasıyla belli eden bir bulantı güne merhaba demişti. Hoşgeldin aslanım inşallah beni kötü yollara düşürmezsin.

Birkaç aşkım çikolatayı daha mideme indirdiğimde artık kendini fazlasıyla belli eden bulantımla elimi ağzıma götürüp banyoya koştum. Tabi koşarken anneme bağırmayı da unutmadım. Aşşırı heyecan yapmıştım lan.

"Kızım ne oldu?"

"Harika tabağım üzerine çikolata yedim midemde ayaklanma başladı. Üçüncü Dünya savaşı çıktı annem yardım et."

Annemin kucak dolusu azarları beraberinde geçen saatler neticesinde 4 - 5 defa kusmuş ve sonunda da Doğu canisi tarafından zorla arabaya atılmıştım. Hastane mi?  Çikolata dostum ben sana beni kötü yollara düşürme demedim mi? Az vicdan yanı.

"Ayy Doğu valla dur. Bu şahane arabaya kusarsam kendimi affetmem."

Doğu arabayı sitenin ilerisindeki ormanlık alana çektiğinde arabada yan dönüp derin nefes aldım. Bu bulantı ne zor işmiş anacım. Valla çekilecek çilem varmış.

Benimle beraber Doğu da arabadan inip çalan telefonun açtığında tüm dikkatimi ona vermiştim.

"Büyük bir sorun var abi."

FENOMEN DOKTOR( FS1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin