Manolya-bölüm 26
Şehre dönüşleri muhteşemdi. Sadece okul değil, tüm şehir otobüs terminalindeydi adeta. Çiçeklerden yapılmış çelenkler okul arkadaşları tarafından boyunlarına geçirildi. Davul zurna ekibi eşliğinde halk oyunları ve türlü ezgiler seslendirilerek halk oyunları oynandı. Ankara'ya gidenler, bu ayrıcalığın tadını çıkarırcasına akadaşlarına maçların ve ortamın detaylarını heyecanlı ve havalı bir şekilde anlattılar. Sonra herkes mutlu bir şekilde evine gitti. Ekrem eve geldiğinde annesi onu sevgiyle kucaklayarak hasretle öptü ve onunla gurur duyduğunu söyledi, daha sonra da o dönem Türkiye'nin en çok satan gazetesi olan Akşam Gazetesi'nin maçın ertesi günkü baskısını çıkartarak, onun Türkiye Liselerarası Basketbol Şampiyonasında en değerli oyuncu olduğunu gösteren haberi ve resmini gösterdi. Ekrem kendisini ilk kez bu sayede gazetede görmüş oluyordu. Sonra mutfağa girdiğinde annesinin ona en sevdiği yemekleri hazırladığını fark etti.
"Sen dünyanın en tatlı annesisin, benim canım annem" diyerek, annesinin pamuk yanaklarından öptü.
Ertesi gün tüm takım, spor kıyafetleri ile sabah erkenden okuldaydılar. Merasim töreni başlamadan önce takımca hazırlanan platforma çıkarak, Müdür Necmettin Beyi beklemeye başladılar. Hepsinin boyunlarında Türkiye İkincilik Madalyaları vardı. Özellikle Ekrem'in sınıfının oluşturduğu sıradaki öğrencilerden yoğun tezahürat geliyordu. Bahçedeki tatlı uğultu, müdürün kürsüde yerini alması ile yerini sessizliğe bıraktı. Müdür sanki özel hiçbir şey yokmuş gibi önce İstiklâl Marşı'nı okuttu ve merasim törenini yerine getirdi, daha sonra Türkiye ikincisi olan takımı kutlayarak sözü Yurdakul Beye verdi. Yurdakul Hoca başarının kısa bir özetini yaptıktan sonra hem müdüre, hem de İskenderunspor'a ve İskenderun halkının desteklerinden dolayı teşekkür etti. Sonra da en değerli oyuncu, en iyi teknik oyuncu, en iyi oyun kurucu ve turnuvanın altın karmasına seçilen Ekrem'i, gümüş karmaya seçilen Ahmet ve Mişel'i anons ederek onların büyük alkış almalarını sağladı. Buüç oyuncu da takım arkadaşlarının kollarından tutup bir adım öne çıkarak, bu başarının takım olarak elde edildiğini vurgulamış oldular. Ama asıl gürültü, müdürün ikincilik kupasını takım kaptanına vermesi, kaptanın da kupayı havaya kaldırması ile koptu. Tüm öğrenciler kupayı havada görünce sesleri kısılırcasına tezahürat yapmaya başladılar. Muhtemelen sesleri sahilden bile duyulmuştu.
O günden sonra takımdaki oyuncuların etrafında daha çok arkadaş oluyordu. Tabii, Ekrem'in çevresinde de genellikle kız takımının oyuncuları ve onu diğer kızlarla paylaşmaktan hoşlanmayan Süheyla olduğunu söylemeye gerek yok. Sevda da Manolya ile sürekli beraber olduğundan, Manolya da Ekrem'in olduğu yerlerde oluyordu. Ekrem ilk dönemdeki buz gibi duruşunu takınmasa da, kızla herhangi bir diyaloğa girmiyordu. Manolya sarı saçlı, mavi gözlü oldukça güzel bir kızdı. Zaman zaman ortaya bir şeyler söylüyordu, ama Ekrem onun söyledikleri ile ilgilenmiyordu.
Ekrem zamanla Manolya'nın sandığı kadar sıradan biri olmadığını anlayacaktı. Zira Manolya okula geldiğinden iki ay sonra, kimya hocası Emel Hanımı o dönem yeni yeni yapılmakta olan Liselerarası Bilgi Yarışması'na katılmaya ikna etmişti. Genç kız küçük olmasına rağmen lider özellikli olduğunu kanıtlamıştı, ikinci ve üçüncü sınıftan seçilen altı öğrenci ile ya evlerinde, ya da okulun kütüphanesinde Manolya'nın önderliğinde saatlerce çalışıyorlardı. Önceleri önemsenmeyen bu "inek takım" daha sonra teneffüslerde bilgi alışverişinde bulununca, diğer öğrenciler de bu işin keyifli olduğunu anlamış, onlara destek olmak için sorular hazırlamaya başlamışlardı. Hele hele takım Adana'daki yarışmaya katılıp, finalere kalıp, finallerde elenerek bölge dördüncüsü olunca popülariteleri fazlası ile artmıştı. Tabii tüm bunları organize eden Manolya, en popüler "çalışkan öğrenci" olmayı hak etmişti. Bunun dışında genç kızın Dev-Genç sempatizanı olması ve bu konuda bilgi birikimini yakın çevresindeki arkadaşları ile paylaşması ile çevresinde ona bağlı bir grubun oluşmasını sağlamıştı.68
YAZARIN NOTU:
Sevgili gençler, sürekli bir yerlerde gördüğünm, ancak öğrenemediğim iki şey için bilgi rica ediyorum. İlki, Multi medya nedir ve ne işe yarar? İkincisi ise Cast nedir? Ne işe yarar? Bilgilendirirseniz memnun olurum. Belki kullanırız:))). Sevgiler

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya
RomanceO, inanılmaz bir aşkın, inanılmaz başrol oyuncusuydu ve Manolya bize bu kitapta aşkın ne olduğunu hüzünle öğretiyor...