20.bölüm: geçmişte kalanlar

42.4K 1.5K 443
                                    

Reha abi yutkunarak Savaş'a baktığında, Savaş ise sessizce beni izliyordu. Sanki beklediği bir şeymiş gibi hareket ediyordu. Dâha doğrusu hareket etmiyordu. Sadece beni izliyordu.

Nihayet ikiside kavgaya son vererek bana baktıklarında sorumu tekrarlattım. " Kimin emanetiymişim ben?" Reha abi sendeleyen sesine rağmen cevap vermeye çalıştı. "Yanlış anladın sen benim emanetimsin demek istedim dilim sürçtü."

" Bir tek sana değilmiş, başkasına da söz vermiş, bu da mı bir dil sürçmesi?"

Reha abi sorularımla gerim gerim gerilirken, önce bir şeyler gevelemeye çalıştı ama bunun işe yaramadığını anlayınca olaydan başka türlü kurtulmaya çalıştı.
"Çilem, seni ilgilendirmeyen konulara girme abicim."

Acıyla sırıttım " Sende tıpkı Savaş gibi konuşuyorsun. Bugün burnumu sokmamam gereken şey her neyse beni çok ilgilendiriyor belli ki."

Reha abi şaşkınlıkla Savaş'a bakarken, ne diyeceğini bilemez haldeydi.

"Evet Reha abi, bizde sırf beni ilgilendirmeyen konular için tartışıp kavga etmiştik." Savaş hâla tepkisizdi, sadece beni izliyordu. "Savaş söylemedi. Sen söyle bari, kimin cenazesine gittiniz?"

Bunları duyduktan sonra hem korkması hemde şaşırması beni iyice işkillendirmişti. "Savaş sen söyle, kimin cenazesindeydiniz?" Savaş gözlerimin içine bakarak, birden cevap verdi. " Babaannenin... ölümününden bir yıl geçti neredeyse, mezarlığını ziyaret edip mevlüt okuttuk. Ben ve babamlar da onların yanında olmamız gerektiğini düşündük. Senden de sakladık çünkü onu çok sevdiğini biliyoruz bu yüzden eskileri hatırlayıp, üzülmeni istemedik. " Gözlerini benden hiç ayırmadan konuşmaya devam etti.
"Öyle değil mi Reha?"

" Hı, e...evet öyle. Üzülmeni istemedik."

"Babaannemin mezarlığına gittiniz yani."

Reha abim panikle cevap verdi.
"Evet."

"Benden saklamayı niye gerek duydunuz ki? Zaten bildiğim bir şeydi. Üzerinden çok zaman geçti." Reha abi telaşla araya girmeye çalıştı.
" Dedik ya üzülmeni istemedik."

" Reha abi, bunu mu sakladınız gerçekten?"

"Dedim ya babaannem için üzülmeni istemedik, onu çok seviyordun biliyorsun." Reha abinin hiç de ikna etmeyen konuşmasından sonra konuşmaya devam ettim. "Reha abi, sen bizim anlaşmamızı nerden biliyorsun peki? "Önce gerim gerim gerilse de derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

" Çilem, Sana zarar gelmesini istemediğim için, berdel günü Savaş'ı aradım. Böyle bir anlaşma yaparak seni korumaya çalıştım. Anca bu şekilde kan dökülmezdi ve sende zarar görmezdin."

" Bunu bana niye söylemedin?"

" Fırsatım olmadı. Onca kargaşadan sonra da anlatmaktan vazgeçtim. Ne de olsa bir yıl sonra yanına geldiğimde her şeyi anlatırdım diye düşündüm."

" Hım." Diyerek geçiştirdim.

Babaannemin taziyesi için gitmişmişler. Daha kötü bir yalan bulamazdım. Benden bir şey saklanıyordu. Ne kadar saklasalardı ben bunun gayet farkındaydım ama bir şeyin de farkındayım ki ne saklıyorlarsa canımı çok yakacağı kesindi.

Bu sakladıkları her neyse ya da her kimse beni olabildiğince en az hasarla çıkartmaya çalışıyorlardı. Bunu görmek zor değildi. Sanırım bunu kurcalamamam gerekiyor. Yeni birşey kaldırabileciğimi zannetmiyordum.

Yeni bir şey öğrenmeye hazır değildim. Bu yüzden hiç bir şey olmamış gibi davranmam benim için daha iyiydi. Savaş'a bakarak Reha abi ile konuştum.

Çilem (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin