Gece boyu Anastasia ile fotoğraf çekinip çokça yemek yedik sonunda ise mezuniyet yemeği bitti. Eve dönmek için taksi çağıran Anastasia, görevliye doğru yürüyüp kabanlarımızı getirmesini istedi. Onun biraz uzaklaşmasını fırsat bilerek arkama yaslandım ve büyük kutlama salonuna baktım. Tam dört sene bu ülkede yalnız başıma yaşamıştım ve bu koca salonda eğitim maceramın sonuna gelmiştim. Edebiyat okumak her zaman hayalimdi çünkü annemlerin butik otelinde çalışırken çokça dil öğrenme fırsatım olmuştu ve yeni diller öğrenip onların eserlerini okuyunca edebiyatın kalıcı gücünü fark etmiştim. Lakin çocukluğumdan beri biliyordum ki yazmak bana bahşedilmiş bir yetenek değildi. Anastasia buna inanmasa da ben başka karakterlerin kaderini çizebilecek iradeye sahip değilim. Bu yüzden de ülkeme dönmeli ve asıl para kazandığım iş olan gezi planlamaya ve otel işletmeye tekrardan atılmalıydım.
Yine de bu yarı yarıya boşalmış salonda Anastasia'yı beklerken edebiyat adına yaptığım onca şeyi düşünmeden edemiyorum. İçimde bir boşluk hissi var. Sanki bunca seneyi boşa geçirmiş ve kaderimdeki yere yeniden çekiliyormuş gibi hissediyorum. Onca sene turizmden uzak kalıp edebiyatla hayat bulduktan sonra sanki dört sene öncesindeki ben gibi aile işimizi yapmaya devam etmeye başlayacak olmak, bana uzaklaştırdığım bağlayıcı ipler tarafından yeniden kuşatılıyormuş hissi veriyor. Edebi eserlerle hala ilgili olacağımı biliyorum ama her yeri kitap kokan okulumdaki gibi olmayacak elbette. Belki de boş hissetmemin nedeni budur: her gün kitaplarla dolu bir okulda vakit geçiremeyeceğim gerçeği...
Derince bir nefes aldığımda Anastasia arkadan yaklaşıp kabanımı kafama fırlattı.
"Taksi kapıda çıkıyoruz."
"Peki geliyorum."
Dışarıya adım atıp soğuk havayı içime çektim. Bu ülkenin mevsimine hala alışamamıştım ama bazen şu anki gibi çok mayışmışsam soğuk hava beni kendime getirip canlı hissettiriyordu.
"Evet Mine, dışarıya adımımızı attık ve taksi hemen orada. Şimdi anlatmaya başla bakalım kitap hakkında düşüncelerin neler? Öncelikle kötü yorumlarını söyle ki sonra iyilerini söyleyip kalbimi yumuşatabil."
Taksinin kapısını Anastasia için açıp girmesini bekledim. Kendim de içeriye yerleştikten sonra Anastasia şoföre Rusça gitmek istediğimiz yeri anlattı ve gözlerini gözlerime ilgiyle dikti.
"Açıkçası kitabın için kötü yorum bulamıyorum çünkü hepsini sana önceden söyleyip düzelttirdim lakin olay akışındaki bir bölüm beni rahatsız ediyor. Başlangıçta oldukça emin olsak da geriye dönüp baktığımda karakterimin ölümü bana haksızca geldi doğrusu."
Anastasia şoföre klimanın sıcaklığı biraz arttırmasını söyledi ve şaşkınca bana döndü.
"Neden böyle düşünüyorsun? Minel'in ölümü kitabın kilometre taşlarından biri hatta tüm hikâyeyi belirliyor. Okurların onun ölümü ile birlikte kitaba daha fazla sempati duyacağını bana sen söylemiştin. Hatta kötü kadın karakteri erken öldürmek bu tarz klasik kitaplardan seni biraz uzaklaştırır diyerek bunu neredeyse hikâyenin en başında olmasını da sağladın."
"Biliyorum lakin hikâyeyi tekrar okuduğumda haksızca geldi. Minel'in hikâyesini düşün. Minel'in annesi onu doğururken ölüyor çünkü Minel, çağının en güçlü kara büyücüsü olacak kadar büyüyle kaplı ve annesinin bedeni böyle büyük bir büyü patlamasını kaldıramıyor. Babası ise biricik eşinin ölümünden Minel'i sorumlu tutuyor ve onu hiçbir zaman sevmiyor. Zaten o altı yaşına geldiğinde de Kara Kule Trajedisinin yaşanmasıyla can veriyor. Minel'in babaannesi de bu olaydan sonra onu himayesine alıp şımartarak büyütüyor çünkü Siyah Leydi (yani Minel'in babaannesi, Kara Kale'nin mevcut leydisi) onu gelecekte Kara Kule'nin yeni leydisi olarak düşünüyor. Kısaca bakarsak Minel'i kimse gerçek anlamda sevmiyor. Siyah Leydi'nin verdiği sahte sevgi ise onu zehirliyor çünkü tamamen çıkara dayalı."
![](https://img.wattpad.com/cover/300287170-288-k772379.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]
Fantasy🌸Wattys2022yarıfinalisti🌸 🌸Watty Uzaktan Kopup Gelenler Listesi🌸 Yetişkinliğe yavaş yavaş adım atarken para kazanmak ve sorumluluklarınızı yerine getirmek için hayatınızın istemediğiniz bir yöne savrulduğunu hayal edin. Mine hayatının bu dönemin...