65. Bölüm

7.7K 724 112
                                    

Turna'nın sesli söylediği aptalı odadaki iki adamda duyar duymaz Tuna "Buda ne demek oluyor?" diye sorgularken Alphan Bey elini masanın altına sokarken Turna daha erken davranmış "Aptal" dedikten hemen sonra her zaman botlarında bulunan küçük silahını yerinden çıkarıp Alphan denen adama tutarken "O elini hemen yukarı çıkar." dedikten sonra Alphan'ın ellerini yukarı çıkarırken "Yanlış anladın " diyerek uyarma da bulunmuştu.

Kapı üç defa tıklatıldığında içeri Çelik girmiş ve elindeki tepsiyle dururken Alphan'dan emir beklermiş gibi bir elini arkasında duran silahına atmıştı. Alphan, Çelik'in geldiğini görünce sinsice gülümserken tekrar konuşmuştu. "Benim imparatorluğum da bana silah çekecek kadar, aptal olamazsın Turna? Buraya ailen için mi geldin? Yoksa bizi soruşturmaya çekmek için mi? Bilmiyorum ama her türlü zararlı sen çıkarsın. İndir silahını ve adam akıllı konuşalım" diyerek rahatça yerine oturmuştu.

Turna tavrına gülümseyip "Ben ne imparatorluklardan adam kaldırmış insanım. Sizin üç beş çapulcunuz mu beni korkutacak? Sizce ölümden korksam, sizin ininize gelir miydim?" diyerek silahını masaya koyarken Alphan Bey yine kaşlarını çatıp bu kadar neyine güvendiğini merak edemeden yapamamıştı.

"Benim sakladığım bir şey yok. Başından beri sizi korumaya çalıştım. Ağzında bir bakla varsa adam akıllı çıkar, bizde bilelim."

Alphan Bey kendinden ve karşısındaki kızın hiçbir şey bilmediğinden o kadar emindi ki! Yüzünde küçücük bir tereddüt yoktu. Annesini konuşup konuşmadığını neden sorduğunu bilemese de kimseyle iletişimde olmadığına emindi. Çünkü takip ettikleri sürede öfkesine rast gelmemiştiler. Keza doğruları bilseydi. O koltukta o kadar sakin oturmak yerine çoktan öfkesiyle saldırmış ve onu öldürmeye çalışmış olurdu ama o kimliklerini öğrendikten sonra soluğu ilk burada almak yerine operasyona yoğunlaşmıştı. Oradan da bir şey elde edemediğini bilmesi keyiflendirse de hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi göstermekte üzerine yoktu.

Turna şaşkınlık içerisinde kendisi ve karşısındaki adama bakan kardeşinin bir şeyleri sorguladığının farkındaydı. Çelik çayları önlerine bırakıp gitmek için adımlamıştı ki Alphan Bey otoriter sesiyle "Çelik yanımda bekle!" emrini vermişti. Her ihtimale karşı arkasını sağlam olmasını istiyordu. Fakat bilmediği husus Turna'nın planına destek vermesiydi. Turna kısa süreli televizyona bakıp hala açık olduğundan emin olduktan sonra yerine yaslanıp dirseklerini oturduğu koltuğun kollarına yerleştirip ellerini birleştirerek üçken şekli oluştururken "O zaman ben teorimi sunayım. Bir de siz beni dinleyin." diyerek hafiften gülümsemişti. Alphan Beyin "Ne teorisi?" sorusuna göz devirerek ciğerlerini oksijenle doldurup konuşmaya başladı. Keza bu konuşma her şeyin gün yüzüne çıktığının kanıtı olduğu gibi Turna'nın da en uzun konuşması olacaktı.

"Öncelikle sözümün kesilmemesi gerekiyor. O yüzden Çelik Bey lütfen " diyerek Çelik'in silahını çıkarıp Alphan Beyin kafasına yerleştirmesiyle birlikte Alphan Beyin hayal kırıklığıyla adamına bakışlarına Turna bilmiş bir şekilde "Bak merak ettim. Gerçek Alphan'ı öldürürken oda böyle hayal kırıklığına uğramış mıydı Tekin Bey?" dedikten sonra ellerini açıp "Her neyse, benim bir teorim vardı. Sunulacak olaya dönelim." diyerek serseri gülümsemesiyle ellerini aynı şekline konumlandırıp konuşmaya başlamıştı.

"Öncelikle beni dedemin tehdidi sonucu kaçırdınız. Evet o klinikte iyileşmem için çabaladınız çünkü hala annemin güvencesi altındaydım ve sizi tehdit ediyordu. Bak kanımı almanızın sebebini hala çözemedim ama zehirli bir kanın alınma nedeni ne olabilir diye düşününce de kan hücrelerimde üretimde olan tüpleri öldürerek kendiliğimden ölmemi sağlamanız olabilirdi. Neyse neyse sonra bu böyle olmayacak dediniz, annemi felç gibi göstererek ilaçlarla yatağa mahkum edip Saliha teyzeyi ve Tuna'yı kandırarak içmesi gereken ilaçlarmış gibi göstererek kendi yakınlarının bunu yapmasından zevk aldınız. Beni rahatlıkla öldürebilirdin ama o gece kaçtığımı öğrendin. Ne tesadüfse saatler önce bir abi. Bana buradan hemen çıkman gerekiyor demişti. Sonrasında birkaç defa beni bulup öldürmeyi denediniz ve her defasında birileri beni korudu. Hala onların kim olduğunu bulamamış olsam da benim tarafımda olduğuna emin olduğum kişiler sayelerinde buralara kadar geldim."

Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin