Sevgili okurlarım bu hayatta şunu iyi bilin, bu dünya iyi ile kötünu arasında gecen bir s*vaştir. Bu çağda kimin iyi, kimin kötü olduğu çok açık ortaya çıkmaya başlıyor. F!listin bize çok büyük bir ders oldu. Kimse tarafından umursanmadığımızın hatta *lsek onlar için daha iyi olduğu anladığımız bir dünyada yaşıyoruz. F*listin Müslüman veya Arap meselesi değil, Filistin insanlık meselesidir. Keza doğu Türkistan da öyle. Biz eğer susarsak sıra bize de gelebilir. Bunu unutmayın.
yeni doğan çocuklar dinini, ırkını seçemiyor. Onlar masum melekler. Bize emanet edilen canlar. Nasıl hayvan haklarına önem veriyorsak bu insan olan can için de geçerli. Umursamaz olmak da taraftır. Kötüyü seçme tarafı. Benim meselem değil demek de bir seçenektir. Ben *lmelerini sorun etmiyorum demektir. Hatta *lsün demektir.
Unutmayın tarafsızlık zalime güç verir, onu durdurmaz. Bu yüzden seçeneğiniz de çoktan yapmış olursunuz.🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇹🇷🇹🇷🇹🇷
Bir süre avluda kaldıktan sonra dışarı hesap sormak için çıkmaya çalıştık. Fakat Rüya önümüzde geçerek bizi durdurdu. İlk başta ne olduğunu anlamamıştık ama çantasından bir kutu çıkarttığında dehşetle Ruya'ya döndüm. "Sen, sen bunu nereden buldu"
Neyden bahsettiğimi anlamayan ikili bir açıklama yapmamı bekledi. "Bu kutunun iki tane olduğunu bilmiyordum. Babamın bir kutusu vardı. Duvarda bulduğum kutunun aynısı."
Rüya gülümseyerek sakince bana uzattı. "Bu da Urfa'daki konağın duvarından çıkan diğer kutu."
"Demek gördüğüm rüya gerçekmiş. Ben de Urfa'daki konakta olduğunu sonradan fark ettim. Ama gitmeye fırsat olamadan üstümde bir sürü felaket geçti."
Kutuyu elime alırken düşünceli halde Beren'e döndüm. "Diğer iki kasette ne olduğunu hiç bilemeyeceğim galiba."
Rüya omzumu sıvazlayarak "en azından buradakiler ne olduğunu öğrenirsin." Dedi. Ben de hak vererek kutuyu açtım. Kutuda tıpkı öncekiler gibi üç kaset bir günlük bir kaç küçük parça şeyler vardı.
"Konakta kaset var mıdır?" Dedim merakla. Belki burada izleyebilirdik. O son günden sonra artık hiçbir şeyi geciktirmeye niyetim yoktu.
Savas, Osman babanın eski kasetleri olduğunu söyleyince kullanabilmek için içeri girdik. Savaş Osman babayı arayarak izin alır almaz Emine hanımdan kaset çaları rica etti. O da odadan getirerek yanımıza getirdi. Belki özel bir video olur diye ben, Mavi ve Beren'in izlemesi daha doğruydu. O yüzden misafir odalarından birine geçerek ilk kaseti çalıştırmaya başladık. Kaset çalar çalışmaya başlayınca yine o eski video olduğunu fark ettim. Hazar Yaman o yorgun ve hüzünlü gözlerle bana bakıyordu. Yine aynı konuşmayı yapıp biraz konuştuktan sonra Mavi hakkında da konuştu. Ona kızmamamı, affetmeyi istedi. O anda Mavi göz yaşlarına hakim olamamıştı. Dolan gözlerini silerek hüzünle yüzünü kapattı. İç çekerek sessizce ağladı. O anda videoyu durdurarak omzunu sıvazlayarak sakinleşmesini bekledik. Yüzü kızarana ağlarken Berne ise ona sıkıca sarılarak sakinleşmesini bekledi. Ben bir süre izlemekle yetindiğimde en sonunda dayanamayıp onlara katılmaya çalıştım. Karnımı hafifçe tutup yaklaşarak 'Açılın biz de geliyoruz." Dedim dalga geçerek. Artık eskisi gibi canım yanmıyordu artık. Alışmaya çalışıyordum sadece. Yani ben öyle zannediyorum diyelim.
Herkes toparlandıktan sonra videoyu açarak izlemeye devam ettik. Babam videoda konuşmaya devam ettikten bur süre sonra video kapandı. Mavi gözlerini silerken " Demek böyle öğrendin ikiz kardeşini." Dedi sorgulayarak." Evet, ondan toparlanamamıştım. Beren ve Aslı zor yetişti zaten."
Beren kolumu sıvazlayarak hüzünle bana sarıldı. "Neysek artık bulduk birbirimizi. Hayat, orada ikiz kardeşinin yaşadığını da ilk bize söylemiştin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilem (Kitap Olacak)
RomanceSavaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun. Bir de yeni okuyanlar için kitap olma ihtimali vardır. Şimdiden söylemek istiyorum. Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl...