MİNE(L) -1- [Kötü Kadının Bedeni]

Bölüm 15 - Kısım 2

"Başkente neden erkenden geldin büyükanne?"

Siyah Leydi düşünceli gözlerle yüzümü inceledi. Kitapta Vertice'nin Siyah Leydi'lik makamını devralması oldukça uzun sürüyordu çünkü hem Zeniel ile sarayda mutlu bir evlilik sürdüren kuzenim Kara Kule'ye dönmek istemiyor, hem de büyükannem oldukça uzun ve sağlıklı bir ömre sahip oluyordu. Yine de Leydi Eliza'nın kendisini de tehlikeye atacak kadar büyük işlere kalkıştığının sinyallerini almıştım istemsizce.

"Gizlice halletmeye çalıştığım bazı işler ayyuka çıktı. Kara Kule bir süre boyunca benim için güvenli olamayacak, hatta pek çok kara büyücü için de."

Sözleriyle yüzüm endişe ile buruşurken, "Ne ortaya çıktı," diye sordum.

Leydi Eliza bakışlarını benden çekip Rezza'ya odakladı, ardındansa oldukça berrak olan gökyüzüne doğru çevirdi yüzünü. Nefesini derince çekip bırakmasından meselenin tahmin ettiğimden ciddi olduğunu anlamıştım.

"Birazdan söyleyeceklerim hoşuna gitmeyecek Minel, yine de sabırla dinlemeni istiyorum," diyen büyükannem önündeki bardaktan bir yudum alıp devam etti, "Rezza'yı yıllar önce büyücü tacirlerinin elinden kurtardığımda bu zinciri kıracağıma yemin etmiştim. Birçok kara büyücü ve doğa büyücüsü bu utanmaz büyücü tacirlerinin elinde bir mal gibi satılıyor, işkence görüyor ve öldürülüyordu. Bu işi elimden geldiğince sessiz halletmeye çalıştım, açık açık saldırmam imkansızdı zaten, sonuçta sen vardın: bakmam gereken tüm ebeveynlerini yitirmiş en güçlü kara büyücü. Unka Krallığı'na bir sürü ajan gönderidim, kimisi kara büyücüydü kimisi ise tamamen normal kişilerdi. Bu ticaret ağınının başındakilerin isimlerini istiyordum. Maalesef Unka Kraliyet ailesi bu ticareti açık açık onaylayan ve destekleyen başlıca güç olduğu için bu oldukça zordu ancak yıllar sonra sonuca yakındım. Saldırmak için bekliyordum. Senin Zeniel ile olan düğününden sonra onları ortadan kaldıracaktım."

Gözlerim duyduklarımla ardına kadar açılmışlardı. Siyah Leydi benim haberim bile yokken ne denli büyük bir işe kalkışmıştı böyle?

"Benim Zeniel ile olan düğümün erkene alınmasında bu denli ısrarcı olmanın sebebi buydu değil mi? Bu işin ne denli tehlikeli olduğunun farkındasın ve kendi can güvenliğinden bile emin değilsin. Söylesene büyükanne sence ben sırf Zeniel ile evlendim diye güvende mi olacaktım? Nasıl kendini bu denli büyük bir tehlikenin içine atarsın? Ya gerçekten de ölseydin?!"
Leydi Eliza ona çıkışmamdan etkilenmiş gibi görünmüyordu ancak sesimin tonunu bir desibel yükselttiğim için büyükannemin yargılayıcı bakışlarından da kaçamamıştım elbette.

"Kendimi tehlikeye attığımın farkındayım ancak elbette ki Zeniel ile evli olmak seni koruyacaktı. Eğer saldırımda başarısız olursam Unka Kraliyet ailesi sadece benim başımla yetinir mi sanıyorsun? Hele ki torunum evrendeki en güçlü kara büyücüyken... Anlasana Minel, eğer Zeniel ile evlenmezsen ve ben öldürülürsem Unka Krallığı Kraliçe Belisima'dan seni isteyecek ve hatta Vertice'yi. O lanet olası kadının da sizden kurtulmak adına eline geçen en ufak fırsata doğrudan atılacağından eminim. Fakat Zeniel ile evlenirsen sen de kraliyet ailesinden biri olacaksın. Sırf Hernalta Krallığı'nın adına gölge düşmemesi için bile Kraliçe seni teslim etmekten kaçınacaktır. Çünkü o zaman seni yani resmi bir kraliyet üyesini teslim ederse kendi onuruna da leke sürülür."

Büyükannem çoktan bir gizlilik büyüsü çizmişti lakin söylediklerinin ciddiyeti ile gerilen ellerim istemsizce bir başkasını masaya çizerek etkinleştirdi. Hava ufak bir bebeğin bile üşümeyeceği kadar yumuşaktı ancak ben duyduklarımın etkisiyle titriyordum.

