Manolya-Bölüm49
Günler artık bir rutine oturmuştu. Ahmet ve Sevda gidince, Manolya dolabından önce geceliğini, onun üzerine de sabahlığını giyiyordu, daha sonra Ekrem'in yakarak evi ısıttığı sobanın üzerinde demledikleri çay ve kızarttıkları ekmeklerle beraber hazırladıkları kahvaltılarını yapıyorlar ve muhteşem geçen cenaze yürüyüşünden ve başka konulardan söz ediyorlardı.
Bu sü
"Bu fantezi çok hoşuna gitti galiba? Gözünü ayna- dan ayırmıyorsun aşkım." Manolya sevimli bir şekilde gülümseyerek:
"Kayıt yapıyorum aşkım, İskenderun'da yalnız yattığım geceler için stok!" Ekrem kahkaha ile sevgilisini öptü. Manolya tekrar minik kuşu olmuştu.
Ekrem idmana gittiğinde Manolya, Ekrem'in bıraktığı para ile çarşıdan daha önce kararlaştırdıkları yemekleri yapmak üzere alışveriş yaparak, o gelene kadar yemek yapıyordu. Bazen geç kaldığında Ekrem de ona yardımcı oluyordu. Tabii, bu işler yapılırken birbirlerine hafif dokunuşlar, nazik şakalar ve espriler eksik olmuyordu. Yani bu iki genç bir bakıma evcilik oynuyorlardı.
Birkaç gün böyle geçtikten sonra Ekrem, biraz da dışarıya çıkıp sevgilisini gezdirmesi gerektiğini düşünerek, onu Topkapı Sarayı'na götürmeye karar verdi. O
"Biliyor musunuz? Kendimi, her tarafı Manolya ile sarılmış hissediyorum, sağım, solum, altım, üstüm, her tarafım Manolya ile kaplı." Manolya, romantik bulduğu bu sözlerle Ekrem'in yanağına okkalı bir öpücük kondurduktan sonra:
"Benim de her tarafım seninle dolu canım sevgilim" dedi.
Ekrem şaşkın bir ifade ile:
"Ben sadece seni kastetmemiştim ki aşkım."
Manolya şaşkın bir şekilde:
"Ne demek yani, kimi kastetmiştin?"
Ekrem eliyle yukarıyı işaret ederek, dalları neredeyse başlarına değecek olan dev manolya ağacını gösterdi:
Daha sonraki günlerde Çamlıca Tepesi'nde kahvaltıya, Çiçek Pasajı'nda bira içmeye, vapurla Boğaz turuna, Adalara gittiler. Tabii hava soğuk olduğu için Adalar pek cazip gelmedi, ama önemli olan iki seven çiftin beraber olmasıydı. Bu gezilerin en büyük yararı da Manolya'nın akrabalarına gezdikleri yerleri söylemesiydi. Böylece Ekrem'in evine kapandıkları günler kamufle oluyordu.
Yoğun gezmeyle geçen birkaç günün ardından yine kapandıkları Ekrem'in evinde sabahtan akşama kadar beraber oluyorlardı. Kömür sobasının ısıttığı evde diledikleri gibi yarı çıplak dolaşıyor, yemek yapıyor, çılgınca sevişiyorlardı. Yani bir gün için bile olsa evli gibi yaşıyorlardı. Ancak Manolya'nın akrabasının koyduğu kural gereği, hava kararmadan eve dönmesi gerektiğinden bu zevkli saatler akşamı kapsamıyordu. En sevdikleri şey ise İskenderun'da yapamadıkları için, sokaklarda el ele ya da sarmaş dolaş dolaşmalarıydı. Ama Ekrem bütün bunları yaparken huzursuzdu, zira Yeliz'in onları gör- mesinden korkuyordu.
155
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya
RomanceO, inanılmaz bir aşkın, inanılmaz başrol oyuncusuydu ve Manolya bize bu kitapta aşkın ne olduğunu hüzünle öğretiyor...