Rüzgar, Albayı ile toplantı için geldiğinde Albay ve Metin Komutanın konuşmalarına anlam veremese de açıkçası Metin'in ses tonuna yerleşen sabırsızlık kırıntılarını fark etmiş ve içten içe sevdiği kadının ifade alırken ki halini merak etmişti. Çünkü Turna'yı her sağa da farklı bir kadın olarak görmüştü. Tıpkı bugün altı adam ile savaşında korkusuz ve hiçbir şeyinden etkilenmezmiş gibi duran halini gördükten sonra yeni bir ruh halini görmek onu heyecanlandırıyordu. Turna onun için tarifi olmayan bir bilmece gibiydi ve o bilmeceyi çöze bilmek için eline geçen en küçük pazılı dahi değerlendirmek için can atıyordu.
Metin yol gösterdiğinde sabırsızlık içini yiyip bitirse de dışarıdan oldukça soğuk tavrıyla Albayın arkasından takip etmişti. Odaya girdiklerinde ise gözleri odadaki kalabalığı görmezden gelip aralarında bulunan siyah tek taraflı görünen cama doğru baktı. İlk etap da Turna'sı sessizce oturuyordu. Karşısındaki adam ise tehditler ve hakaretler savuruyordu. Rüzgar her duyduğu hakarette odadaki herkes gibi öfkeyle dolup taşmıştı ama Turna sanki duymuyormuş, görmüyormuş gibi oldukça rahat ve umursamazdı. Bir süreden sonra karşısındaki adam Turna'nın davranışlarından sıkılmış gibi artık dayanamamış ve Turna da ilk defa karşılık vermişti. Öğrendiğine göre bir saatten fazladır susuyormuş ve o sadece 15 dakikasını görmüştü.
Turna'nın ilk kez karşılık vermesi ve tepkileri Azrailin adımları gibi soğuk ve kesinlik taşıyordu. Sözleri emir niteliği taşırken karşısındaki adamında soğuk terler döktüğünün farkındaydı. Adam koruma isterken yine kendini yanıltmıştı ve Turna aksine adamın talebini görmezden gelip şartlarını umursamamıştı.
Her hareketi ve her sözünde biraz daha hayran kalmıştı. Şimdi daha iyi anlıyordu yanında olanların neden hayran gözlerle baktıklarını. Rüzgar yeni bir şey daha fark etmişti. Bulduğu her pazılında onu biraz daha kendine bağlıyordu ve gözündeki hayranlık yetmezmiş gibi yeni bir hayranlık silsilesiyle dolup taşıyordu.
Turna saatine baktığında toplantıya çok az kaldığını fark ederek ayaklandı. Adamın korkulu gözlerle konuşmaya hazır olduğunu fark ederek yerinden ayaklanıp yeniden konuşmaya başladı. "Ah bak şimdi benim bir toplantım var ve sen çok şanslısın. Çünkü yarım saatlik sürecek bir toplantı süresinde sana bol bir vakit vermiş oluyorum. Eğer ki toplantıdan çıktıktan sonra elimde her şeyi ile ifaden olmazsa işte o zaman bütün sesler susar ve senin çığlıkların evin duvarlarını sarsacak şekilde yankılanır. Sonra ne olur biliyor musun? Senin canının çok ama çok yanmasını sağlarım ama öldürmem. Şimdi bence direkt olarak arkadaşa anlatmaya başla. Sonuçta uzun yıllarını örgütçüğüne vermişsin anca biter." diyerek odadan çıkmıştı.
Şimdi şu toplantıyı halletmeli ve evine gidip derin bir uykuya dalmalıydı. Aslında bugün burada kalmayı planlıyordu ama bugün planlarında olmayan talihsiz olay yüzünden iyi bir duşa ve yumuşak bir yatağa ihtiyacı vardı. Odadan çıktığında yan odanın kapısı da açılmıştı ve onu karşılayan tabloda artıların fazla olmasına tek kaşını kaldırarak karşısındaki insanlara baktı. Beklediği kişilerin dışında beklemediği davetsiz misafirlerde olunca içten içe öfkelenmişti ama boş bakışlarından ödün vermeden sabit yüzüyle konuşmuştu.
"Hanımlar, Beyler toplantı salonunun yerini karıştırdığınızı var sayıyorum. Lütfen buyurun. Bende 10 dakika içinde sizlerle olacağım. Vedat benimle gel."
Konuşmasına askeriyede bulunan kişiler normal karşılarken kendi timinde bulunanlar ses tonundaki sakinlikten ürpermişti. Sakin çıkan sesinin altında "Bunun bedeli ağır olacak." tehdidi yatıyordu ve bu ton hiç şaşmazdı. Turna koridoru hızlı bir şekilde aşıp merdivenlere çoktan ulaşmıştı. Adamın anlatacaklarından çok bir şey çıkmayacağını düşünüyordu ve aklını zorlayan konunun aydınlanmaması kendini deli ediyordu. Arkasından kendini takip eden Vedat'ın adım sesleri yıllardır yıpranmışlığa yüz tutmuş evin döşemelerinin gıcırtısından anlaşılıyordu. Kafasını yana doğru yönelterek "Vedat hala kişilerin kimlikleri bulunamadı mı?" diye sormuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)
Ação"Bu kadar hak, hukuk zırvalığı yaptıktan sonra bu son yaptığınız ile çelişmedi mi sizce de Savcı Hanım? " " Siz kim oluyorsunuz da, benim savcılığı mı eleştiriyorsunuz? " Genç komutan alaycı bir şekilde gülümser. Nedenini bilmediği bir şekilde bu ka...