"Turna geldik güzelim. Hadi kalk."
Turna kulaklarına ilişen ses ile gözlerini aralamış ön taraftaki iki koltuğun arasından kendisine bakan Melih ile gözlerini kesiştirip kafasını olumlu şekilde salladı ve oturur pozisyonuna gelerek kısa bir durgunluktan sonra konuşmuştu.
" Melih, Kara'dan haber geldi mi? Çetin'leri çıkarabilmişler mi arabadan?"
"Geldi merak etme, biraz takip etmişler, boş boş nereye gittiklerini bilmediklerini onlarda fark edince yine arabanın önünü kesip camını kırmak zorunda kalmışlar. Uçakla üste götürülüyorlar, ne olduğunu anlamak için. Karada gitti her şeyi halledip yarına kadar geri gelmiş olurmuş."
" Anladım sen eve geç bilgisayarda dosyaladığım videoları iyice inceleyin. Yarın toplantıda eksik olmasın."
" Farkında mısın çiçeğim. Adamların yok savunmasız burada tek başına kalamazsın. Doğa'ya söyleriz buraya atar dosyaları."
" Merak etme bir süre yas tutarlar Kılıç ölmüş olabilir. "
" Dur bir dakika nasıl öldü. Dosyanın başı o değil mi? Bizim onu sağ yakalamamız gerekiyordu Turna! Bu büyük bir hata. Başına geleceklerden haberin var değil mi? Bir konu daha var ki şu an Tufan'ın yaptığından ne farkın kaldı."
Melih son duyduğuyla gözlerini büyütüp karşısındaki kadın ile nadir büründüğü ciddi ruh haline bürünüp korkularının gün yüzüne çıkmasını sağlamıştı. Sonunda... Bu kadının kural tanımaz hallerine çoğu kez şahit olmuş ve bir gün başına dert açacağından hep korkmuştu ve görülene göre bugün de o gündü. Ciddi şekilde Turna'nın yüzünde gözlerini gezdirirken göz devirmesine yeniden şahit olmuştu. Nedenini bilmese de bu kızı sinir etmek ve göz devirmesi çok hoşuna gidiyordu. İnkar edilemeyecek masumluğunun altında resmen can alan bir cellat yatıyordu ve her anında bu tezatlık onu şaşırttığı gibi keyif almasını da sağlamıştı. Bunları bir kenara bırakıp kafasının karışıklığına geri döndü. Tufan ile aynı konumdaydı ve neden ona yol verme cesaretini göstermişken kendisini görmezden gelemezdi. Hayır Turna bunu yapmış olamazdı.
"Benim başım neden yanacakmış ki o parçalara ayrılırken ben evimdeydim. Ayrıca olay bildiğimiz gibi değil adamın ikizi var ve ben Kılıçı mı yoksa Çılık'ı mı öldürdüm bilmiyorum. Son olarak o kişiyle durum aynı değil. Bir daha ikimizi aynı kefeye koyarsan dili koparmaktan çekinmem Melih. Afallayıp bize zaman kazandırmaları için bunu yapmam şarttı anladın mı?"
" Hey tamam sakin ol sadece neden diye sormak istedim. Hiç sormadım say. Bir saniye ya bir silah kaçakçılığı nasıl buralara geldi lan içinde yok yok. Bunlar olurken biz neredeydik. İkiz olduklarını nasıl anladın."
Turna Tufan konusunun kapanmasına içten içe sevinirken sadece diğer sorularına yönelerek cevaplamıştı.
" Valla siz sınırları savunuyordunuz bende içerdeki cinayetlerle uğraşıyordum. Saf mısın Melih bize ne görev veriyorsalar onu yapıyoruz ve adamlar başkanın sağ kolluğunu bırak bizim üstlerimizin arasına kadar sızmışlar neden bahsediyorsun sen. İkiz olduğu konusunu incele dediğim dosyalardan anlarsın. Neyse uykumu daha fazla açma gidip biraz daha uyumak istiyorum."
" Bazen biz olmadan o paçanı kim kurtaracak diye çok düşünüyorum ama bir gerçek var sende olmasan olduğumuz yerde sarardık. Hadi git uyu pamuk prensesim ben gelir öperek uyandırırım prensin olarak."
Turna arabadan inip özel eşyalarını alarak kapıda durdu. O sırada konuşan Melih'e gözlerini devirmeden bıkmadığını gösterir gibi tekrar gözlerini devirip konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)
Action"Bu kadar hak, hukuk zırvalığı yaptıktan sonra bu son yaptığınız ile çelişmedi mi sizce de Savcı Hanım? " " Siz kim oluyorsunuz da, benim savcılığı mı eleştiriyorsunuz? " Genç komutan alaycı bir şekilde gülümser. Nedenini bilmediği bir şekilde bu ka...