"Sen, inanamıyorum sen... Bunu benden gizli nasıl yaparsın? Daha da önemlisi böyle bir şeyi kraliçenin kendisinden nasıl gizlersin? Bir ülkenin krallığı ile savaşmaktan bahsetiyoruz büyükanne, çocuk oyunu değil bu!"

"Bu işleri senden öğrenecek değilim Minel!"

Bahçenin ilerisinde kapıda dikilen Rezza'ya baktım.
"Rezza'nın haberi vardı, değil mi?"

Siyah Leydi önündeki içeceği yudumlarken bir süre sessiz kaldı ancak ondan cevap bekleyen inatçı gözlerime dayanamayıp yanıtladı.

"Evet, vardı. O kadının ailesi de bu tacirlerin ellerinde katledildi Minel. Onun haberinin olmaması garip olurdu."

Sinirli bir biçimde güldüm. Anastasia'nın evreni hiç de umduğum gibi ilerlemiyordu. Henüz öğrendiğim şeylerin yarattığı stresle başımı ovaladım.

"Yani bir tek benim haberim yoktu. Öyleyse ben de sana bir sürpriz yapayım büyükanne, Zeniel ile evlenmeyi düşünmüyorum."

Leydi Eliza söylediklerimle kaşlarını hızla çattı. Elindeki bardağı çardağın ufak masasına hızla vururken sinirli bir sesle, "Minel Purity, kendine gel. Zeniel ile evlenmek senin için bir tercih değil, zorunluluk," diye çıkıştı.

"Biliyorum, Zeniel ile evlenmezsem ölürüm öyle değil mi? İşin ilginç yanı ne biliyor musun büyükanne? Vekil Kral Kantre ile imzaladığın anlaşmada bizim düğünümüz için belirlenmiş tarihe bir sene var. Eğer Kraliçeye beklemek istediğimi söylersem eminim beni anlayacaktır. Biz düğün tarihini beklerken de senin bir başka krallığa açmak üzere olduğun savaş ortaya çıkar ve ben de Zeniel ile evlenmemiş olurum."

Siyah Leydi söylediklerimle kaşlarını iyiden iyiye çatmıştı. Etrafa yaydığı enerji beni korkutuyordu. Omurgamdan yukarıya doğru uzanan ürperti hissini görmezden gelmeye çalıştım. Büyükannem beni severdi ve bu sevginin onu sinirlendirdiğimde bile beni öldürmeyecek kadar çok olduğunu umuyordum.

"Sen aklını mı kaçırdın ha!? Ben sırf sen vekil prenses ol diye nelere katlandım haberin var mı senin?!"

Siyah Leydi'nin gözü döndü dönecekti. Büyükannem hızla bir büyü çemberi oluşturup sesin dışarıya çıkmasını önledikten sonra sesini kısık tutmaya zahmet etmeden bağırmaya başladı.

"SEN, SEN!!! BEN, ZENİEL ÖLDÜRÜLMESİN DİYE DAHA HENÜZ DOĞMUŞ BİR BEBEĞİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIM VE ŞİMDİ BANA ONUNLA EVLENMEYECEĞİNİ Mİ SÖYLÜYORSUN?!"

Ben de gergindim ve artık büyükannemin azarlayarak yola getirebileceği altı yaşındaki torunu değildim. İçimdeki öfke ben izin vermeden dışarı taşarken bağırdığımı fark etsem bile durmadım.

"TANRIÇA ADINA BUNU SENDEN BEN Mİ İSTEDİM?! NE ZAMAN BENİ DİNLEYECEKSİN BÜYÜKANNE? ZENİEL İLE EVLENMEK İSTEMİYORUM, O GERÇEKTEN KRALİÇE'NİN OĞLU BİLE DEĞİL. ASİL KANA BU DENLİ TAKINTILIYKEN ONDAN EN UFAK BİR DAMLA BİLE TAŞIMAYAN BU ÇOCUKLA BENİ NEDEN NİŞANLADIN? NEDEN KRALİÇEDEN BU KADAR NEFRET EDİYORSUN VE NEDEN ONUN BEBEĞİNİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIN? SAKIN BANA SEBEP SENSİN DEME ÇÜNKÜ BEN OLMADIĞIMI İKİMİZ DE GAYET İYİ BİLİYORUZ."

Büyükannemin ellerini sinirden titriyordu. Masadaki bardaklardan birini bana savurmak istercesine eline aldığında irkilip geri çekilsem de büyükannem bardağı yere fırlatarak kırdı ve bana gelmemesini sağladı. Leydi Eliza'nın özü de tıpkı benim çok sinirlendiğim zamanlarda olduğu gibi ellerinin arasından taşmaya başlamıştı. Gözlerimiz buluştuğunda büyükannemin gözünde gördüğüm yaşlarda duraksadım. Leydi Eliza ise acı içinde haykırdı.

"ÇÜNKÜ O KADIN ÇOCUKLARIMIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLDU!"

Bu bölüm @hema_er  kullanıcı isimli okuruma ithaf edilmiştir🌸