9. Bölüm

28.2K 2.3K 302
                                    

Sibel Hanımın sorusundan sonra Selin her şeyi anlatmış ve Sibel Hanım duyduklarından sonra tüm konağı sallayacak şekilde "Küçük sıçan." diyerek bağırmıştı. Kadının sesini duyan ev halkı koşarak etrafına toplanmış ve ne olduğunu sormuşlardı. Sibel Hanım herkesi es geçerek kocasının gözlerine öfkeyle bakıp yılan dilini hiç düşünmeden kocasına karşı tehdit vaki kullanmıştı.

"Senin o piç kızın geri dönmüş. Bana bak Halil, o kızını ne yapıp ne edip bu topraklardan def edeceksin! Yoksa o yukarıda yatan sünepe babanı da senide doğduğuna pişman ederim."

Halil Bey kadının ağzından çıkan bütün cümlelere ayrı ayrı öfkelenmişti. Sesine yansıyan öfke ile ikinci defa konak resmen sarsılmıştı. Olayları tam idrak edemediği kadar içinde de çoktan bir sıkıntı peydah olmuştu. Dışından görünüşünde sakin ve umursamaz görünen adam. Belki de Sibel Hanıma karşılık vermeseydi. Kimse öfkelenip öfkelenmediğini dahi anlamazdı.

"Saçmalamayı kes Sibel. Adam akıllı anlat. Ne olmuş? Neden bu kadar öfkelendin?" diyerek Sibel Hanımın yanından geçerek sesine tezat bir görüntüyle umursamaz bir şekilde koltuğa oturdu. Sibel Hanım kız kardeşinin anlattıklarını anlatırken, bu durumdan mutlu olan şüphesiz Sibel Hanımın büyük oğlu Doruk'tu.

Doruk yıllardır ablasını dedesinden dinlemiş ve ona hayran olarak büyümüştü. Yıllardır üniversiteye girerek ablasını bulma niyetiyle beklemişti ama ablası ondan önce gelmişti. Annesinin anlattıklarını umursamadan çatı katına çıkmış ve dedesinin yanına oturarak "Dede gözümüz aydın. Turna ablam gelmiş." diyerek koca bir gülümsemeyi dedesine bahşetmişti.

Dedesi Kadir Bey duyduklarıyla heyecanlanmış ve kalbi yıllar sonra yeniden attığını hatırlayarak Doruk'un elini güçlükle tutup sıkmaya çalışmıştı. Duyduklarının doğruluğunu onaylatmak istermiş gibi "Doğru mu Doruk? Kınalı kuzum yuvasına sonunda döndü mü?" diye soru vermişti.

Doruk kafasını aşağı yukarı sallayıp cevap vereceği an annesinin öfkeli sesini duyunca "Gelince anlatırım dede." diyerek odayı terk edip aşağı indi.

Sibel Hanım ve ailesi kapıdan çıktığı an polisleri görünce zapt etmeye çalıştığı öfkesine daha fazla engel olamayarak bağırmaya başlamıştı.

"Siz kim oluyorsunuz da benim ailemi bir çapulcunun lafı ile evden çıkarıyorsunuz? Hepiniz ile sonra hesaplayacağım. Şimdi çekilin önümden!"

Sibel Hanım konuşmalarından sonra eli ile polisleri itmeye çalışırken polislerden birisi kelepçeyi çıkararak Sibel Hanımın kollarına geçirdi. Tehditler savuran kadın kelepçelerin koluna geçirildiğini görünce şaşkınlığına engel olamayıp "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" diye sormuştu. Polisler önce arka arabada duran savcıya bakmış ve sonrasında kendilerini toparlayarak içlerinden biri konuşmaya başlamıştı.

"Başkasına ait mülklerin üzerinde izinsiz kar için zarar vermekten ve bu mülklerin üzerinden para kazanmaktan tutuklusunuz hanım efendi."

Halil Bey polislerin söylediklerine karşı ilk defa sessizliğini bozup üzerindeki şaşkınlığı atarak konuşmuştu.

"Bu ne saçmalık? Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Canınızasusadınız siz? Hemen karımın bileklerindeki kelepçeyi çıkarın!"

Son Hıçkırık (Savcı ve Komutan güçlü kadın serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin