Manolya-bölüm 14
O günden sonra Sadi'nin yalanı onu zor durumda bıraktı, Ekrem huzura kavuştu, ama bu olay sayesinde hayatta her şeyin tozpembe olmadığını ve darbenin nereden geleceğinin belli olmayacağını öğrenmiş oldu.
Ekrem, daha sonraki buluşmasında hocasına koçluk konusunda birkaç şey sordu ve yaklaşık bir saat bu konuda konuştular. Ekrem deneyime çok önem veren bir yapıya sahipti. Bu nedenle birçok idman şekli bilmesine rağmen, hocasının deneyimlerinden yararlanmaktan çe- kinmiyordu. Ve ilk konuşmada aldığı en önemli ders, takım içerisinde adaletli olması gerektiği ve takımın sadece sahada oluşamayacağıydı. Hele bu kız takımları için çok önemli bir faktördü. Yoksa erkeklere göre daha kırılgan olan kızlar çabuk kırılıp, küser ve verimsiz olurlardı.
Hocadan ayrıldıktan sonra eve giden genç sporcu, olanları paylaştığı annesinin yaptığı nefis yemekleri yedikten sonra uyumak üzere yatağına yattı. Ekrem bir engel olmadığı sürece öğlen uykusunu kaçırmazdı. Eğer iyi bir sporcu olacaksa bunu mutlaka yapması gerektiğine inanıyordu. Bunları beden hocasından ve spor bilgisi olduğuna inandığı, orta üçüncü sınıfta geçici bir süre coğrafya derslerine gelen bir deniz binbaşısından öğrenmişti. Adam, askeri okulda sürat koşucusu olduğunu ve uzun yıllar Türkiye Şampiyonu olduğunu ve bu başarısını düzenli bir yaşam tarzına borçlu olduğunu söylüyordu. Ve bunun ilk şartının iyi beslenme ve uyku olduğunu ısrarla belirtiyordu. "İyi sporcu olmak için bunları yapmak zorundasınız. Ama, 'Eh işte sporcu' olmak isterseniz bildiğiniz gibi yaşayın" deyince, ideali üst düzey bir sporcu olmak olan Ekrem, o günden sonra beslenme ve uykusuna çok dikkat eder oldu.
İki saat sonra uykudan uyanan Ekrem hemen kalkmadı. Kızları çalıştırırken neler yapması gerektiğini, Yurdakul Hocanın idmanda yaptırdıklarını aklına getirerek planladı. Şimdi kafasında en azından acemilik çekmeyeceği bir program vardı. Kalkıp, annesinin akşam yapacağı içli köfteler için hazırladığı soğanlı sıcak kıymadan ekmeğin köşesinin arasına koyarak iştahla yedi. Annesi, oğlu ekmek arası kıymayı sevdiği için kıymayı mutlaka fazla kavururdu. Ekrem kıymalı ekmeği mideye indirip, annesine iki gün sonra ikindi vakti arkadaş- larla evde iki üç saat plak dinleyeceği için öğleden sonra evden gidip gidemeyeceğini sordu. Aldığı olumlu yanıt, onun Süheyla ile iki gün sonra güzel bir öğleden sonra geçireceği anlamını taşıyordu. Annesine veda ederek arkadaşları ile buluşmak üzere deniz kenarındaki çay bahçesine doğru yola koyuldu.
Okulun, çok büyük olan ağaçlarla çevrili bahçesinin ortasındaki beton basketbol sahasında, kızları etrafına alıp bu konuşmayı yapan Ekrem'in ilk tespiti kızların top tekniklerinin zayıf olduğuydu. Bunu Yüksel Hoca ile paylaştığında, o da aynı düşüncede olduğunu belirterek takımın top tekniğini geliştirmeyi ön plana aldılar. Yüksel Hoca daha ilk konuşmasında bu genç çocukta lider özellikleri olduğunu keşfetmişti. Ona idman programını verdikten sonra, Ekrem'den de bir idman programı yapmasını ve kendisine vermesini istedi. Eğer düzeltilmesi gereken yer varsa düzeltecekti. Ama iyi bir program olduğuna karar verirse aynen uygulayacaklardı. Bu, bir yerde takımın idaresinin Ekrem'e geçmesi demekti. Nihayet Ekrem'in iki idman sonrası tespitleri ve gidermek için yapılması gerektiğini düşündüğü çalışma şekillerini aynen kabul edip, idmanlar sırasında kenardaki sırada oturarak idmanları sadece izlemeye başladı.
Kızlar zaten yakından tanıyıp, sevdikleri arkadaşlarının söylediklerini yapıp, karşılıklı iki sıra oluşturarak top alma verme çalışması yaptılar. Ekrem yaklaşık yarım saat süren bu idmandan sonra herkese bir top vererek, sahayı boydan boya önce düz, sonra da kavisli bir şekilde top sürerek kat etmelerini istedi. Takıma bir hava gelmişti sanki. Takımda birkaç iyi oyuncu vardı, ama genellikle yeni başlayanlardan oluşuyordu. İstanbul'dan bu yıl birinci sınıfa gelen ve orada bir takımın yıldız takımında oynayan Sevda, bu iyi oyuncuların başında geliyordu. Diğer iki oyuncu ise son sınıfta oldukları için iki yıllık deneyimleri vardı. Ekrem ilk yapması gereken şeyin takımın teknik seviyesini eşit hale getirmek olduğunu düşünüyordu.
İdman bittikten sonra Ekrem, kendi evlerinden biraz uzakta oturduğunu bildiği Sevda'ya, eve gidecekse beraber gitmeyi önerdi. Uzun boylu, esmer kız eve gideceğini söyleyerek, giyindikten sonra okulun kapısın- da buluşmayı önerdi. On dakika sonra iki genç okulun kapısında buluşarak, evlerine doğru yavaşça yola koyuldular. Genç kız, okulun en popüler ve yakışıklı gençlerinden biri olan Ekrem'in onunla yürümek istemesinden dolayı biraz heyecanlanmıştı.
Yazarın notu:
Sizce iyi bir sporcu olmanın yolları Ekrem'in yaptıklarıyla uyuşuyor mu? Sizin bu konuda ekleyecekler neleriniz var!
Bir de öğrenmek istediğim birşey var. Ekrem Sadi'nin atağına iyi yanıt verdi mi? Yoksa daha iyi sıyrılabilir miydi?
31
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya
RomanceO, inanılmaz bir aşkın, inanılmaz başrol oyuncusuydu ve Manolya bize bu kitapta aşkın ne olduğunu hüzünle öğretiyor...