Turna Rüzgar'ın sesini duymuştu ama adımlarını geri dönderecek cesareti bulamadığı için arkasındaki mezardan uzaklaşarak uçurum kenarına doğru ilerlerdi. "Sanırım ben hazır değilim" pürüzlü çıkan sesi hazır olmadığını haykırırken haline isyan ederek "Lanet olsun" diye bağırmış sesinin yankılanarak kendisine gelmesini huzursuzlukla dinlemişti. Beline dolanan eller ve sonrasında sırtına temas eden sıcak bedenle birazda olsun rahatladığını hissetmişti. Dili bağımsız çözülürken ellerini çoktan belinde yer almış ellerin üzerine yerleştirmişti.
"Hazır olamamam normal mi Rüzgar? Ben anlam veremiyorum. Ben dilim çözülünce dahi zehrin en acısını yaşadığım günler, saatler yada dakikalar içinde konuşunca tekrar yaşadığımı hissettiğim için hep sustum. Bir o mezara kustum zehrimi, şimdi kendimi hazır hissedemiyorum çünkü eğer ben annem öldü diye dayanacak kimsem yok diye ayakta dik durmaya çalıştığım halde yaşıyorsa ve benim neler çektiğime en iyi şahit olan oyken beni orada bıraktıysa bu yaşıma kadar idol olarak yanlış kişiyi seçtiğimi anlarım. Ruhum o kadar yorgun ki! Artık girdiğim bu girdapta parçalara ayrıldığını hissediyorum. İki haftada dünyam alt üst oldu ve işin kötü yanı dur değince durmuyor."
Rüzgar kollarını daha sıkı sarmış ve ben buradayım demek istemişti. Turna uzun bir sessizliğe boğulduktan sonra Rüzgar da sadece sessiz kalarak düşüncelerini bölmek istememişti. Sadece kendini hazır hissetmesi gerekiyordu ve bunun için zaman vermek istemişti. Yaşadığı olaylar şahit oldukları dahi çok zordu. Tek başına mücadele eden çocuğun mücadelesini bilirdi. O erkek olduğu halde çok zorluk çekmişken bel altı düşünen insanların arasına savunmasızca atılan küçük kızı düşününce daha beter düşüncelere varıyordu. Dili çözdüğümde zehir fışkırıyor demek isterken içindeki zehrin panzehiri olabilmek için canını verirdi o an. Aklının büyük bölümünü ise annesinin tecavüze uğradığını duyduktan sonraki tepkileri doldurmuştu. Davranışların kötü bir şey yaşadığını anlamış ve bu istemsiz bedeninin kaskatı kesilmesine neden olmuştu. Düşüncelerinin olmadığını diliyordu sadece bunu soramazdı. Ama uçkuruyla hareket eden şerefsizler yüzünden can bulduğunun ruhunu param parça ettikleri düşüncesi istemsiz öfkelenmesini ve fark etmeden kollarının arasındaki bedeni daha sert tutmasına neden oluyordu.
Turna'nın geçmişi önünden geçirirken ilk defa Rüzgar'a içten teşekkür etmek istemişti. Bir tarafı ise kendini anlatmada da anlaya bilmesine mutlu oluyordu. Belini saran elleri içine huzur aşılarken beklide şu anki sakinliğini ona borçlu olduğunu düşünmüştü. Bir süre sonra elleri daha sıklaşınca istemsiz kaşları çatılmıştı. Tutması daha da sertleşmeye başlayınca "Beni belimden sıkarak öldüremezsin yalnız. Boğazımdan dene bence" konuşmasına karşı sadece dalgın olduğu her halinden belli olan "Ne?" sorusu yönelince tuttuğu ellerini ayırarak yüzünü görecek şekilde dönmüş ve hala kaşları çatık haline baka kalmıştı. "Allah'ın delisi, Allah bilir yine neye takılıp sinirlendi" diye düşünmeden edemedi. Bu düşüncesine hafif gülümseyip "Biliyor musun komutan? Bu aralar bana en iyi gelen şeysin ve bağımlılık yapıyorsun diye düşünüyorum." Sinirini dindirmek için konuşmuşken bu sefer siyah gözlere hüzün çökmüştü. Sonrasında yüzüne yerleşen koca elinden sonra sesini duyabilmişti.
"Keşke sadece son zamanlarının değil de aklın kestiği ilk andan sonra hep yanında olup seni her şeyden korusaydım. Şimdi dediğin gibi bütün içindeki acılı zehri kendime alabilseydim. Keşke sana dünyayı yaşanmaz gösteren kişileri tek tek öldürseydim ve bugün bu tepe bizim sadece sevda tepemiz olsaydı."
" Mezarda ne gördün Rüzgar? Annem orada yok dimi? Yaşadığım her şey yalandan ibaret değil mi?"
" Söyleme öyle. Her görünen şerde bir hayır vardır derler. Hem hala neden yaptığını bilmiyoruz değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)
Acción"Bu kadar hak, hukuk zırvalığı yaptıktan sonra bu son yaptığınız ile çelişmedi mi sizce de Savcı Hanım? " " Siz kim oluyorsunuz da, benim savcılığı mı eleştiriyorsunuz? " Genç komutan alaycı bir şekilde gülümser. Nedenini bilmediği bir şekilde bu ka...