Muhteşem gece- Bölüm 51

54 7 2
                                    

Manolya-Bölüm 51


Yorgun olan Ekrem, neredeyse akşama kadar uyudu. Uyandığında kalkıp tıraş oldu. Annesi ile uzun bir süre sohbet ettikten sonra evden çıkarak, sokağın karşısındaki Karayolları bahçesinden yollara sarkmış dallardan, dallarıyla beraber birkaç sarmaşık gülünü kopartarak eve döndü. Ekrem bu alışkanlığı İstanbul'da öğrenmişti. Eve geldikten sonra çiçekleri bıçak ile aynı hizaya getirerek, bir iple demet olmalarını sağladı. Saat yirmide de evden en şık kıyafetini giymiş olarak çıkıp, 

Manolya sevgilisinin güzelliğinin tadını çıkartmasını sağlamak için, fotoğrafçısına poz veren ünlü bir manken gibi dik ve dinamik bir halde birkaç saniye bekledikten sonra:

"Hoş geldin, hayatım" dedi.

"Hoş bulduk, hem de çok hoş bulduk benim dünya güzelim."

Sonra, sevgilisinin beğenen bakışlarından çok mem- nun olan genç kıza yaklaşarak ona sarıldı, ama sonra ellerini genç kızın belinin iki yanına alarak kendisinden bir kol mesafesi uzaklaştırıp, onu yakından inceledi.

"Muhteşemsin, bu güzelliğe kıyıp da öpmek ne derece doğru olur acaba."

"Sen de muhteşem görünüyorsun aşkım, ayrıca öpmeyeceksen makyajımı hemen silerim, çünkü öpücük benim için daha önemli." Bunun üzerine Ekrem genç kızı kendisine çekerek, rujunun bozulacak olmasına aldırmadan ateşli bir şekilde öptü.

"Bütün bunlara ne gerek vardı benim güzel Manolya'm."

"Hepsini, ama hepsini ben hazırladım, Sakine ablaya elini dahi sürdürmedim. Pardon, iyi duyamadım, ben senin neyinim? Bir daha tekrar etsene."

"Benim güzel Manolya'msın." 

Kız Ekrem'den ayrılarak, süratle pikabın yanına gitti ve düğmeye basarak çalışmasını sağladı. Üst üste duran plaklardan biri düşerek, dönmeye başladı. Kısa bir süre sonra Zeki Müren'in muhteşem sesi koca salonu doldurdu. "Koklamaya kıyamam... benim güzel Manolya'm" Ekrem, koşarak yanına gelen sevgilisine sevgiyle bakarak:

"Sen benim bir tanemsin, benim güzel Manolya'm."

"Bu plağı senin hoşlanacağını düşünerek aldım hayatım."

"Sağ ol, zaten bu şarkıyı eskiden beri severim, çok hoşuma gitti."

Sakine'nin, Ekrem'in getirdiği çiçekleri bir vazoda masaya koyup, odasına çekilmesinden sonra, Manolya çiçeklere dokunup kokladı:

"Çok naziksin sevgilim, teşekkür derim."

"Zavallılar, senin güzelliğin yanında kaktüs gibi kaldılar."

Mum ışığında, şarap eşliğinde yenen yemek muhte

Gecenin geç vaktinde annesini arayıp durumlarını öğrendikten sonra, Manolya pikaba İnci Çayırlı'nın "Yağmur çiselerken öpmüştüm dudağını" plağını ko- yunca yemeğe ara verip, dansa başladılar. Ekrem bu kadar dans müziği varken, Manolya'nın dansa başlamak için bu parçayı seçmesine anlam veremedi. Manolya durumu anlayarak, gülümsedi:

"Hatırlamadın değil mi?"

"Neyi?"

"Beni ilk öptüğünde yağmurun yağdığını."

Ekrem hafızasını yoklayınca, gerçekten geldiğinde hafif bir yağmurun yağdığını anımsadı.

"Büyüksün!"

"Seninle ilgili hiçbir şeyi asla unutmam, çünkü sen benim hayatımın temel taşısın."

Daha sonra iki genç romantik müzik eşliğinde vücutları birbirine yapışmış bir şekilde uzun süre dans ettiler. Kendilerini yorgun hissettiklerinde üç kişilik koltukta birbirlerine mırıldanır gibi romantik şeyler söyleyerek, sohbet edip dinleniyorlar, sonra yeniden dans ediyorlardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, Manolya başını sevdiği adamın göğsünden kaldırarak, buğulu gözlerle:

"Yatak odamıza gidelim mi hayatım?"

"Nasıl istersen bir tanem."


165


ManolyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin