Yetmişli yıllarda İskenderun'da yaşam-6

279 18 0
                                    

MANOLYA- 6.

Trafiğin hemen hemen hiç olmadığı arka mahalleler bisiklet turu için idealdi. Dar sokaklardaki bir ya da iki katlı evlerin sıcak ortamından kaçmak isteyen sokak sakinleri de, ak- şamları kaldırımları ve yolu yıkadıktan sonra kaldırımlara hasır, hasırların üzerine de şilteleri sererek ya bir, ya da birkaç aile birlikte yemek yerler, sonra da bu ailelerin çocukları bisiklete binerken onlar da sohbet ederlerdi. O dönemler yaşam basit ama huzurluydu.

Eve girdiğinde annesi onu sevgiyle karşıladı. Babası Ekrem küçükken öldüğünden, annesi tek evladı olan oğlunu iyi bir şekilde büyütmek ve kimseye muhtaç etmemek için elbise tamiratları yapıyordu. İlkokuldan sonra okumayan kadın, küçük yaşta evlendiği eşini çok sev- mişti. Devlet memuru olan kocası fazla kıdemli olmadığından dul yetim maaşları da azdı. Kocasından kalan maaş yeterli olmadığından bu işi yapmak zorundaydı. Fazla okumamış olmasına rağmen kendisini yetiştirmiş, toplum içinde çok sevilen ve sayılan bir kadındı. Onun hakkında hiç kimseden kötü bir şey duyamazdınız. Onun ağzından da hiç kimse hakkında kötü bir şey duyulmazdı. Tüm davranışlarını ince düşünerek, insanları kırmamaya özen göstererek yapardı.

Ekrem de oldukça sorumlu bir çocuktu. Annesinden asla harçlık istemez, annesinin giymesi için hazırladığı elbiselerin yanına bıraktığı yirmi beş kuruşla idare etmeye çalışırdı. Yaşı büyüdükçe harçlığı yetmez olmuştu, ama Ekrem para istemeyi gururuna yediremediği için bunu asla annesine hissettirmedi. Okulda en sevdiği yiyecek simit ayrandı, ama ikisi de yirmi beşer kuruş olduğun- dan her gün yemesi mümkün olmuyordu, o da çözümü parayı biriktirerek iki günde bir simit ayran alarak çözmüştü. Annesi oğlunun iyi beslenmesi için boğazından kısar onun daha iyi baslenmesine çalışırdı.

ManolyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin