Adsız Bölüm 54

46 6 1
                                    


Manolya-Bölüm 54


Taksiden inen Kenan, Üsküdar'daki savcılığa acele ie girerek İlhan Komiserin yerini öğrendikten sonra mer divenleri kullanarak onun bulunduğu kata hızla çıktı. Ama kata geldiğinde koridorda komiseri göremedi. Bunun üzerine savcının kapısındaki görevliye İlhan Komiseri sordu. Adam, komiserin savcı ile birlikte olduğunu söyleyince, "Acaba boşuna mı geldim" diye düşünerek, koridorda bulunan banklardan birine oturdu. Ancak etrafa göz gezdirirken, savcının kapısının karşısındaki bankta oturan iki polis ve aralarındaki genç adam dikkatini çekti. Mezarlık olayında iki kişi suç işlemişti, ancak iki polisin arasında zanlı olduğu her halinden belli olan tek kişi oturuyordu. O halde diğeri neredeydi? Diğer zanlının muhtemelen savcının yanında olduğunu düşünen Kenan, bunu pek olağan bulmadı. Zira çok meşgul olduklarını bildiği savcıların, bir mezar açma zanlısını tek başına, hatta bir komiserle birlikte ifadeye çağırması ona çok garip geldi.

Zanlının bir mezar açıcısı olması nedeniyle, savcının alacağı ifadenin de kısa olacağını düşündüğü için, biraz beklemeyi kararlaştırdı. Ancak genç muhabire saatler gibi gelen yarım saatin sonunda, savcının odasından kimse çıkmayınca ve kapıdaki görevlinin vücut dilinin

Sempatik olmaya çalışarak, iki polis ve ortadaki zanlının yanına gitti.

"Kolay gelsin, İlhan Komiser ne zaman çıkar acaba?" "Biz de bilmiyoruz kardeşim, bekliyoruz." "Arkadaş, mezar açma zanlılarından galiba?"

"Hı hı!" Kenan zanlıya dönerek:

"Mezarı neden açtınız, arkadaşım?"

Ben sadece ameleyim, mezarı açmamı belli bir ücret karşılığı o içerideki önemli beyefendi istedi."

"Önemli mi? Önemli olduğunu nereden biliyorsun?"

"Onu kim görse, 'Hocam siz misiniz?' diyerek saygı gösteriyor ve sohbet ediyor. İşte burada da Savcı Bey, iki saattir komiserle birlikte onunla konuşuyor."

İlhan Komiser onu arayarak iyi bir haberin içine çek mişti galiba, Kenan'ın içi sevinçle doldu. İyi bir haberin ayak seslerini duyar gibiydi. Doğal bir havada polisler- den birine sordu:

"İsmi ne bu arkadaşın?"

"Bu konuda bir şey söyleyemeyiz kardeşim, eğer muhabbetin varsa İlhan Komiserim zaten sana gereken bilgileri verir." Tekrar adama dönen Kenan:

"Peki, mezardan ne aldınız?"

"Ben sadece mezarı açtım, mezara o beyefendi girdi. Ama o da bir şey almadı tam aksi..."

"Tamam kardeşim, zanlı olarak sadece Savcı Beyin sorularına cevap vereceksin, artık konuşma." Polislerden birinin uyarısı ile cümlesini tamamlayamadı. Polis 

Banka oturan Kenan, adamın sözlerini yorumlamaya başladı. "O da bir şey almadı tam aksi..." "...tam aksi me- zara bir şey koydu" ile tamamlanacak bir yarım cümle olmalıydı. Demek, içerideki saygın beyefendi, mezarı bu ameleye açtırmış ve içine bir şey koymuştu. Bu durumda açılan mezarın sahibi olan kişinin kimliği de önem kazanıyordu. Hemen cep telefonunu çıkardı ve süratle bir numara çevirdi.

"Murat ağabey, benim Kenan. Galiba bu mezar açma işi, büyük balık. Bana mezarı açılan kişinin kimlik bilgi- lerini bulup, hemen yollarsan iyi olur. Haberle ilgili bilgiler Gizem'de."

Aradığı servis şefi Murat Kumral'dı.

"Bu kanıya nasıl vardın Kenan?"

"Ağabey, mezara giren adamı her gören inanılmaz saygılı davranıyormuş. Ayrıca polisler adını söylemiyor, gizliyorlar. Son olarak da suçu beraber işlediği adam, adamın mezara bir şey bıraktığını söylüyor."

"Evet, adamın adını öğrenebilirsen iyi bir başlık atarak birinci sayfaya koyabileceğimiz bir haber olabilir. Ben Gizem'e mezar sahibinin adını buldurup, sana döneceğim."

"Tamam ağabey."

Telefonu çantasına koyarken, savcının oda kapısının açıldığını ve İlhan Komiserin yanında biriyle beraber dışarıya çıktıklarını gördü. Kalkarak onlara doğru yöneldi...



                                                                                ***


175


ManolyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin