Manolya-bölüm 57
Canım sevgilim,
Mektubumda kullandığım o sert ifadeler için ve ertesi günkü buluşmamıza gelmediğim için çok özür dilerim. Beni iyi tanımışsın. Telaş içindeyim, seni kaybetmek bir parçamı kay betmek gibi bir şey, ama ailemden de vazgeçemem. Biliyorum, evlendiğimiz zaman bana rahat bir yaşam sağlayacaksın. Bunun için her şeyi yapacağına eminim, ama n'olur okuluna dön. Annemi bilmezsin, maddi durumumuz ne olursa olsun senin lise mezunu olmanı hep yüzüme vuracak, hele ben üniversiteyi bitirirsem, ki bitirmek istiyorum, o zaman hayatımı zindana çevirir. Biricik sevgilim, sana yalvarıyorum, n'olur okuluna dön. Seni çok seviyorum. Olumlu cevabını bekliyorum.
Manolya'n
Ekrem mektubu okuduğunda ana temanın okuluna dönmesi olduğunu üzüntü ile tespit etti. Biricik sevgi- lisinin, ona arkandayım demesini beklerken o, anne ve babasının istekleri olan okula dönmesini papağan gibi tekrarlıyordu. Yani okula dönmezsen beraberlik işi yaş demek istiyordu.
İş inada binmişti. Belki Manolya Ekrem'in arkasın- da bir duruş sergilese genç adam, sizin isteğinize uyup okula geri döndüm diyerek olayı kapatacaktı. Ama mi- nik kuşu hiç de onu destekler bir tutum göstermiyordu. Anne babasını ikna etmeye çalışması yerine, sürekli olarak en kolay yolu seçip okula dönmesi için yalvarıyordu. Hâlbuki Ekrem onun, "Merak etme sevgilim ben, hang iokulu bitirirsen bitir, senin minik kuşunum ve tüm yaşa- mımda seninle olacağım, ama madem böyle bir karar aldın, bir müddet sadece mektuplaşalım, ben onları yavaş yavaş alıştırırım. Eğer hâlâ kararlarından vazgeçmezler- se senin ekonomik gücün yeterli duruma geldiğinde istediğimizi yaparız. Ama onları da kırmamaya özen gösteririz, çünkü onların benim üzerimde büyük emekleri var" demesini beklerdi. Ama ne yazık ki, biricik sevgilisi bu tür bir düşüncenin yanından bile geçmiyordu.
Ekrem'in kafası fena halde bozulmuştu. Durduk yerde ortaya bir şey atmış, mutlu giden bir beraberliğin tadını kaçırmıştı. Böyle bir şey yapmasa, aşkı ile yaşamları eskisi gibi huzurlu bir şekilde devam edecekti. Bir an bunları kafasına soktuğu için Funda'ya kızdı. Ama sonra belki de doğrusu budur diye düşündü. Gerçekleri yolun başında öğrenmek en iyisi olacaktı. Tunç gibi işin sonuna geldiğini düşündüğü anda bir hayal kırıklığı yaşamak, yıkıcı olabilirdi. Bugün sevgilisini istediği gibi yöneten aile, ileride karısı olduğunda da onu ve doğacak çocuklarını yönetmeyi deneyebilirdi. Bundan da önemlisi Manolya'nın tutumuydu, onun kendisini destekleme- sini beklerdi, ama hayal kırıklığına uğramıştı. Gerçek- lerin ortaya çıkması şarttı. Kararını verdi, İskenderun'a gidip Manolya ile yüz yüze görüşecekti.
Avluya geldiğinde Sakine'yi avluya çıkarttığı bir sandalyede oturmuş, pirinç ayıklarken buldu. Ekrem'i gören kadın, önce başını öne eğerek yere bakmayı denedi, daha sonra da çaresiz ve isteksizce başını kaldırarak, "Hoş geldin" dedi. Ekrem sesini alçaltarak:
"Sakine abla, saat üçte Karayolları Sahası'nda olacağım. Manolya mutlaka gelsin" dedi. Sakine konuşup sesinin içeriden duyulmasını önlemek için, başını sallayarak, "Olur" dedi ve pirinç ayıklamaya devam etti. Sakine'nin tavrı evde neler yaşandığını anlatıyordu. Ekrem, onu görür görmez gözlerinde oluşan panik ve kor- kuyu sezmişti. Canı sıkıldı, merdivenleri tek tek çıkarak eve girdi. Annesi ile hasret giderdiği on dakikanın sonrasında, banyoya girerek yıkandı ve annesini karşısına alarak, yaşadıklarının hepsini anlattı. Olanları şaşkınlık ve üzüntü ile dinleyen kadının beyaz yüzünde kırmızı- lıklar oluştu. Manolya'yı çok seviyordu ve oğlunun ondan ayrılmasını istemezdi. Ancak sözleri Ekrem'i olduk ça şaşırttı:
"Bir kadının yeri sevdiğinin yanıdır, Manolya da tabii ki ailesini silmemeli, ama seni gerçekten seviyorsa, sana uzun vadede bile olsa, yanında olduğunu söylemesi ve hissettirmesi gerekir. Hatta bunu ailesine bile söyleyebilir. Bence Manolya hata yapıyor oğlum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manolya
RomanceO, inanılmaz bir aşkın, inanılmaz başrol oyuncusuydu ve Manolya bize bu kitapta aşkın ne olduğunu hüzünle öğretiyor...