Başarı sorumluluk getiriyor- 12

156 18 2
                                    

MANOLYA-12

O gün, sporla pek alâkası olmayan coğrafya hocasının dersi dışında derslerin çoğu kaynadı denebilir, zira basketbol okulda futboldan bile daha çok sevilen bir spor dalıydı ve hocalar tüm bu sporcu öğrencileri çok seviyorlardı. Sınıfta tüm öğrenciler birer ikişer otururken, Ekrem en arka sırada tek başına oturuyordu. Sınıfın yaşça en küçüklerinden biri olmasına rağmen sözü dinlenen ve sınıfın lideri konumundaydı. Sadece yazılı sınavlarda yanına çalışkan arkadaşlarından birini oturtur, gereksinim duyarsa kopya çekerdi. Süheyla'yı da ön sıradan alıp, en arka sıranın bir ön sırasına oturtmuştu. Böylece derste daha rahat konuşup birbirlerine notlar iletebiliyorlardı. O gün çabucak ve zevkli geçti. Tüm sporcular emeklerinin karşılığını aldıklarını doyasıya hissettiler.

Okul çıkışında Yurdakul Hoca Ekrem'i odasına çağırarak, kız basketbol takımını çalıştıran diğer beden eğitimi öğretmeni olan Yüksel Hanımın işleri nedeni ile bazı idmanlara geç geleceğini ya da gelemeyeceğini söylediğini ifade etti. Yurdakul Hoca da Yüksel Hanıma bir öğrencisini yardımcı antrenör olarak verebileceğini ve bu iş için kendisini seçtiğini söyledi. Ekrem bu işe çok sevindi. Lise sonda okuyan üç basketbolcu olmasına rağmen kız takımına kendisinin düşünülmesi gururunu okşamıştı. Teklifi memnuniyetle kabul etti ve idman programını almak istedi. Hoca da programın Yüksel Hanımda olduğunu, ondan alması gerektiğini söyledi. Ekrem'in kız takımına yardımcı antrenör olmasını takımdaki arkadaşları olumlu karşılasa da, son sınıf öğrencisi olan takımın en uzun boylu oyuncusu Sadi bunu içine sindiremedi ve Ekrem'e adeta düşman oldu, idmanlarda Ekrem'e pas vermemeye ve ona emirler yağdırmaya başladı. Sonra da işi Ekrem'in bu işi yalvararak kopardığını etrafa yay-

maya kadar götürdü. Bundan çok rahatsız olan Ekrem önce onunla tenha bir yerde kavga etmeyi düşünse de, daha sonra hem Sadi'yi dövebileceğine emin olmadığı için, hem de böyle bir olayın itibarını düşüreceği için işi başka türlü çözmeye karar verdi. Zira dayak yerse tüm karizması çizilirdi, başka bir yol bulmalıydı.

Bir idman seremonisinde Ekrem, Yurdakul Hocadan söz istedi.

Yurdakul Hoca:

"Evet, Ekrem seni dinliyorum."

"Hocam ben kız takımı koçluğundan azlimi istiyorum, zira benden daha kıdemli arkadaşlar var. Onların bu görevi yapmaları daha uygun olur" dedi.

Yurdakul Hoca biraz sinirli bir şekilde:

"Ekrem bırak bu konuda kararları hocalar versin. Biz Yüksel Hanımla günlerce konuştuktan sonra senin üzerinde karar kıldık. Zira sen bu okulda daha iki yıl okuyacaksın ve takımda basketbolu en fazla araştıran oyuncu sensin, bunun için sen seçildin. Son sınıf öğrencileri bu dönem sonunda ayrılacaklar. Sen bu işlere değil, kızları nasıl geliştireceğine kafa yor" dedi.

Ekrem Sadi'ye bakarak:

"Hocam bu görev için benim size bir başvurum oldu mu?" dedi.

"Sen herhalde bugün solundan kalktın Ekrem, biraz önce Yüksel Hanımla uzun toplantılar sonrasında senin üzerinde karar kıldık demedim mi benim salak oğlum. Hocalık rica ile olur mu? Haydi, şimdi saçma soruları bırakın da koşuya başlayın."

Bu kez bütün takımın bakışları Sadi'nin üzerine çevrildi. Ekrem akıllı bir politika ile Sadi'yi mat etmişti.

ManolyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin