İslamiyet'te dejavu, ruhun bedenden önce yaratılışıyla açıklanır. Ruh vücuttan önce yaratılır ve kader de vücuttan ve yaratılıştan önce bellidir.
Ezelden beri yazılan kaderimizi hatırladığımızda bir hatıra gibi gözümüze serilirmiş.Kehribar gözlü adam endişeli gözlerle bana bakarken ben ise yaşadığım dejavu ile şaşkına uğradım. Bu neydi şimdi hiç anlamamıştım? Aydınlanma yaşar gibi bir haldi.
Kendime geldiğimde de şaşkınlığımı üstümden atamasam da hemen sirkelenerek adamı paylamaya çalıştım.
"Hep senin yüzünden!"
Bu sözümle, adam sinirden midir bilmem sırıtarak yere bakıp tekrar bana döndü.
"Teşekküre gerek yoktu ya! rica ederim."
"Bütün bunlar senin yüzünden başıma geldi. Bir de teşekkür mü edeceğim."
"Pardon, benim suçum mu?"
Gözlerini kısarak imalı bir şekilde bakmıştı.
"Senin suçun tabii! Yanıma gelip bana dokunmaya çalışan pis bir sa!.."
" Sakın! Sakın o kelimeyi söylemeyi aklından bile geçirme! Yoksa seni düştüğün dereye geri atarım"
Göz ucuyla dereye bakarken aslında derenin çok uzun olmadığını yeni fark ettim. Biraz derin ama boğulacak gibi değil. Peki ben niye o kadar ciyakladım Allah aşkına! Derenin boyu 1 ya da 2 metreydi yani.
Bu arada maşallah Çilem'cim Coğrafya bilimcisi oldun 2 dakikada. Çok zekisin her halde. Maşallah sana.
Düşüncelerimden sıyrıldığımda, adam sözlerinden pişman olmuş gibi iki kaşının ortasında parmak uçlarıyla ovul bıkkın bir soluk alarak bana döndü.
" Seni birine benzettim ondan."
"Sen her benzettiğin kıza dokunmaya mı çalışırsın!"
Benim de sesim yükseldiğinde Adamın sinirleri iyice bozulmuştu. Yüzsüz resmen, özür dilemeyi bile tenezzül etmedem gelip sinirleniyor.
"Çattık ya!" Diye sitemle bunu söylerken bahtına yanıyordu.
"Dikkat et, kalabalık yerde bir kızı benzettim muamelesi ile dokunmaya kalkma, yoksa haşat ederler seni!"
"Anlamadım, ne demek istedin tekrar söylesene?"
Adam yine dişlerini sıkarak sinirlenirken ben ise yutkunarak korkmaya başlamıştım. Acaba daha fazla ileri gitmesem mi?
" Benden uzak dur, almayayım ayağımın altına demek istiyorum!"
Neden düşündüğümle yaptığımı bir türlü tutturamıyorum Allah aşkına!
Adam paylamam ile sinirden gülerken ben ise susmayı bilmiyordum. Şimdi bu ıssız yerde bana bir şey yapsa naneyi yerdim. Ama şu bıçak dilim durmuyordu ki!
Arkamı dönüp arabaya dönmek için ilerlediğimde, adamın da arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Naneyi hakketten yemiştim.
Adımlarım hızlandığında Adamın da adımları hızlandı, bu yüzden son cesaretim ile bir an durarak arkamı döndüm.Güya ona hesap soracaktım beni neden takip ediyor diye. Buna fırsat bulamadan burkulan ayağımın üstüne basarak az daha yine dereye düşüyordum. Tam o sırada genç adam son anda yetişip kolumdan tutarak beni tutmuştu. Ben kabak gibi açılan gözlerimle adama bakarken o ise bir nefes kadar yakınıma gelmişti. Ben bir an donup kalsam da başımı geri yaslıyarak bir karış uzaklaştım ama Adamın sinirden gözü döndüğü için beni kendine çekerek öfkeyle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilem (Kitap Olacak)
Lãng mạnSavaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun. Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum. Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl...